SEN BİLDİĞİN YOLDA DEVAM ET ENGİN KARDEŞ...PARAMIZ YOK AMA ÇOK ŞÜKÜR ÖZGÜRÜZ!
“Altyapıları yok, kadroları yok, gerekli yatırımı yapacak çapları yok, paraları yok” diyerek internet medyasını eleştiren Engin Ardıç'a yanıtımız&...
Şimdilerde Sabah’ta yazan Engin Ardıç, internet medyasının, özellikle de bazı medya sitelerinin en çok pohpohladığı yazarların başında gelir…
O medya sitelerinin Engin Ardıç hayranlığı, bazı okurlarını çileden çıkartacak boyutlardadır…
Engin ne yazarsa yazsın, bu siteler mutlaka o yazıyı alır ve kullanırlar!
Yani; nedendir bilinmez ama aslında “çok okunan yazarlar” sıralamasında hızla alt sıralara düşen bu küfürbaz yazara prim yaptırmaya çalışırlar…
Ama Engin’in huyu bellidir:
Kimlere ihanet etmemiştir ki? Elbette kendisini pohpohlayanlara eder!
Bu yüzden; ne zaman konu sıkıntısı çekse, internet medyasına vurur!
Bugün yine öyle yaptı:
“Ben Sana Çaktım” başlıklı bir yazı kaleme alarak, internet medyasının gücünün abartıldığını öne sürdü ve şöyle dedi:
“Altyapıları yok, kadroları yok (oturdukları yerden üç kişiyle dönüyor iş), gerekli yatırımı yapacak çapları yok, paraları yok. Milyonlarca dolar yatırım isteyen bir ‘müessese’ karşı ellerini ceplerine atıp çıkarabildikleri hepi topu birkaç bin dolardır. Eh müşterileri de üç bin kişi, beş bin kişi.”
Engin aslında doğru söylüyor:
Gazetelere bağlı olmayan hiçbir internet sitesinin, onun bir zamanlar ağzından ne çıkarsa kaleme aldığı, televizyon ekranına çıkıp aktardığı Cem Uzan kadar parası yok…
Hiçbir internet sitesi; Engin’in, Cem Uzan’ın çöküşünden sonra gemiyi terk edip sığındığı Karamehmet gibi holding sahibi değil…
Ve hiçbir internet sitesi; sırf iktidar borazanlığı yapsın diye Engin’e, Sabah’ın verdiği paraları veremez…
Evet; sınırlı olanaklarıyla bu siteleri kuranların paraları yoktur, plazaları yoktur, on binlerce dolar karşılığında maaşa bağladıkları Engin Ardıç gibi yazarları yoktur…
Ama Engin’in hiçbir zaman göremeyeceği kadar zengindir onlar…
Çünkü:
ÖZGÜRLÜKLERİ vardır!
Eğer büyük bir medya grubunun uzantısı değillerse…
Eğer bir ideolojinin ya da tarikatın misyonerlik faaliyetlerini yürütmüyorlarsa…
Ve eğer… Örneğin Medyaradar gibi; sadece ve sadece gazetecilik namusuyla yayıncılık yapıyorlarsa…
BAĞIMSIZDIR bu kuruluşlar…
İşte Engin bunu anlamaz ve her fırsatta parayla ölçümlemeye kalkışır yayıncılığın kalitesini…
Oysa ÖZGÜRLÜK de, BAĞIMSIZLIK da parayla satın alınamaz…
Zaten paraya tapanlar, asla ÖZGÜR ve BAĞIMSIZ olamaz…
İşte; senin gazetelerin, toplam tirajlarını yıllardır bir tane bile artıramazken ve her geçen gün biraz daha kan kaybederken, parasız ama ÖZGÜR bazı internet sitelerinin günlük tıklanma sayıları milyonları geçiyor Engin kardeş…
Ve bunu yapmak için saçma sapan promosyonlara başvurmuyor hiçbiri…
Sadece “haber”le, “yorum”la ve “bilgi”yle ayakta duruyorlar…
Ve… İyi ki duruyorlar…
Çünkü senin medya patronlarının işsiz bıraktığı binlerce gerçek gazeteci, onurlarını ve meslek ilkelerini satmadan aslanlar gibi bu sitelerde çalışarak evlerine para götürüyor…
Sen bildiğin yolda devam et Engin kardeş…
Dün kara dediğine bugün “ak” de; senin için fark etmez…
Alt tarafı yarın yine değişir, “karaymış” dersin, ne olur ki?
Yeter ki cebin dolsun, Ada’daki sefan sürsün, her öğlen Mc Donalds’tan sofrana hamburger gelsin; değil mi?
Bizim ise belki hayatımız boyunca senin kadar paramız olmayacak…
Ama sokağa rahatlıkla çıkıp dolaşabileceğiz her zaman Engin…
İnsanlar yüzümüze tükürmeyecek, “satılmış” diye yaftalamayacak…
Bilmem; anlatabildim mi?
VAROL ERSOY
