09 Oca 2024 08:52 Son Güncelleme: 09 Oca 2024 09:02

Seçil Erzan’ın ‘tefeci’ dediği isim ilk kez konuştu! ‘Hem param gitti hem rezil etti…’

Süleyman Aslan, fon dolandırıcılığı davasında yargılanan Seçil Erzan’a milyonlarca dolar verip tek kuruş para almadığını iddia etti. Aslan “Keşke beni vursaydı da tefeci demeseydi, adımı lekelemeseydi. Hem param gitti hem rezil etti” dedi.

Yüksek gelir getiren fon vaadiyle birçok kişiyi dolandırdığı öne sürülen bankacı Seçil Erzan, iddianamedeki ifadesinde, "Moci" diye andığı Mojtaba Hakani’yle birlikte Süleyman Aslan isimli ‘tefeciden’ 10 milyon lira aldığını ve bu parayı 14 milyon TL olarak geri ödediğini, ayrıca 1 milyon 350 bin dolar daha alıp bu parayı 2 milyon 650 bin dolar olarak geri ödediğini” iddia etmişti.

Bir otomobilde ağlarken çekilen video kaydında da Erzan, “Merhaba Süleyman Amca. Sana vermiş olduğumuz Moci’nin ve Nazlı’nın senedinde her ikisinin de hiçbir çıkarı yok. Senden çok rica ediyorum. Onların senetleriyle ilgili lütfen hiçbir şey yapma” ifadelerini kullanmıştı.

Milliyet'in haberine göre Aslan, Erzan’la tanışmasını anlattı ve hakkındaki iddialara yanıt verdi.

ARAZİ SATIŞI

Denizbank’ın Florya Şubesi’nde müdür olan Erzan’ı 2011 yılından beri tanıdığını belirten Aslan “Florya şubesinin mülk sahiplerinden biri benim. Denizbank benim kiracım, ben de Denizbank’ın müşterisiydim” dedi. 2019 yılında, Fatih’te bulunan bir araziyi Denizbank’ın satışa çıkardığını belirten Aslan şunları anlattı:

“Seçil’i ve oğlumu da alıp Genel Müdürlüğe gittim. Seçil bizimle odaya girmedi. Biz konuştuk, tapu henüz kendi üzerlerine geçmemiş, haber vereceklerdi. Sonra haber de gelmedi ve kapandı gitti konu. 2022 yılında Seçil yanıma geldi, ‘Arazi bankanın eline geçti, 1.5 milyon dolar istiyorlar’ dedi. Bu parayı veremeyeceğimi söyledim. ‘Sen yabancı değilsin 1.3 milyon dolara sana alırım’ dedi. Parayı verdim ve herhangi bir senet almadım. Sonra benden 30 bin dolar daha istedi, bu parayı araziyi almamıza yardımcı olduğu için istedi. Ben de verdim.”

Erzan’ın bir süre sonra Mojtaba Hakani’yle birlikte geldiğini belirten Aslan, “Dedi ki, ‘Süleyman Amca bir fon var. Sen de gir.’ 3 milyon 800 bin dolarım vardı. Bu parayı da Seçil’e verdim. Verirken de espri yapıp ‘Paramıza bir şey olmasın’ dedim. Seçil de, ‘Ben banka müdürüyüm, sen beni üç kağıtçı mı sanıyorsun’ deyip güldü. Parayı verirken de normal beyaz bir kağıda imza attı, hatta Moci de imzaladı. Ancak para gelmedi” ifadelerini kullandı.Aslan, Erzan’ın bir gün ofise geldiğinde, oğlunun ses kaydı aldığını belirterek “15 milyonu 12. ayda alabileceğimizi söyledi. Ve şöyle dedi, ‘Fatih Terim’e şimdiye kadar 20-30 milyon kazandırdım’” dedi.

‘TEK KURUŞ ALMADIM’

Tapuyu da fon için yatırdığı parayı da alamadığını söyleyen Aslan “Çünkü bankanın sattığı bir şey de yok. Ben Seçil’e inanıp parayı eline verdim. Benden daha mağdur Türkiye Cumhuriyeti’nde yoktur. Parasını verip de tek kuruş almayan tek kişiyim. Şimdi de kalkmış bana ‘tefeci’ diyor. Keşke beni bir kurşunla vursaydı da bana tefeci demeydi, adımı lekelemeseydi. Hem param gitti hem rezil etti. Bunu duyunca üç ay boyunca ağladım. ‘Lanet olsun’ dedim şikayetçi olmadım. Çünkü elimde somut hiçbir şey yoktu. Daha sonra Mali Şube’den ifadeye çağırdılar, olayı onlara anlattım. Daha sonra avukatım aracılığıyla şikayetçi oldum” diye konuştu.

ARAYAN ‘MÜDÜR’ YÖRÜK’MÜŞ

Arazi satışı için para verdikten sonra kendisini banka müdür olarak tanıtan birinin aradığını anlatan Aslan, şunları söyledi: “’Süleyman Bey normalde değeri 1.5 milyon dolardı ancak Seçil’in hatrına 1.3 milyon dolara verdik’ dedi. Sonradan öğrendim ki, banka müdürü diye beni arayan kişi Ali Yörük’müş. Sonra bir gün yine yanıma geldi ve 5.5 milyon dolar istedi, ufak tefek borçlarının olduğunu söyledi. Ben de, ‘Kızım utanmıyor musun, önce benim paramı ver’ dedim.”

İMZALI KAĞITLARI GERİ ALDI İDDİASI

Aslan, Erzan’ın ofise geldiği bir gün, kendisi namaz kılmak için ayrılınca, çekmecede duran, para aldığına dair imzaladığı tüm evrakı aldığını iddia etti. Aslan “Benim ofiste kasam yok, her şeyim çekmecemde durur. Hep aynı yerde duran kağıtlar birden yok oldu. Dükkanımda kamera yok ama onun aldığından eminim” dedi.