Sedat Ergin'den çarpıcı yazı! Darbecilerin TRT planı nasıl suya düştü?
Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, bugünkü köşesinde 15 Temmuz gecesi TRT'ye yapılan baskın ve zorla okutulan bildiriyle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Yazısında; "15 Temmuz’un mahiyetinin tam olarak ortaya konabilmesi
açısından o gece Akıncı Üssü’nde yaşanan olayların anlaşılması ayrı
bir önem taşıyor" diyen gazeteci Sedat Ergin, "Ayrıca, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın ve diğer üst kademe komutanların
derdest edildikten sonra enterne edildikleri yerdir. Darbeciler,
planlarında Orgeneral Akar’ın buradan TRT yayınıyla tüm Türkiye’ye
seslenmesini bile hedeflemişlerdi" ifadelerini kullandı.
İşte, Ergin'in o yazısı:
15 Temmuz’un birinci yıldönümü yaklaşırken, bu darbe girişiminin
mahiyetinin tam olarak ortaya konabilmesi açısından o gece Akıncı
Üssü’nde yaşanan olayların anlaşılması ayrı bir önem taşıyor.
Bunun temel nedeni, Akıncı Üssü’nün, yani Dördüncü Ana Jet Üs
Komutanlığı’nın 15 Temmuz darbe girişiminin operasyonel beyin
merkezinin bulunduğu yer olmasıdır.
Akıncı, bu bağlamda darbe hareketinin sorumlusunun kimliğini teşhis
etmek açısından da açıklayıcı bir yerdir. Burası, darbeyi icra eden
askerlerle, örgüt adına yönlendirmeyi yapan, son sözü söyleyen
sivil kanat arasındaki aktarım hattının işlediği yerdir 15 Temmuz
gecesi. Ve bu üste o gece yürütülen darbe faaliyetinde belirleyici
rolü oynayan sivil kadro bizi doğrudan Pensilvanya adresine
götürmektedir.
*
Bu üs, öncelikle Türkiye çapındaki darbe faaliyetinin sevk ve
idaresinde, koordinasyonunda ana komuta merkezi olarak
çalışmıştır.
Ayrıca, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın ve diğer üst
kademe komutanların derdest edildikten sonra enterne edildikleri
yerdir. Keza, darbecilerin Orgeneral Akar’ı yanlarına çekmek için
ikna çabasına giriştikleri, Akar’ın da onları vazgeçirmek için
sabaha kadar kendileriyle (sadece asker kanatla) doğrudan konuştuğu
ya da dolaylı mesaj gönderdiği mekândır. Darbeciler, planlarında
Orgeneral Akar’ın buradan TRT yayınıyla tüm Türkiye’ye seslenmesini
bile hedeflemişlerdi.
Darbenin başlama vuruşu da Akıncı’da yapılmıştır. Orgeneral Akar’ı
alacak özel kuvvet mensupları buradan beyaz bir otobüsle
Genelkurmay’a doğru yola çıkmıştır. Keza Güvercinlik Üssü’nden
kalkan helikopterler önce Akıncı Üssü’ne gidip oradan yapılan
yönlendirme ile Ankara hava sahasında terör estirmiştir. 15 Temmuz
gecesi Ankara üzerinde ölüm yağdıran F-16’lar bu üsten
havalanmıştır.
Başlama vuruşu gibi darbeyi sonlandırma kararı da yine Akıncı’da
alınmıştır. Darbecilerin kalkışmadan vazgeçme ve “bırakma” kararı
organizasyonun sivil kanadın üslendiği 143’üncü filodan çıkmış ve
buradan Orgeneral Akar’a iletilmiştir.
*
Aslında buraya kadar sıraladıklarımız, ana hatlarıyla kamuoyunun
bildiği hususlar. Meselenin Akıncı üzerinde özellikle odaklanmamızı
gerektiren boyutu, darbenin beyin takımında yer alan FETÖ’nün
yönetici sivil unsurlarının 15 Temmuz akşamı bu üste boy göstermiş
olmasıdır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 4658
sayfalık iddianamede ortaya konduğu gibi, bu faaliyet, üsteki ana
pistin kuzeydoğu ucunun hemen bitişiğindeki 143. Filo karargâhında
yürütülmüştür.
O geceyle ilgili alınan muhtelif ifadeler, 15 Temmuz gecesinden 16
Temmuz sabah saatlerine kadar geçen sürede 143. Filo’da pek çok
sivil şahsın bulunduğuna, bu şahısların laptop kullandıklarına ve
sürekli telefonla bir yerlerle irtibat içinde olduklarına işaret
ediyor. 143’üncü filoda hummalı bir faaliyet yürütülmüştür.
*
Altını çizmemiz gereken nokta, o gece Akıncı’da bulunan sivil
yönetici kadrodan yalnızca 5’inin iddianamede sanık olarak yer
almasıdır. “Sivil yönetici şüpheliler” kümesinde altı sanık yer
alıyor. (Davanın diğer dört sivil sanığı hariç) Bunlar sırasıyla,
davanın 1 No’lu şüphelisi Fetullah Gülen’den sonra 2 No’lu sanık
Adil Öksüz, 3 No’lu sanık Kemal Batmaz, 4 No’lu sanık Hakan Çiçek,
5 No’lu sanık Nurettin Oruç ve 6 No’lu sanık Harun Biniş’tir.
Öksüz ilahiyat doçenti, Batmaz işadamı-yönetici, Oruç belgesel film
çektiğini söyleyen bir eski öğretmen, Çiçek okulları da olan bir
işadamı ve Biniş ise bilgisayar yazılımcısı bir mühendistir.
O gece Akıncı’daki sivil yönetici sayısı daha mı fazlaydı?
Muhtemeldir... Bu ekibin içinde yer alıp darbe başarısızlığa
uğrayınca kaçan başka sivil darbecilerin de olduğunu
varsayabiliriz.
Sivil yönetici grubundaki “Hava Kuvvetleri İmamı” Adil Öksüz, üssün
yakınındaki bir tarlada jandarma tarafından yakalandığı halde
devletin elinden kaçırdığı darbenin en kritik isimlerinden biridir.
16 Temmuz sabahı üssün civarında yakalanan diğer dört isim halen
tutukludur. Tesadüfe bakın ki, bu gruptaki sanıklardan bazıları
darbeden çok kısa bir süre önce birlikte ABD’ye uçmuştur.
Gülen cemaatinin 15 Temmuz’daki parmak izlerini daha yakından
görebilmek için projektörlerimizi bu sivil yönetici kadronun
üzerine çevirebiliriz.