Seçil Erzan davasında yeni gelişme: Karar bir ilk oldu! Sorumluluğu yeniden gündeme geldi…
Seçil Erzan'ın dolandırıcılık davasında ilk kez bir mahkeme, "bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davası" olduğuna hükmetti. Mahkemenin bu kesin kararı, DenizBank’ın sorumluluğunu yeniden gündeme getirdi.
DenizBank Eski Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yüksek gelir getiren fon vaadiyle dolandırdığı iddia edilen isimlerden birisi de iş insanı Bülent Çeviker’di. Banka, Çeviker’in şikayetiyle durumdan haberdar olduğunu öne sürmüştü.
Çeviker’in avukatı Prof. Dr. Hediye Ergin, müvekkilinin 2 milyon 118 bin dolar alacağı olduğu gerekçesiyle İstanbul 12. Tüketici Mahkemesi’nde DenizBank ve Erzan’a karşı dava açtı. Ancak dava görevsizlik nedeniyle reddedilip taraflar arasında sözleşmenin “ticari amaçlı” olduğu, bir işlemin tüketici hukukuna tabi sayılabilmesi için tüketicinin ticari veya mesleki amaçla hareket etmemesinin şart olduğu belirtildi. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verildi.
İSTİNAFA TAŞINDI
Tarafların karara itirazı üzerine dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi de “işlemin tüketici işlemi olmadığı”, davanın “bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davası olduğu” kararını verdi. Kararda “Davalı bankanın sorumluluğunun bankacılık mevzuatı kapsamında ileri sürüldüğü, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldı” denildi. Prof. Dr. Ergin, kararı “Denizbank aleyhine şimdiye kadar açılmış alacak davalarında kesin olarak ilk defa işlemin bankacılık işleminden kaynaklandığının belirtilmesi bakımından önem taşıyor” ifadeleriyle değerlendirdi.
‘KARAR ESASA İLİŞKİN DEĞİL’
DenizBank’ın avukatları tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
“Bu, istinaf mahkemesinde ilgili dosyanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğine dair verilmiş, usule ilişkin bir karardır. Hiçbir şekilde esasa ilişkin bir karar değildir ve yine hiçbir şekilde iddia sahiplerinin haklı olduğunu göstermemektedir.”
Çeviker’e 13 Şubat 2023’te Erzan tarafından imzalanıp verilen, üzerinde “bakiye”nin 2 milyon 195 bin dolar olduğu yazılı bir kâğıt.
‘İŞ VEREN DE SORUMLU’
Milliyet'te yer alan habere göre, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Doruk Tutku da karara ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Burada bir bankacılık işleminden ziyade bir dolandırıcılık söz konusu. Sahtecilik bankanın bir çalışanı tarafından yapılmış. Bir çalışanın görevi sırasında dolandırıcılık yapmasından, birine zarar vermesinden kural olarak iş veren olarak siz de sorumlu olursunuz. Burada hazırlanan evrakların da bankacılık mevzuatına göre hazırlanması gerekiyor. Dolasıyla tüm bu davranışların hepsi bankacılık mevzuatında gerçekleşen işlemler. Bu nedenle de mahkeme verdiği kararda, bankacılık mevzuatı kapsamında incelenmesi gerektiğini söylemiş. Bu açıdan bakıldığında kararın doğru olduğu görülüyor. Bankanın bir çalışanın görevini yaptığı sırada birtakım dolandırıcılık filleri söz konusu, dolasıyla iş verenin de bundan sorumlu tutulması olanaklı.”