17 Şub 2015 11:40
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:03
Seda Selek'ten Özgecan isyanı: Dertleri reklam ve prim yapmak!
24 TV'de Siyaset 24 programını sunan Seda Selek, programın girişinde, medya camiasından bazı isimlere çok sert bir tepki gösterdi.
24 TV'de Seda Selek'in sunduğu Siyaset 24 programında hunharca
katledilen Özgecan Aslan ve bu menfur cinayetin sosyal ve hukuki
boyutu ve sonuçları konuşuldu.
Programın girişinde, Moderatör Seda Selek'in medya ve sosyal medyada bir takım kişilere gösterdiği tepki dikkat çekti. Selek, herkes Özgecan'a ağlarken, bazı şahısların reklam peşinde koştuklarını, asıl dertlerinin Özgecan değil de, Özgecan üzerinden prim yapmak olduğunu söyledi.
İşte Seda Selek'in o çok sert tepkisi:
Her zamanki gibi enerjiyle, coşkuyla ve gülen bir yüzle açamadık malesef programı. Malum, birkaç gündür Türkiye Özgecan'ın yasını tutuyor. Biz de öyle. Onun için ağlıyoruz. Son yolculuğuna uğurladık.
İki gündür medyada, annesinin, babasının, yakınlarının, onu tanıyanların gözyaşlarını, feryatlarını izliyoruz. Yüreğimiz dağlanıyor. Yaşanan vahşetin detaylarına vakıf oldukça da kanımız donuyor. Çok klişe ama, "sözün bittiği yer" denir ya, öyle.
Aslında konuşulan, tartışılan çok şey var. Biz de bu vahşi cinayeti, 20 yaşında gencecik bir kızın başına gelenleri konuşacağız. Neden bu noktaya gelindiği, bu olayların neden olduğu... Bunlarla ilgili, olayları pek çok farklı açıdan ele alan kişiler var, farklı yorumlar var. Biraz onlara bakacağız, onları karşılaştıracağız.
ONLARIN DERDİ TAMAMEN REKLAM, PRİM YAPMAK!
İSİMLERİNİ BİLE ANMAMAK LAZIM
Tabi bu arada bir isyan da var. Öfkeyi arttıran bir nokta da var. Malesef medyada, özellikle sosyal medyada yapılan bazı yakışıksız, çirkin yorumlar var. Aslında bu yorumları yapanların isimlerini bile bence zikretmemek gerekiyor. Çünkü aslında onların derdi bu mesele değil. Aslında onların derdi ortaya bir fikir koymak da değil. Sadece reklam yapmak ve prim yapmak. Ama belki isim vermeden bu çirkin yaklaşımları da konuşabiliriz. Bu nasıl bir hastalıklı durum, belki bunu ele alabiliriz.
Programın girişinde, Moderatör Seda Selek'in medya ve sosyal medyada bir takım kişilere gösterdiği tepki dikkat çekti. Selek, herkes Özgecan'a ağlarken, bazı şahısların reklam peşinde koştuklarını, asıl dertlerinin Özgecan değil de, Özgecan üzerinden prim yapmak olduğunu söyledi.
İşte Seda Selek'in o çok sert tepkisi:
Her zamanki gibi enerjiyle, coşkuyla ve gülen bir yüzle açamadık malesef programı. Malum, birkaç gündür Türkiye Özgecan'ın yasını tutuyor. Biz de öyle. Onun için ağlıyoruz. Son yolculuğuna uğurladık.
İki gündür medyada, annesinin, babasının, yakınlarının, onu tanıyanların gözyaşlarını, feryatlarını izliyoruz. Yüreğimiz dağlanıyor. Yaşanan vahşetin detaylarına vakıf oldukça da kanımız donuyor. Çok klişe ama, "sözün bittiği yer" denir ya, öyle.
Aslında konuşulan, tartışılan çok şey var. Biz de bu vahşi cinayeti, 20 yaşında gencecik bir kızın başına gelenleri konuşacağız. Neden bu noktaya gelindiği, bu olayların neden olduğu... Bunlarla ilgili, olayları pek çok farklı açıdan ele alan kişiler var, farklı yorumlar var. Biraz onlara bakacağız, onları karşılaştıracağız.
ONLARIN DERDİ TAMAMEN REKLAM, PRİM YAPMAK!
İSİMLERİNİ BİLE ANMAMAK LAZIM
Tabi bu arada bir isyan da var. Öfkeyi arttıran bir nokta da var. Malesef medyada, özellikle sosyal medyada yapılan bazı yakışıksız, çirkin yorumlar var. Aslında bu yorumları yapanların isimlerini bile bence zikretmemek gerekiyor. Çünkü aslında onların derdi bu mesele değil. Aslında onların derdi ortaya bir fikir koymak da değil. Sadece reklam yapmak ve prim yapmak. Ama belki isim vermeden bu çirkin yaklaşımları da konuşabiliriz. Bu nasıl bir hastalıklı durum, belki bunu ele alabiliriz.