29 Mar 2011 08:41
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:10
''SAYIN BARLAS O FOTOĞRAF İÇİN NE SÖYLEYECEKSİNİZ?''
"Nehir kenarındaki endişeli adam haftaya keyifli başladı. Neşemin kaynağı da çok güzel bir fotoğraf.."
Sayın Barlas siz de kabul edin
NEHİR kenarındaki endişeli adam haftaya keyifli başladı.
Neşemin kaynağı da çok güzel bir fotoğraf,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Gabon’da bir balıkçının yanında çektirdiği fotoğraf, samimi söylüyorum, Cumhuriyet tarihimizin en güzel enstantanelerinden biri.
Gerçekten çok büyük bir içtenlikle yazıyorum bu satırları.
* * *
Fotoğrafta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Gabon sahilinde pantolonunun paçalarını sıvamış, çıplak ayakla görüyoruz.
Hafızam ve sahip olduğum bilgiler beni yanıltmıyorsa, Atatürk ve İnönü’den beri ilk defa bir cumhurbaşkanını çıplak ayakla görüyoruz.
Özal’ın şortlu resmini görmüştük ama ayaklarında ayakkabı vardı.
Yüzerkenki fotoğraflarında ise ayakları görünmüyordu.
Kenan Evren’in ise bornozlu bir fotoğrafı var.
Ancak o fotoğrafta ayakları terlikli.
Böyle poz verip fotoğraf çektirmek harika bir şey.
Ama beni asıl keyiflendiren şey ne biliyor musunuz?
Bu fotoğrafı aile albümünde bırakmayıp Twitter’a koyma ve basında yayınlanması sağlama arzusu.
Yani bu pozu herkesle paylaşma duygusu.
İşte bu harika bir şey.
Çünkü bu aynı zamanda hayata bakış konusunda bir niyet mektubu.
Cumhurbaşkanı’nı yürekten kutluyorum.
İnanın bu fotoğraf bana çok iyi geldi ve son günlerde iyice kararan umutlarımı biraz olsun dağıttı.
Çünkü Çankaya’da hayata böyle bakmaya hazır bir zihniyet varsa, her şeye rağmen umut da vardır diye düşünüyorum.
* * *
İnsan hafızası tuhaf.
Fotoğrafı ilk gördüğümde aklıma gelen soru şu oldu:
“Acaba Mehmet Barlas bu fotoğraf hakkında ne düşünmüştür?”
Tahmin ediyorum sorunun mahiyetini anlamadınız.
Haklısınız da.
Çünkü tamamen şahsi bir mesele.
Bundan 2 yıl kadar önce Hürriyet’te yayınlanan bir mülakat için evimde fotoğraf çekilmişti.
Ev halimdi. Üzerimde patchwork bir pantolon vardı. Ayaklarım çıplaktı.
Mehmet Barlas bu fotoğrafımı çok eleştirmişti. Bir genel yayın yönetmeni okurunun önüne çıplak ayakla çıkar mı diye sormuştu.
Hatta Doğan Grubu’ndan ayrılma nedenleri arasında ima yollu bunu bile saymıştı.
O nedenle merak ediyorum. Çıplak ayaklı Cumhurbaşkanı ona nasıl gelmiştir?
* * *
Sakın bunu fırsat bilip üzerine atladığımı düşünmeyin.
O fırsat çok daha önceleri, yani o fotoğraf yayınlandığında da elimde vardı. Çünkü Mehmet Barlas, Şermin Terzi’nin onunla yaptığı ve Hürriyet’te yayınlanan mülakatta kendisi de çıplak ayakla poz vermişti.
Eleştirmek hakkıdır diye üzerinde durmamıştım.
Bizim nesillerimiz çıplak ayak fobisi ile büyüdü. Bu korkunun nedeni de “Aman böbreklerinizi üşütürsünüz” telkinleriydi.
Ben çıplak ayakla dolaşmayı çok geç keşfettim. Artık ayaklarımın toprakla, taşla, ahşapla temasını çok seviyorum.
Dahası çıplak ayak bana “özgürce düşünebilme” duygusu veriyor.
O nedenle bu fotoğrafı, ondan da çok bu fotoğrafı herkesle paylaşma duygusunu çok sevdim.
* * *
Son satırlarım Mehmet Barlas’a şahsi bir mesaj.
Lütfen bu yazıyı “soğuk içilen bir intikam şerbeti” duygusuyla okumayın.
Hayatımda hiçbir zaman intikam duygusu taşımadım. Ayrıca hayatımın tam anlamıyla kendimle ve herkesle barışma dönemindeyim.
Ayrıca keşke birbirimiz hakkındaki eleştirilerimiz sadece böyle masum ve beyaz konularla ilgili olsa.
Çıplak ayakla dolaşmak iyidir.
İnsanın hem ufkunu açar, hem özgürleştirir.
Tabiat ile çıplak temas çok ama çok iyidir.
Hayatımız hep kostümlü provalar, maskeli balolarla geçti.
Biraz da çıplak, hatta çırılçıplak dolaşmayı öğrenme zamanı geldi.
Ertuğrul ÖZKÖK / HÜRRİYET
NEHİR kenarındaki endişeli adam haftaya keyifli başladı.
Neşemin kaynağı da çok güzel bir fotoğraf,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Gabon’da bir balıkçının yanında çektirdiği fotoğraf, samimi söylüyorum, Cumhuriyet tarihimizin en güzel enstantanelerinden biri.
Gerçekten çok büyük bir içtenlikle yazıyorum bu satırları.
* * *
Fotoğrafta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Gabon sahilinde pantolonunun paçalarını sıvamış, çıplak ayakla görüyoruz.
Hafızam ve sahip olduğum bilgiler beni yanıltmıyorsa, Atatürk ve İnönü’den beri ilk defa bir cumhurbaşkanını çıplak ayakla görüyoruz.
Özal’ın şortlu resmini görmüştük ama ayaklarında ayakkabı vardı.
Yüzerkenki fotoğraflarında ise ayakları görünmüyordu.
Kenan Evren’in ise bornozlu bir fotoğrafı var.
Ancak o fotoğrafta ayakları terlikli.
Böyle poz verip fotoğraf çektirmek harika bir şey.
Ama beni asıl keyiflendiren şey ne biliyor musunuz?
Bu fotoğrafı aile albümünde bırakmayıp Twitter’a koyma ve basında yayınlanması sağlama arzusu.
Yani bu pozu herkesle paylaşma duygusu.
İşte bu harika bir şey.
Çünkü bu aynı zamanda hayata bakış konusunda bir niyet mektubu.
Cumhurbaşkanı’nı yürekten kutluyorum.
İnanın bu fotoğraf bana çok iyi geldi ve son günlerde iyice kararan umutlarımı biraz olsun dağıttı.
Çünkü Çankaya’da hayata böyle bakmaya hazır bir zihniyet varsa, her şeye rağmen umut da vardır diye düşünüyorum.
* * *
İnsan hafızası tuhaf.
Fotoğrafı ilk gördüğümde aklıma gelen soru şu oldu:
“Acaba Mehmet Barlas bu fotoğraf hakkında ne düşünmüştür?”
Tahmin ediyorum sorunun mahiyetini anlamadınız.
Haklısınız da.
Çünkü tamamen şahsi bir mesele.
Bundan 2 yıl kadar önce Hürriyet’te yayınlanan bir mülakat için evimde fotoğraf çekilmişti.
Ev halimdi. Üzerimde patchwork bir pantolon vardı. Ayaklarım çıplaktı.
Mehmet Barlas bu fotoğrafımı çok eleştirmişti. Bir genel yayın yönetmeni okurunun önüne çıplak ayakla çıkar mı diye sormuştu.
Hatta Doğan Grubu’ndan ayrılma nedenleri arasında ima yollu bunu bile saymıştı.
O nedenle merak ediyorum. Çıplak ayaklı Cumhurbaşkanı ona nasıl gelmiştir?
* * *
Sakın bunu fırsat bilip üzerine atladığımı düşünmeyin.
O fırsat çok daha önceleri, yani o fotoğraf yayınlandığında da elimde vardı. Çünkü Mehmet Barlas, Şermin Terzi’nin onunla yaptığı ve Hürriyet’te yayınlanan mülakatta kendisi de çıplak ayakla poz vermişti.
Eleştirmek hakkıdır diye üzerinde durmamıştım.
Bizim nesillerimiz çıplak ayak fobisi ile büyüdü. Bu korkunun nedeni de “Aman böbreklerinizi üşütürsünüz” telkinleriydi.
Ben çıplak ayakla dolaşmayı çok geç keşfettim. Artık ayaklarımın toprakla, taşla, ahşapla temasını çok seviyorum.
Dahası çıplak ayak bana “özgürce düşünebilme” duygusu veriyor.
O nedenle bu fotoğrafı, ondan da çok bu fotoğrafı herkesle paylaşma duygusunu çok sevdim.
* * *
Son satırlarım Mehmet Barlas’a şahsi bir mesaj.
Lütfen bu yazıyı “soğuk içilen bir intikam şerbeti” duygusuyla okumayın.
Hayatımda hiçbir zaman intikam duygusu taşımadım. Ayrıca hayatımın tam anlamıyla kendimle ve herkesle barışma dönemindeyim.
Ayrıca keşke birbirimiz hakkındaki eleştirilerimiz sadece böyle masum ve beyaz konularla ilgili olsa.
Çıplak ayakla dolaşmak iyidir.
İnsanın hem ufkunu açar, hem özgürleştirir.
Tabiat ile çıplak temas çok ama çok iyidir.
Hayatımız hep kostümlü provalar, maskeli balolarla geçti.
Biraz da çıplak, hatta çırılçıplak dolaşmayı öğrenme zamanı geldi.
Ertuğrul ÖZKÖK / HÜRRİYET