31 Eki 2023 17:13 Son Güncelleme: 31 Eki 2023 17:27

Şef Somer Sivrioğlu hakim karşısına çıktı! Tutuklansın dediler!

MasterChef'in ünlü şeflerinden Somer Sivrioğlu'nun Etiler'deki lüks restoranının istinat duvarı çökmesi sonucu duvarın altında kalan Ürdün'lü eski diplomat hayatını kaybetmiş bir kişi ise ağır yaralanmıştı. Feci olayın ardından 22,5 yıla kadar hapsi istenen Somer Sivrioğlu hakim karşısına çıktı.

Şef Somer Sivrioğlu'nun, 20 Mayıs 2022'de Beşiktaş'ta üç ay önce devraldığı lüks restoranın istinat duvarı çökmüştü. O esnada yoldan geçen Ürdün'lü eski diplomat Ahmet Muhammed Salem Lubbad ve Baha Eddin Ali Hafez Shanableh duvarın altında kalmıştı. Ağır yaralanan yabancı uyruklu vatandaşlardan eski diplomat Ahmet Muhammed Salem Lubbad hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili 2'nci duruşma, İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisleri istenen sanıklar Kadri Berk Cemail ve Somer Sivrioğlu ve taraf avukatları katıldı.

"DUVARI KULLANMIYORDUK"
Sanık Somer Sivrioğlu kimlik sorgusunda, şef olduğunu belirterek yaklaşık 100 bin lira geliri olduğunu söyledi. Savunmasını yapan Sivrioğlu, restoranı ortağı olan diğer sanıkla 2021 Aralık sonunda devraldıklarını ve Şubat ayında minimum değişikliklerle restoranı açtıklarını belirtti. Jüri üyesi olduğu programın sezon arası vermesiyle birlikte 25 yıldır ikamet ettiği Avusturalya Sidney’e gittiğini belirten Sivrioğlu, "18 Mayıs’ta İstanbul’a döndüm. Döndükten üç gün sonra bu vahim olay gerçekleşti. Dışarından bakıldığında istinat duvarının tehlikeli olduğu anlaşılmıyordu. İstinat duvarının bizim sorumluluğumuz içinde olduğunu bilmiyordum, çünkü restoranımızdan 1 metre ilerideydi.

Belediyenin sorumluluk alanında olduğunu sanıyordum" dedi. Sivrioğlu, duvarın İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğu altında olduğunu düşündüğünü ifade ederek "Bizim sorumluluk alanımızda olma ihtimali aklıma gelmezdi. Ülkemde de restoranım olsun diye iyi niyetle bu dükkanı kiraladım. Duvarın, bizim sorumluluğumuz altında olduğunu bilsem kiralamaya kalkmazdım" diyerek suçlamaları reddetti. Şikayetçi avukatının, duvarla ilgili belediyeye işgaliye bedeli ödeyip ödemediklerini sorması üzerine Sivrioğlu, "Dükkanın dışında olan bir yer. Kullanmıyorduk. Belediyeye herhangi bir bedel ödemek gerektiğini düşünmüyorduk" diye cevap verdi.

"TEHLİKE ARZ ETTİĞİNİ HİSSETSEYDİK ÖNLEM ALIRDIK"
Somer Sivrioğlu’nun işletmeci ortağı sanık Kadri Berk Cemail ise olaydan sonra karakola giderek ifade verdiğini ve olay sonucunda şaşkın olduklarını söyledi. Cemail, "Kiralarken taşınmazın durumuna ilişkin inceleme yaptırmadım. Aralık 2021 yılında alt kira sözleşmesi imzalamıştıl İstinaf duvarı dışarıdan bakıldığında tehlike arz edebilecek şekilde görülmüyordu. Eğer istinaf duvarının tehlike arz ettiğini hissetseydik gerekli önlemleri alırdık" dedi. Sanık Cemail, Sarıyer LİHKAB’tan alınan haritaya göre istinat duvarının İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanında bulunduğunu iddia etti.

RAPOR ULAŞTI
Mahkeme Başkanı, olay yerinde keşif yapan bilirkişi raporuna göre İBB, mülk sahipleri ve kiracıların kusurlarının olduğunun bildirildiğini ifade etti. Somer Sivrioğlu'nun avukatı Şeyda Yıldırım da duvarın İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumluluğu altında olduğunu, buna ilişkin soruşturmanın devam ettiğini belirterek müvekkillerinin duruşmadan vareste tutulmalarını talep etti.

TANIK DİNLENDİ
Duruşmada ölen ve yaralananların arkadaşı olan Burhan Köroğlu tanık olarak dinlendi. Köroğlu, "İki grup halinde yürüyorduk. Baha ve Ahmed bizden 15-20 metre öndeydi. Restoranın önünden geçerken duvar adeta patlar gibi üzerlerine yıkıldı. Koşup taşları kaldırmaya başladık. Ahmed duvara daha yakındı o yüzden üzerinde daha fazla taş vardı. Ahmed’in bacağında çok fazla kanama vardı. Oradaki bir hanımefendi Ahmed’in bacağını benim kemerimle bağlayarak kanamayı önlemeye çalıştı. Ambulansı aradıkö dedi. Duvar yıkılmadan önce yanında bir platform olduğunu müzik ve dans seslerinin geldiğini söyleyen tanık, "Sesin restorana ait olduğunu düşünüyorum" dedi.

"TUTUKLANMALARINI TALEP ETTİ
Şikayetçi avukatı, duvarın restorana bitişik olduğunu söyleyerek yıllardır işletmeci olan sanıkların sorumlulukları olduğunu, bir kişinin öldüğünü, bir kişinin de yaralandığını, mağdur olanlara bugüne kadar iletişime geçilerek durumlarının sorulmadığını, bu nedenle ileride tazminat talebinde bulunacaklarını söyledi. Şikayetçi avukatı, "Olayda bilinçli taksir vardır. Somer Sivrioğlu'nun tutuklanmasını ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulmasını talep ediyorum" dedi. Sanık avukatlarından Nail Gönenli ise olayın üzerinden 1,5 seneden fazla geçtiğini, tutuklanmalarına sebep olmadığını ifade etti.

TUTUKLAMA TALEBİNE RET
Mahkeme heyeti, sanıklar Somer Sivrioğlu'nun kaçacağı, delilleri yok etme değiştirme, tanık üzerinde baskı kurma şüphesi oluşmadığından tutuklanması taleplerinin reddine karar verdi. Sanık Kazım Evirgen'in duruşmalara katılmaması nedeniyle hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına ve Sarıyer LİHKAB'a yazı yazılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi. Somer Sivrioğlu, basın mensuplarının sorularına yanıt vermedi.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede şüpheliler Somer Sivrioğlu, Sakine Öçal, Gülay Kula, Sevinç Kula, Mehmet Levent Kula, Kazım Evirgen ve Kadri Berk Cemail'in bahçe duvarının çökmesi ile kişilerin ölümünü veya yaralanmasını öngörebilecek durumda olmalarına rağmen bahçe duvarını ruhsatlandırma yapılmadan, bakım, tadilat, onarım veya güçlendirme işlemlerini yaptırmadan kullanmaya ve kullandırmaya devam ettikleri kaydedildi.

Şüphelilerin yasal mevzuata, bilime ve fenne uygun şekilde duvarın tadilini ve onarımını yaptırmaları durumunda duvarın çökmeyeceğinin aktarıldığı iddianamede, şüphelilerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri sonucu Baha Eddin Ali Hafez Shanableh'in yaralanmasına, Ahmad Muhammed Salem Lubbad'ın ise ölümüne neden oldukları belirtildi. Sanıklar Somer Sivrioğlu ile 6 şüphelinin "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.