"SENDEN ÇOCUK YAPMAK İSTİYORUM PINAR!.." DİZİDEN GÖRDÜ 7 YAŞINDA BU CÜMLEYİ KURDU!..

Analar ne çocuklar doğuruyor?

"Yahu alt tarafı senaryo... Bu bir oyun... Ne var bunda?" diyorlar... Neymiş efendim, diziler bir toplumu nasıl etkilermiş?... Olmazmış böyle şey...

Önceki gün hastanede çalışan bir görevli geldi ziyaretime...

O kan kanseri ve böbrek hastası çocukların Pınar ablası...

Öyle seviyorlar ki onu, bunu kelimlerle ifade etmek mümkün değil...

İşte o hastanede bir de Erkan diye bir böbrek hastası var...

5 yaşında gelmiş hastaneye...

İki yıldır iki böbreğinden mahrum hastane odasında yaşıyor...

Bir daha bu hastaneden çıkamayacağına inanıyor küçük Erkan...

Orayı evi bellemiş...

Tüm hasta çocukların Pınar ablasını, o da deli gibi seviyor...

Sevgililer gününde bir kaplumbağa bir de yüzük hediye etmiş Pınar ablasına...

Hediyelerini verirken çok ilginç bir cümle söylemiş 7 yaşındaki Erkan..

"Senden çocuk yapmak istiyorum Pınar" demiş...

"Dondum kaldım, şaşırdım" diyor 24 yaşındaki Pınar...

"Nereden çıktı bu" diye sormuş Erkan'a...

Gelen cevap daha da şaşırtıcı olmuş...

"Bir diziden izledim" demiş Erkan...

Ve eklemiş;

"Dizide bir kadın kendisini sevmeyen erkekten çocuk yapıyor... O erkek sevmese de çocuk olduğu için o kadından ayrılamıyor. Onu terketmiyor. İşte taktiği oradan aldım...

Şimdi yarın sen evlenip kocaya gidersin, bizi terketmek zorunda kalırsın. Bunu engellemek için senden çocuk yapmak istiyorum"...

Pınar bana bunu anlattığında allak bullak oldum...

7 yaşındaki Erkan ölüm kalım savaşı verdiği hastanede dört duvar arasında yaşıyor iki yıldır...

Tek bir eğlence aracı var, o da televizyon...

Diziden dağarcığına aldığı bir senaryo ile gerçek hayatı yaşamaya yöneliyor...

Kaybetme korkusu yaşadığı ablasını, dizideki rolle yanında tutmaya çalışıyor...

"Çocuk yapalım" diyor...

İşte etkilenmenin zirve yaptığı bir örnek...

Sadece sadece ve sadece bir tanesi...

Günlük hayatta benzeri binlerce örnek yaşanıyor...

Oralarda bir yerlerde, herkesin belki de yanıbaşında....

Çocukların düşünce hayatına girmek böyle bir dönemde çok zor...

Evlerde artık muhabbet yok, tv kumandası kimde olacak, bilgisayar kimde kalacak kavgası var...

Çocuklarımızdan uzak yaşıyoruz...

Ve onlar ekranlara yakın yaşatılıyor...

Çocuklarımız...

Senaryolarla büyüyor...

Senaryolarla hayatlarına yön çiziyor...

Senaryolarla çocuk yapmayı bile hayal ediyor...

Bihterler-Behlüller rol model olmuş..

Amca-yenge-kuzen üçgeninde matematik öğreniyor...

Recep İvedik'le gülüyor...

Ettiği küfürleri ezberliyor...

Okula gidip arkadaşına sövüyor...

Sonra "Haaaayt " deyip, " Hohohohooo" diye sesler çıkarıyor...

"Ne var yahu sanat bu, küfür de olacak" pervasızlığını gösteriyorlar...

Ancak bir nesil aldı başını gidiyor...

Diziler ve filmler minik beyinleri fena halde dövüyor...

"Dizini dövmeyen kızını döver" atasözü artık tarih oluyor...

Devir şimdilerde "Adam olacak çocuk dizisiyle tavında dövülendir" atasözlerini doğuran bir dönem...

Evet acaip doğurgan bir dönemden geçiyoruz...

Analar dizi seyredecek...

Diziyle büyüyecek...

Diziyle yaşayacak...

Ne çocuklar doğuruyor?...

Bekir Hazar/Yenişafak