"SEN NE YAPTIN HASAN CEMAL BABA?"!..UMUR TALU HASAN CEMAL'E NELERİ HATIRLATTI?..İŞTE "EDİTORYAL BAĞIMSIZLIK" SORULARI!..
Sen ne yaptın Hasan Cemal Baba? Ne yaptın da biz duymadık, görmedik, kıymetini bilmedik? Ne yaptın da, sen editoryal bağımsızlık içinde yüzerken, biz böyle zincirli, kara kuru köle kaldık?
Sen ne yaptın baba!
Elbette bu gazeteyi alan grup "ilk gün taahhüt ettiği" editoryal bağımsızlığı öldürebilir de, süründürebilir de. Başkalarının başka yerlerde yaptığı gibi. Ama buradaki onca gazetecinin hepsi peşin peşin köle ruhlu mu? Başka yerlerde herkesin de öyle olmadığı gibi.
Yaşı, donanımı, adı, maddi güvenceleri, bilgisi, demokrasi kültürü ve cesaretiyle o günlerde "öncülük" edip "değişik" bir şey yapsaydı, Hasan Cemal'in "Gazetenin satılması ve editoryal bağımsızlık" üstüne dün yazdıklarını, bugün yazacaklarını öpüp başıma koyardım:
1. Bir gün gidene kadar, "Nadir Bey ve İlhan Abi" nin editoryal müdahaleleri karşısında;
2. Sabah'ta yazarken, "Çiller ile kanka" gazetede aşırı otosansür ve manipülasyon yapılmasında;
3. 28 Şubat döneminde, bu kez Çiller ile Erbakan' a bindiren Sabah'ta asker zoruyla gazetecilerin hain ilan edilmesinde, kovulmasında;
4. Milliyet'te yazarken, rahmetli Duygu Asena, Turhan Selçuk, Bedri Koraman, Zeynep Oral, Doğan Heper, Yalçın Doğan, Şahin Alpay, Nilgün Cerrahoğlu ve (kendimi eklemesem de olur) başkalarının bir günde atılmasında;
5. Ecevit koalisyonunda, medya siparişi RTÜK yasasıyla birlikte, gazeteci hapsi öngören Basın Kanunu paketlenirken, gazetede tek kelime eleştirinin dahi yasaklanmasında;
6. Bu yasağa tam iki yıl uyulması sırasında;
7. Mesut Yılmaz Sadettin Tantan' ı azlettirdiğinde, birkaç yazarla birlikte yazdığınız eleştiren yazıların gazeteden atılmasında ve başka yazı istenmesinde;
8. Emin Çölaşan' ın kovulmasında ve kitabında koyu sansürden, çöpe giden haberler, biçilen yazılardan bahsetmesi karşısında;
9. Daha dün sendikalı, sendikasız onca gazeteci temel bir hakkın budanmaması için yürüdüğünde bir kelimeyle olsun onları görmek varken;
Sen ne yaptın Hasan Cemal Baba? Ne yaptın da biz duymadık, görmedik, kıymetini bilmedik? Ne yaptın da, sen editoryal bağımsızlık içinde yüzerken, biz böyle zincirli, kara kuru köle kaldık?
Umur Talu/Sabah