Sayıştay haberleri Akit yazarını kızdırdı! 'O sahtekar gazetecilerin cibilliyeti budur'
Yeni Akit gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu, Sayıştay raporlarının gazetelere aktarılırken çarpıtıldığını iddia ederek sert eleştiriler yöneltti.
Yeni Akit gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, 'Sayıştay
şu raporda siyasi iktidarı uyardı.. Sayıştay bu kurumun
hesaplarında şu yanlışı buldu' diye haber yapıldığını, bu
haberlerin ardından Sayıştay'ın da bu haberleri servis
eden gazeteler için, 'Ahlaksızsınız' dediğini öne sürdü.
Gazetecileri, 'çirkefler' diye tanımlayan yazar, "Zaten bir
avuç kaldılar..Onlar da önümüzdeki seçimlerden sonra, tasfiye
olacaklardır inşaallah.." dedi.
Ali Karahasanoğlu' nun "3 gündür manşet yaptıkları
Sayıştay’ın, açıklamasını da verebilecekler mi?"
başlığıyla yayımlanan yazısı şu şekilde:
"Üç gündür gazetelerde Sayıştay haberlerinden aktarımlar
yapılıyor..
Aktarım yapılmasına, kimse itiraz etmez..
Ama resmen bilgiler çarpıtılıyor..
“Sayıştay dedi ki..” diye başlıyorlar..
“Sayıştay uyardı ki” diye bitiriyorlar..
Adamlarda küçücük bir akıl yok..
Azıcık bir tutarlılık derdi yok..
Taa 2010’lardan bu yana, diktatör ilan ettiğimiz bir Tayyip
Erdoğan’ın tek adamlığı sözkonusu Türkiye’de...
Sabah akşam “Tüm ülke, iki dudağının arasında” diyerek algı
oluşturduğumuz bir Türkiye’de..
2014 öncesini haydi es geçelim..
2014’de Cumhurbaşkanı seçildiğinde, “Tamam bittik” dediğiniz
türkiye’de..
Bitmemişiz.. Ardından 2015 seçimleri yapılmış.
Yine sandıklardan Tayyip Erdoğan’ın partisi çıkmış.
Yetmemiş..
24 Haziran 2018’de bir daha Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri
yapılmış..
Tekrar Tayyip Erdoğan ve partisi sandıklardan çıkmış..
Artık “Bittik, mahvolduk” modunu geçip..
“Küllerimiz savruluyor” demeleri gerekirken..
“Sayıştay şu raporda siyasi iktidarı uyardı.. Sayıştay bu kurumun
hesaplarında şu yanlışı buldu” diye haber yapıp..
Yıllardır oluşturmaya çalıştıkları algıyı, kendi elleri ile
yıkıyorlar..
Palavra olduğunu tescilliyorlar..
“Tek adam ülkesi olduk. Ülke diktatörün iki dudağı arasında”
algısının yalan olduğu, Sayıştay’ın raporlarındaki, kamu
kurumlarının hesaplarına getirilen eleştirilerle belgelendi mi?
Belgelendi..
Şimdi Sayıştay raporunu önüne alıp, ordaki bilgileri çarpıtarak
haberleştirenlerin, bu ülkeye yaptıkları ihanetin nelere mal
olabileceğini görelim..
Sayıştay iyiniyetle, “Şu hesapta yanlış var. Buradaki hesaplarda,
şunlara dikkat edilmesi gerekir” dediği uyarıları, sanki bir
sahtekarlık suçlaması yapılmış gibi, sanki bir zimmet suçlaması
varmış gibi kendi algı operasyonlarına malzeme yapanlar..
Sayıştay’a şu açıklamayı yapmaya mecbur ettiler:
“Bazı basın yayın organlarında gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse bazı
kamu idarelerine ilişkin Sayıştay Raporları dayanak gösterilmek
suretiyle gerçeklerle bağdaşmayan haber ve yorumlara yer verildiği
görülmüş olup, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç
duyulmuştur.”
Açıklamanın girişi böyle..
Sonrasında yaşanılanlara tepki, daha yüksek sesle
dillendirilmiş:
“TBMM’ye sunulan raporlar yıllık hesap ve işlemlerin denetimi
sonucunda hazırlanan mali denetim raporları olup, söz konusu
raporlarda yer verilen bilgiler esas alınarak kurumlar hakkında
kamu zararına neden olunduğuna ilişkin değerlendirme yapılması söz
konusu olamaz.”
Üç gündür gazetelerin birinci sayfalarını kaplayan haberlerin
hepsi, kaynak Sayıştay’ın bu tespiti ile çöpe gitmiş oldu mu?
Oldu.
Sayıştay’ın kendisi, “Kamu zararına neden olduğuna ilişkin
değerlendirme yapılamaz” diyor..
Noktayı koyuyor..
Dahası var..
Sayıştay raporlarını manşetlerine taşıyan gazetelerin yaptıkları
sahtekarlık da yüzlerine aynı kurumun şu cümleleriyle
vuruluyor:
“Cumhurbaşkanlığı 2017 yılı hesap ve işlemlerine ilişkin denetim
raporunda olumlu görüş verildiği açıkça belirtilmiş ve bütçe ile
verilen ödeneklerin aşılmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen
ekindeki mali tablolardaki bilgilerden hareketle gerçeklerle
bağdaşmayan değerlendirmelerde bulunulması hem genel ahlaki
ilkelerle hem de basın ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.”
Ne diyor Sayıştay?
Kendisini kaynak gösterip, “yolsuzluk vaaar” diye bağıran
gazetelere, “Ahlaksızsınız” diyor..
“Sahtekarsınız” diyor..
“Ben cumhurbaşkanlığı hesap ve işlemlerine olumlu görüş verdim..
Yolsuzluk yok.. Siz ise, bizim raporumuzu çarpıtıp, bize de
sahtekarlık isnat ediyorsunuz” diyor..
Bitiyor mu, Sayıştay’ın, o gazetelere verdiği ders?
Bitmiyor..
Dünkü açıklamadan devam ediyorum:
“Diğer taraftan Karayolları Genel Müdürlüğü 2017 yılı hesap ve
işlemlerine ilişkin denetim raporunda kurumun hesap ve işlemlerine
ilişkin olumlu görüş verilmiştir. Görevlerinden biri de kamu
idarelerine rehberlik etmek olan Sayıştay, bu fonksiyonu
çerçevesinde Raporun ‘denetim görüşünü etkilemeyen bulgular’
kısmında kurumun muhasebe ve raporlama sistemine ilişkin önerilerde
bulunmuştur. Yap-işlet-devret projelerinin uzun vadeye yaygın
olması dolayısıyla, bu bölümde projenin başlangıcından sona ereceği
tarihe kadar olan süre dikkate alınarak hesap ve işlemlerin belli
bir sistematik çerçevesinde muhasebeleştirilerek projenin
uygulanmasında geleceğe yönelik riskler esas alınmak suretiyle
uyarılarda bulunulmuştur.”
Yani diyor ki Sayıştay, “Biz yolsuzluk tespit etmedik. Hesaplamada,
kurallara uygun hareket edilmesi için, pratik önerilerde
bulunduk..”
Ve daha önemlisi..
Gazetelerin yaptığı çakallığını, Sayıştay şöyle tanımlıyor:
“Söz konusu önerilerin kamu idaresi tarafından daha iyi
anlaşılabilmesi için varsayımlara dayalı hesaplamalardan hareketle
kamu zararına neden olunduğu değerlendirmesi yapmak, gerçekleri
saptırmaktan öte bir anlam ifade etmemektedir.”
Sayıştay daha ne desin?
Ne dese, bu ahlaksız gazetecilere fayda etmez ama..
Biz Sayıştay raporlarında imzaları olanlara seslenelim.
“Sakın ha sakın.. Bu ahlaksızlar çarpıtıyorlar diye.. Yazacağınız
raporlardan.. Yapacağınız uyarılardan vazgeçmeyin..”
Niçin?
Çünkü o sahtekar gazetecilerin cibilliyeti budur..
Despot derler..
Despot denilen yöneticinin, tali noktalardaki, yolsuzluk
niteliğinde olmayan küçük küçük hatalar rapor edildiğinde..
Despotluk iddiaları çürür..
Ama bunlar utanmazlar..
O küçük küçük hataları, devasa bir yolsuzlukmuş gibi
gösterirler..
Sahtekarlığa da imza atarlar..
Takmayın bu sahtekarları kafanıza..
Siz ne yaparsanız yapınız, onlar çirkefliklerini
göstereceklerdir..
Siz uyarınızı yapın..
Yönetimin hatalarını gösterin..
Daha verimli, daha pratik, daha fazla kamu yararı gözeten bir
yönetim için ikazlarınızı yapın..
Dört dörtlük ülkeye gidişata katkınızı sunun..
O çirkefler mi?..
Zaten bir avuç kaldılar..
Onlar da önümüzdeki seçimlerden sonra, tasfiye olacaklardır
inşaallah.."