30 Eyl 2009 09:45 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:53

"SEN KİMSİN KARDEŞİM? KİM SENİ TANIYORSA,HANGİ GAZETE ÜYENSE GİT ONLARI UYAR!.." SEVİLAY YÜKSELİR FENA ÇAKTI!..

"Basın Konseyi"... Hani şu Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi'nin mesleki mastürbasyon yapmak için eşini, dostunu, hemşehrisini yanına alıp başına oturduğu konsey!

Basın Konseyi'ni uyarıyorum!

"Basın Konseyi"... Hani şu Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi'nin mesleki mastürbasyon yapmak için eşini, dostunu, hemşehrisini yanına alıp başına oturduğu konsey! Bu uyduruk konseyi Doğan Grubu gazetelerinin dışında hiçbir gazete yönetimi tanımıyor. Takmıyor... Kabacası sallamıyor! Çünkü bu konseyin kimlere ve nasıl hizmet ettiği tüm sektör çalışanları tarafından çok iyi biliniyor. Dün medya sitelerinde gördüm. Konsey gazetemizi ve muhabirimiz Abdurrahman Şimşek'i bir haberden dolayı uyarma kararı almış. Haberi görünce beni bir merak sardı. "Dur şunların internet sitelerine bir göz atayım... Bakalım son aylarda Doğan Grubu gazeteleri ile ilgili olarak kimleri, nasıl uyarıp, kime kına yakmışlar..." dedim kendi kendime...
Aradım, taradım ama bulamadım... Hal böyle olunca ister istemez insanda şöyle bir kanaat oluşuyor: "Sektörün yüzde 55'ini elinde bulunduran koskoca grubun gazetelerinde konseyin dikkatini çekecek tek bir cümlelik hata yapılmamış. Vay anasına be! Demek ki bu sektörün tüm iş bilen kalemleri Hürriyet, Milliyet, Vatan, Posta ve Radikal gazetelerinde toplaşmış!"
Tabii öyle olmadığını, siz de, ben de çok iyi biliyoruz... Aha şuracıkta otursam, üç beş arkadaşımla bir konsey kursam, sizin önünüze Doğan Grubu gazetelerinde bir günde yapılmış en az 10 tane basın meslek ihlali haberi koyarım. Ben koyarım ama Oktay Ekşi Amcam koyamaz! Zaten onun amacı da bu değil... Onun bir tek amacı var. O da gözlerini kapayıncaya kadar bu hayata, Hürriyet'in başyazarı etiketini elinde tutmak! Bunun için de her türlü imkânını seferber ediyor. Ya SABAH'ı ya da Akşam'ı uyarıp, açıyor patronuna telefon; "Gördünüz mü Aydın Bey? Perişan ettim rakiplerinizi. Öyle bir kınama yaptım ki adamlara, daha üç ay kendilerine gelemezler!"
Oktay Amca'nın ve şürekâsının bu işgüzarlığı defalarca yazıldı çizildi çeşitli medya gruplarında. Kaç kez; "Kimsin sen kardeşim? Mahkeme misin? Yargıç mısın? Üye olmayı bile kabul etmediğim bir kuruluş beni ne hakla uyarmaya kalkar. Sen kendi işine bak! Kim seni tanıyorsa, hangi gazete senin üyense git onları uyar!" denildi...
Ama ne hikmetse tüm bu uyarılara rağmen bu dandik konsey bildiğini okumaya devam etti.
Hadi biliyoruz Oktay Amca'nın bir derdi var. O da Hürriyet'teki koltuğunu ebediyete kadar sağlama almak. Ee peki bu dandik konseyin aklı başında saydığımız diğer üyelerinin, mesela Prof. Süheyl Batum'un, ya da benim fakülteden de hocam olan çok sevgili Nükhet Güz'ün amacı ne? Bunlar nelerini sağlama almaya çalışıyor anlamıyorum! Anlayamıyorum... Sormak istiyorum kendilerine: "Ey hocalar... Çok mu önemli bu konsey üyeliği sizin için? Yakışıyor mu bağımsız olmak üzerine yemin etmiş olan siz akademisyenlerin Doğan Grubu'nun tekelinde olduğu aşikâr olan bu kuruluş için adınızı lekelemeye? Ha yakışıyor mu?"


Sevilay Yükselir/SABAH