01 Ağu 2017 13:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:01

Sendikacıdan Cumhuriyet muhabirine tehdit!

Cumhuriyet muhabiri Seyhan Avşar, DİSK-Basın İş Sendikası çalışanı Aydın Nadir'in kendisini tehdit ettiği iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Avşar'ın avukatı Nesrulah Oğuz'un yaptığı açıklamaya göre olay şöyle gelişti:

28 Temmuz günü Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davayı izlemekle görevlendirilen Avşar, Çağlayan Adliyesi'nin C kapısı önünde yapılan ortak basın açıklamasının metnini Aydın Nadir'den istedi. Ancak Nadir, Avşar'ı bir başka Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Canan Coşkun'la yaşadığı olaydan dolayı sözle taciz etti.

"Canan Coşkun hakkında konuşmuşsun. Bu sana ilk uyarımız Canan Coşkun sendikamızın üyesidir. Bizler Sendikacı değil Devrimciyiz! Bunun hesabını sorarız. Bağlı bulunduğun sendika seni korusun" sözleriyle Avşar'ı tehdit ettiği öne sürülen Nadir hakkında nitelikli tehdit, hakaret, kişilerin sükununu bozma iddiasıyla suç duyurusunda bulunulurken Seyhan'ın Avukatı Oğuz şikayet dilekçesinde şu ifadeleri kullandı;

"Şüpheli tehdit içeren bu sözleri kalabalık bir grup içerisinde herkesin duyabileceği bir şekilde söylemiş. Müvekkilime bu sözleri söylediğinde aşağıda ad ve adreslerini belirttiğimiz tanıklarda duymuştur. Nasıl olmaktadır ki Cumhuriyet Gazetesi’yle dayanışmak iddiasında olan ve hatta basın emekçilerinin haklarını korumak için kurulu bulunan bir sendika kapsamında çalışmakta olan şüpheli görevinin başında bulunan basın emekçisi Cumhuriyet Gazetesi muhabirini tehdit etmektedir?"
Olay anında adliyede bulunan iki kişinin de tanık olarak gösterildiği şikayet dilekçesinin tam metni ise şöyle;

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ : SEYHAN AVŞAR

VEKİLİ : Av. Nesrullah OĞUZ

ŞÜPHELİ : AYDIN NADİR
SUÇ : Nitelikli tehdit, hakaret, kişilerin sükununu bozma ve tespit edilecek diğer suçlar
SUÇ TARİHİ : 28.07.2017

AÇIKLAMALAR:

1. Müvekkilim Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabir olarak çalışmaktadır. 28.07.2017 tarihinde bağlı bulunduğu kurumun yazar ve yöneticilerinin yargılandığı ve kamuoyunun yakından takip ettiği İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ve tahliyeye ilişkin kararların açıklandığı duruşmayı takip etmek için Çağlayan Adliyesi C kapısının karşısında basın açıklamalarının yapıldığı yerde görevini ifa etmek üzere bulunmaktaydı. Burada Cumhuriyet okurlarının eylemlerini haberleştirmek üzereyken basın metnini tutan Şüpheliden müvekkilim basın metnini istemiştir.

2. Disk Basın-İş Sendikası’nda çalışma yürüttüğünü bildiğimiz ve sözde, gazetemizin tutuklu bulunan yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davaya dayanışmak iddiasıyla orda bulunduğunu belirten Şüpheli Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabir olarak çalışan müvekkilimi tehdit etmiştir.
3. Şöyle ki Şüpheli Müvekkile karşı, müvekkil basın metnini istediği sırada önce sözleri ile taciz etmiş akabinde ‘Canan Coşkun hakkında konuşmuşsun. Bu sana ilk uyarımız Canan Coşkun sendikamızın üyesidir. Bizler Sendikacı değil Devrimciyiz! Bunun hesabını sorarız!! Bağlı bulunduğun sendika seni korusun’ şeklinde mesnetsiz ve tehdit içeren ifadeler kullanmıştır.

4. Şüpheli tehdit içeren bu sözleri kalabalık bir grup içerisinde herkesin duyabileceği bir şekilde söylemiş. Müvekkilime bu sözleri söylediğinde aşağıda ad ve adreslerini belirttiğimiz tanıklarda duymuştur.

5. Nasıl olmaktadır ki Cumhuriyet Gazetesi’yle dayanışmak iddiasında olan ve hatta basın emekçilerinin haklarını korumak için kurulu bulunan bir sendika kapsamında çalışmakta olan şüpheli görevinin başında bulunan basın emekçisi Cumhuriyet Gazetesi muhabirini tehdit etmektedir?

6. Müvekkilim bu olaydan sonra Disk Genel Başkanı Kani Beko ve Disk Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nu telefonda arayıp bilgi vermiş. Kani Beko ve Arzu Çerkezoğlu konuyla ilgileneceklerini belirtmişlerdir.

7. Basın emekçileri görevini ifa ettiklerinden dolayı kendilerine karşı işlenen bir çok suç ve hak ihlali ile maruz kalmaktaysa da belki de bunlardan en ahlakdışı ve ilkesiz olanı basın emekçilerinin emeklerinin sonucunda kurulmuş bulunan bir sendikanın ve demokrasi mücadelesi yürüten insanların adını kullanarak bir basın emekçisinin tehdit edilmesidir diyeceğiz ancak zaten şüpheli müvekkile karşı tehdit içeren sözleri kullanırken kullandığı ‘biz sendikacı değiliz’ sözü her şeyi açıklamaktadır.