03 Şub 2017 16:08 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 08:55

Sedat Peker'in tehdit davası

- Peker'in, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerini tehdit ettiği iddiasıyla "suç işlemeye tahrik" ve "tehdit" suçlarından 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı- Avukat Meriçoğlu: "Sanığın neden huzurda olmadığı ve neden ifadesinin alınmadığını soruyoruz ve hakkında.

İSTANBUL (AA) - Kendisine ait internet sitesinde yayınladığı bir yazıda, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerine yönelik tehdit içeren ifadeler kullandığı iddia edilen Sedat Peker'in, 11 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına başlandı.

Anadolu Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Peker katılmazken, avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, 26 müşteki akademisyen ile avukatları da katıldı.

Söz verilen müşteki Özgür Müftüoğlu, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Bu tehdit sadece beni değil, akademik faaliyetlerim dolayısıyla tüm toplumu hedef almıştır. Bu eylem nedeniyle ben korku altında kaldım. Kendimi güvensiz hissettim. Şikayetçiyim. Ben de imza atmıştım bu bildiriye." dedi.

Emine Beyza Üstün de "Bu beyan somut kişiye özgü sonuçlanan bir beyan değildir. Nefretin toplumsallaştırılması ve yaygınlaştırılmasıdır. Şiddete azmettirmektir. Bu azmettiriciliği nedeniyle sanıktan şikayetçiyim." diye konuştu.

Atiye Yonca Demir, 17 yıldır akademisyen olarak görev yaptığını ve söz konusu bildiriye imza attığını aktararak, "Hem ben, hem arkadaşlarım hem de akademik özgürlükler tehdit edildi. Sokakta sağa sola bakarak yürümek hoş bir şey değildir." şeklinde konuştu.

Şebnem Korur da sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Ben İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesiyim. Yalnızca kişisel değil toplum olarak ölüm tehdidinin yöneltilmesi davranışının meşrulaştırılması ve bunun üzerinden toplumun ahlaki olarak örselenmesi söz konusudur." ifadelerini kullandı.

Zeynep Dilek Hattatoğlu ise yayınlanan bildiriye imza attığını ifade ederek, "Biz o bildiride çok temel bir insan hakkımızı kullandık. İfade özgürlüğümüzü kullandık. Ülkede sürmekte ola savaş ve katliam ortamına karşı bir uyarıda bulunduk. Çok açıkça beden bütünlüğümüze ve can güvenliğimize yönelik tehditler savruldu. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum." dedi.

Bunun üzerine söz alan Peker'in avukatı Kemal Levent, "Devletimizin terör örgütü PKK'ya karşı yapmış olduğu operasyonları savaş ve katliam olarak beyan eden müştekiye karşı kararla birlikte şikayette bulunulmasını talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

Söz verilen diğer müştekiler de sanıktan şikayetçi olduklarını belirtti. Öte yandan tüm müştekiler hazırladıkları ortak ifade metnini de beyanlarının ardından mahkemeye sundu.

- "Basit bir tehdit suçuyla karşı karşıya değiliz"

Müştekiler avukatı Oya Eyüp Meriçoğlu, "Sanığın neden huzurda olmadığı ve neden ifadesinin alınmadığını soruyoruz ve hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep ediyoruz." diye konuştu.

Diğer müştekiler avukatı Tamer Doğan da basit bir tehdit suçuyla karşı karşıya olmadıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Sedat Peker sıradan bir insan olarak algılanmamalıdır. Bir çağrı yaptığında harekete geçebileceğini bildiği paramiliterler bulunmaktadır. Sanığın zorla getirilmesini ve tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz. Müvekkillerimizin açık adresi ve isimleri, vekilleri olarak bizlerin de isimleri dosyaya dahil edildiği için olası tehdit veya bir suç girişiminden, sanık ve vekilleri sorumludur. Güvenliğimizden de sayın mahkeme sorumludur."

Peker’in avukatı Kemal Levent ise müvekkilinin halasının vefat etmesi nedeniyle duruşmaya katılamadığını belirterek, gelecek celse hazır edeceklerini söyledi.

Mahkeme hakimi, sanık Peker'in avukatı tarafından gelecek celse duruşmada hazır edilmesine karar vererek, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2016 yılı Ocak ayı içinde çok sayıda akademisyenin imzasıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, PKK terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadele kapsamındaki uygulamalara yönelik eleştiriler içeren, "Barış için akademisyenler bildirisi" adlı bir bildiri yayınlandığı anlatıldı.

Şüpheli Peker'in de kendisine ait internet sitesinde bu bildiriyi eleştiren bir yazı yayınladığı aktarılan iddianamede, bazı kişi ve kuruluşların yazının suç teşkil ettiği gerekçesiyle ihbarda bulunduğu, bazı akademisyenlerin de Peker'den şikayetçi olduğu kaydedildi.

İddianamede, Peker'in "tehdit" ve "suç işlemeye tahrik" suçlarından 1 yıl 4.5 aydan, 11 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.