Sedat Peker'den Cem Küçük'e Ahmet Hakan yanıtı: Aranızdaki düşmanlık işlerinize....
Star gazetesindeki köşesinde dün "Ahmet Hakan'a sorular" başlıklı bir yazı yazan Cem Küçük Hürriyet yazarının Sedat Peker ile ilişkisini sorgulamıştı.
Star gazetesindeki köşesinde dün "Ahmet Hakan'a sorular" başlıklı bir yazı yazan Cem Küçük Hürriyet yazarının Sedat Peker ile ilişkisini sorgulamıştı
Ahmet Hakan'a "Ne için Sedat Peker ile evinde gizli gizli buluştun? Ne amaçla Sedat Peker’i evinde böreklerle, çöreklerle, yalakaca ağırladın?" diye soran Cem Küçük, şöyle yazmıştı:
"Evet Ahmet Hakan şimdi cevap ver... Sen ne amaçla Sedat Peker ile evinde gizli gizli görüştün? Sedat Peker ile görüşmenin Halim Aydın’dan katakulli ile gasp ettiğiniz mahkemece kanıtlanmış milyonlarca dolar para ile ilgisi var mı? Medenice ve nezaket içinde sana bu soruları soruyorum. Bunlara açık ve net cevap verdikten sonra, bana ne sorarsan sor cevaplamaya hazırım..."
Cem Küçük'ten Ahmet Hakan'a zor sorular
AHMET HAKAN YANIT VERDİ
Ahmet Hakan bugün o soruya yanıt verdi. "Aslında cevap vermeye değer biri değilsin" diyen Ahmet Hakan, "Hukuki yollarla senin ve senin gibilerle baş edemiyoruz. Çamuru atıyorsunuz ve izini bırakmaya çalışıyorsunuz. Attığınız çamurların izini silmek de bize düşüyor." dedi ve Cem Küçük'ün Sedat Peker sorusuna yanıt verdi.
Hakan, yanıtını "Bana inanmıyorsan, git Sedat Peker'e sor, "Ahmet Hakan'la ne konuştunuz" de. Bundan bir kelime fazlasını işitirsen ben bu mesleği bırakırım..." diyerek tamamladı.
BİR AÇIKLAMA DA SEDAT PEKER'DEN
Sedat Peker Ahmet Hakan'ın evine yaptığı ziyaretin detaylarını açıkladı. İşte Peker'in Cem Küçük'ün yazısında verdiği yanıt ve Ahmet Hakan'ı ziyaret etme gerekçesi:
Bir iki gündür Star Gazetesi'nde köşe yazarı olan Cem Küçük Bey isminde bir gazeteci, Ahmet Hakan Bey'in evine yaptığım ziyaret ile ilgili yazılar kaleme almakta. Başta bunun gayet normal bir durum olduğu düşündüğüm için olaya dahil olma gereği hissetmedim.
Ancak konu hayali temalar üzerine kurulmaya başlayınca, Ahmet Hakan Bey ile evinde konuştuğumuz şeyleri yazmamın gerekli olduğuna karar verdim. Aksi takdirde insanların hafızalarında sanki bu iddialar doğruymuş gibi yanlış bir izlenim kalabilir.
Ahmet Hakan Bey ile ilk olarak 2002 senesinde yüz yüze tanışmıştık. O günden sonra bir daha hiç yüz yüze görüşmedik. Ancak ülkedeki gündem dolayısıyla karşılıklı olarak isimlerimiz dost sohbetlerinde yer bulmuştur.
Cezaevinden çıktıktan sonra kendisine haber yollayarak bir serzenişte bulundum. Ahmet Hakan Bey'e; ''Ergenekon'un ilk başlangıç ayağı olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu bile şahsıma yapılan Kelebek Operasyonunu gösteriyorken, sen bu konuyla ilgili hiç haber yapmadın. Bence bu doğru bir şey değil.'' şeklinde kendisine sitem ettim. Akabinde de kendisi bana; ''Geçmişte ben senin evine ziyarete gelmiştim, bu sefer buyur sen gel, anlatmak istediklerin varsa konuşalım.'' dedi.
Evine yaptığım ziyareti gizli bir şekilde yapmadım. Mahallenin gençlerinin ve tüm konu komşunun görebileceği şekilde arkadaşlarımla beraber ziyaretine gittim. Paralel yapının şahsıma yapmış olduğu tüm kumpasları anlattım. Ardından kendisine; ''Basın şahsıma nefret duyarak hareket etmeyerek, ben komplo yapılıyor diye bağırdığımda bu işin içinde bir şey var diyerek incelenseydi, belki de Ergenekon Operasyonu başlamadan bitecek, ülke bugün yaşadığı kötü duruma gelmeyecekti.'' dedim.
Ayrıca Doğan Grubu'nun geçmişte şahsıma yapmış olduğu tüm kötülükleri sineye çektiğimi ancak eşimin sosyal sorumluluk projelerinde bayan arkadaşlarıyla beraber yaptığı çalışmalarda gazeteciler tarafından çekilen toplu resimlerden eşimi aradan keserek haberin resmini yayınladıklarını, yaptıkları bu iğrenç davranışla eşimi arkadaşlarına karşı mahcup duruma düşürmeye çalıştıklarını anlattım. (Bunun değil gazetecilik mesleğinde, insanlıkta bile yeri olmadığını da özellikle belirttim).
Sonrasında ise kendisine; ''Şahsıma yapılan haksızlıkları, saygısızlıkları bir kenara koysamda eşime yapılan bu iğrençlikten dolayı Doğan Medyasına karşı hayatım boyunca bir daha sevgi beslemeyeceğim!' dedim. Ahmet Hakan Bey sabırlı bir şekilde bu söylediklerimi dinledi. Akabinde kendisi de bana; ''Bu yapılanı asla doğru bulmam, ben bu sohbette kendimi temsil ediyorum, ancak senin bu anlattığın eğer doğruysa bu gerçekten çok kötü bir durum.'' dedi.
Sohbetimizin devamında paralel yapının şahsıma yaptığı haksızlıklarla ilgili ilerleyen zamanlarda bir yazı kaleme alacağını söyledi.
Tüm sohbetimizin içeriği bu konuları kapsamaktadır.
Ancak Cem Küçük Bey'in anladığım kadarıyla Ahmet Hakan Bey ile eskiye dayalı bir hasımlıkları var. Bu sebeple de kendisine buradan taktiksel saldırılar yapıyor. Bunların hepsi normal şeyler. (Kısaca hayatın renkleri diyebiliriz.) Ancak Allah aşkına Halim midir? Hamdi midir? Bir adamdan yazısında bahsetmiş. Ondan alınan paraların konusu olabilir mi? diye de yazısında sormuş. (Ne böyle bir adam tanırım nede daha önce ismini duydum.)
Cem Bey ben zaten yeterince sorunla uğraşıyorum. Ahmet Hakan Bey ile görüşmemi köşene taşımana sözüm yok, ancak aranızdaki düşmanlık işlerinize lütfen beni dâhil etmeyin. Kendi aranızdaki sorunları nasıl hallediyorsanız o şekilde halledip hayatınıza devam edin.