19 Ağu 2011 17:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:42

''ŞEHİTLER ÜZERİNDEN DENSİZLİK YAPMA!'' HÜRRİYET'TE KAVGA MI ÇIKIYOR?

Ahmet Hakan'ın bugün kaleme aldığı yazısında Yılmaz Özdil'i hedef aldığı iddia edildi.

Hürriyet yazarları Ahmet Hakan ile Yılmaz Özdil’in bugün kaleme aldıkları yazılarla ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre Ahmet Hakan yazısının bir bölümünde "Şehitler üzerinden yapılan densizlikler" yönündeki göndermeyi Yılmaz Özdil’e yapıyor.

İki yazarın da yazısı karşılıklı sayfalarda yayınlanınca ortaya manidar bir durum çıkıyor.

İŞTE AHMET HAKAN’IN BUGÜNKÜ YAZISI;
Şehitler üzerinden yapılan densizlikler

- Kendilerini sürekli "en duyarlı" konumuna yerleştirenlerin içine düştükleri, kendileri dışındakileri "duyarsızlıkla" suçlama eğilimi...

- Şehit haberleri gündeme geldiği anda "Siz Somali’ye yardımla uğraşırken burada vatan evlatları can veriyor" diyerek elmalar ile armutları toplama çabası içine girme.

- Sosyal medya denilen alanda "Canımız acıyor, evlatlarımız ölüyor" falan gibi harcıâlem bir cümle yazarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini düşünenlerin içine girdikleri genel hava...

- Savaş tamtamlarını en fazla çalanların, en vatansever olarak algılanması...

- Vatanın birliği için şehit düşmüş askere sahip çıkacağım diye yapılan her türlü bölücülük...

YILMAZ ÖZDİL’İN BUGÜNKÜ YAZISI;
Şehitler ölür
Altı yaşındaydım.

İhtiyar bi komşumuz vardı.
90 küsur...
Vade doldu.
Vefat etti.
Dün gibi hatırlıyorum...
İlk kez tanışmıştım ölümle.
Yas ilan edilmişti mahallede.
Televizyon açmak yasak.
Radyo kısılacak.
Teybe hiç dokunma...
"Duyulur, ayıp olur" deniyordu.
Yüksek sesle bile konuşulmuyordu.
Herkes fısır fısır.
Sokağa çık ama...
Sakın top oynama.
Anneler toplanırdı, komşu evinde.
Babalar toplanırdı, kapı önünde.
Ve, cami...
"İnsan"a yakışır bir vakar.
Sessizlik, usul usul gözyaşı, başsağlığı dilekleri, dostlar sağ olsun temennileri, sonra hep birliktemahalleye dönüş...
Hüzün korteji.
*
Yatağında, eceliyle son nefesini veren 90 küsur yaşındaki komşularımızı
bile böyle uğurlardık...
Hatırlarsınız.
*
E bakıyoruz bugün...
Tivilerde şarkılar, türküler.
Radyolar şen şakrak.
Kim kimi düdükledi, tam gaz.
Maçlara devam.
Hâlâ, parite marite filan.
*
Bıyıkları terlememiş fidanlar onar onar düşüyormuş, hikâye.
Sen bak borsa düşmesin.
*
Şehitlerin cenazeleri henüz toprağa verilmedi, Ankara’da Somali için yağmur duası yapıyorlar iyimi... Sinem Kobal’ı törenle Madrid’e uğurlamıştık, Nihat Doğan, Ajda, Sertab Erener ve Muazzez Ersoy’u da Başbakanımızla beraber Mogadişu’ya uğurluyoruz hayırlısıyla.
*
(Balık Ayhan’ı Kaddafi’ye, Ciguli’yi Barzani’ye, Kiboş’u da Beşar Esad’a gönderdik miydi, tamamdır bu iş.)
*
Ne diyelim... Allah içinize sindirsin kardeşim.
*
Bayrama kadar iki pusu daha yersek, yılbaşı şenliklerini bile öne çekeriz tahminim.