Sektör büyüklerine çağrı: Kendi geleceğinize yatırım yapın! Habertürk ve ‘kan kardeşi’ Mercan TV…
Medyaradar köşe yazarı Cezmi Sayılgan’dan sektör büyüklerine çağrıda bulundu: “Kendi geleceğinize yatırım yapın! Sektörün geleceği yerelden geçiyor…”
Değerli meslektaşlarım ve Medyaradar’ın kıymetli okurları.
Bugün size son dönemin ‘reyting lideri’ Mercan TV'den bahsetmek istiyorum.
Ve iki değerli meslektaşım; Gizem Türemen ile usta kameraman Özgür Balaban’dan.
Ama ondan önce Mercan TV’den bahsetmeliyim.
Mercan TV 1994’de kuruldu.
Adıyaman’ın ilk yerel televizyonu aynı zamanda tek ulusal kanalı.
Tüm bölgeyi etkileyen çifte deprem felaketi, Mercan TV’yi de vurdu.
Televizyonun Turgut Reis Mahallesi’nde bulunan merkezi ve canlı yayın stüdyosu, kullanılamaz hale geldi.
Kameralar dahil tüm teknik ekipman zarar gördü.
Televizyon yöneticileri önce çalışanlarına ulaşmaya çalıştı.
Ardından sağlam kalan ekipmanın envanteri çıkarıldı, eksikler tespit edildi.
Kanalın Mersin’deki şubelerinden süratle eksik malzemeleri tedarik ettiler.
Adıyaman’ın girişinde yol kenarına bir çadır ve konteyner kurdular.
22 Şubat’ta 10 kişilik küçük bir ekiple ve tüm imkansızlıklara rağmen çadırdan haber vermeye başladılar.
Bu durum dünyanın neresinde olursa olsun büyük haber.
Çok çok büyük bir başarı hikayesi.
Evvela bu konuda ekibini harekete geçiren, düştükleri duruma üzülmek yerine izleyicilerine haber verme hedefiyle eksikleri giderip kanalı yeniden yayına geçiren kanal yönetimine buradan kocaman bir alkış..
Bu durum, şu toz duman içerisinde belki bizim için küçük bir haber olabilir.
Ama emin olun havadaki toz bulutu dağıldığında, insanlar yaslarını yaşayıp zor da olsa normal hayatlarına dönmeye başladığında Mercan TV’nin bu özverisi, mesleğe yönelik bu tutkusu tüm dünya basınının ilgisini çekecek.
Ben Habertürk Muhabiri Gizem Türemen ile Kameraman Özgür Balaban’ı gıyaben tanıyorum. Ama karşı karşıya gelmek hiç nasip olmadı.
Dün evde oturmuş Habertürk bültenini izlerken, son günlerde duyduğum en ilginç anonsu duydum.
Spiker arkadaşımız, “Şimdi Adıyaman'a bir canlı yayına, canlı yayın içinde bir canlı yayına bağlanıyoruz” diyerek, Adıyaman’da bulunan muhabirleri Gizem Türemen’e pas attı.
Ve Gizem de, tüm olumsuzluklara rağmen, kalan malzemelerini çadıra taşıyıp yayın yapmaya devam eden Mercan TV’nin önünden başladı anlatmaya.
“Mercan TV’nin önünden” derken, kanalın yayın yaptığı o iptidai çadırın önünden başladı anlatmaya.
Özgür’le birlikte, mesleğe olan tutkuları yüzlerinden okunan kanal çalışanlarının bulunduğu çadırın içine girdiler.
Onların yayınlarının tam da ortasına daldılar.
Orada neler yaşandığını, meslektaşlarımızın ne büyük zorluklar içinde, nasıl bir özgüvenle hemşehrilerine haber ulaştırmaya çalıştıklarını anlattı Gizem.
Ekran başında adeta nutkum tutuldu.
Gözlerimi o yayından alamadım.
O yayın bana dünyanın en lezzetli yemeğinden kat kat daha lezzetli geldi.
Mercan TV sunucusu ve program yapımcısı Baykan Sarıkaya, yaşadıkları süreci anlattı.
Bu felakette 13 arkadaşlarını kaybettiklerini söyledi.
Habertürk ekranından, meslektaşımız Gizem’le yayın içinde yayın yaptı...
Ey benim cefakar fedakar yerel medya da çalışan değerli meslektaşlarım; çoğunuzun kadrosu yapılmaz, kuş kadar maaşlarınızı belki zamanında alamazsınız, sigorta hak getire.
Ama sizler, medyanın göz bebekleri o kadar değerlisiniz ki!.
İdealleriniz uğruna, sosyal haklarınız neredeyse yok denecek kadar az olsa da cana başla Mesleğinizi icra ediyorsunuz.
Yaşanan felakette bir iddiaya göre 23, bir başka iddiaya göre 32 meslektaşımızı maalesef toprağa verdik.
Basın Sigortası olmadan çalışanlar, yerel medya kuruluşlarında idari görevlerde bulunanlar da düşünüldüğünde depremde kaybettiğimiz basın şehitlerimizin sayısının ‘yüzlerce’ olduğunu söylemek hiç de abartı olmaz.
Tüm olumsuzluklara rağmen iki kamera bir bilgisayar ile çadırdan yayın yapan yüreği meslek aşkı ile dolu olan Mercan TV çalışanları; siz benim için günün reyting şampiyonu oldunuz.
Yalnızca kendi sektörümüzde çalışanlara değil, tüm sektörlerde çalışanlara umut oldunuz, yol gösterici oldunuz.
Evet dostlar; bugün sizlere yayın içinde yayın yaparak, yerel bir televizyon kanalının yaşam mücadelesini ekranı taşıyan Habertürk’ten ve o yayını gerçekleştiren Gizem Türemen’den bahsettim.
Temennimiz Mercan TV gibi yerel kanallarımızın yaşaması, yaşatılmasıdır.
Bu kanallarımız yaşasın ki, içinde habercilik aşkı olan birçok kardeşimiz de sektörde yerini alabilsin.
İlk günden bu yana bölgede bulunan Gizem ve Özgür kardeşime de teşekkür etmek istiyorum.
Ellerinize, emeğinize sağlık.
Yaptığınız bu yayınla çok önemli bir mesajın bizlere ulaşmasına vesile oldunuz.
O mesaj; sektörün yaşaması için öncelikle yerel medyanın yaşatılması gerek.
Ve yerel medyanın yaşayabilmesi için de ülkemizdeki büyük medya gruplarının elini taşın altına koyması şart.
Bu vesileyle öncelikle Habertürk yönetimine bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Mercan TV’nin durumunu canlı yayınınızda gündeme getirerek aslında siz o kanalla ‘kan kardeşi’ oldunuz.
Kardeşinizin tekrar ayağa kalkması, hem de eskisinden daha güçlü biçimde çalışmalarını sürdürebilmesi için destek olun.
Maddi-manevi desteğinizle, belki kamera ve teknik ekipman takviyesi ile Mercan TV’yi ayağa kaldırın.
Ve başta Demirören, Turkuvaz, İhlas, Doğuş Grubu ve Fox olmak üzere diğer büyük medya grupları; siz de depremi yaşayan yerel gazete ve televizyonlara destek olun, onları ayağa kaldırın.
Aslında bu destek bir anlamda kendi geleceğinize yatırım yapmak olacaktır.
Çünkü gelecekte yaşayacağınız personel sorununuz, en kolay yoldan, yerel medyada kendini geliştirecek ve kanıtlayacak donanımlı arkadaşlarımız tarafından çözülecektir.
Cezmi Abiniz…