Saygı Öztürk o soruya yanıt verdi! Amcasının oğlu FETÖ'cü mü?
Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, RS FM’de yayımlanan Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah’a açıklamalarda bulundu.
Sözcü gazetesi çalışanları ve gazete sahibinin de aralarında
bulunduğu 4 kişi hakkında 'FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işledikleri' iddiasıyla alınan gözaltı kararını Sözcü
gazetesi Ankara temsilcisi Saygı Öztürk, RS FM’de yayımlanan Zafer
Arapkirli ile Seyr-ü Sabah’a değerlendirdi.
Sözcü, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın, Marmaris'te tatil yaptığı otelin adres ve
görüntüsünün internet sitesinden deşifre etmekle suçlanıyor.
“KENDİLERİNİN ÜZERİNDEKİ FETÖ İZİNİ KARARTMAYA
ÇALIŞIYORLAR”
Saygı Öztürk, kendisiyle ilgili yapılan suçlamalar için "Arama
yapılmasının gerekçelerinden bir tanesi, ‘Saygı Öztürk'ün amcasının
oğlu FETÖ'nün Brezilya'daki imamlarından biridir' denmesi.
Öncelikle amcamın oğlu olsa bile adamın FETÖ'cülüğü beni
ilgilendirmez. Herkes kendisinden sorumlu. Amcamın oğlu var mı yok
mu? Benim amcam yok öncelikle. Cumhuriyet savcısının yaptığı işe
gölge düşmemesi ve inanılır olması için herkesin önce ufak bir
araştırma yapması lazım. Bu kadar devletine inanan insanlar olarak
inancımız sarsılıyor" şeklinde konuştu.
"Daha düne kadar el etek öpen yılların FETÖ'cüleri şimdi hükümete
yönelik herhangi bir eleştiride bulunanların hepsini FETÖ'cü olarak
damgalamaya başladılar" diyen Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi
Saygı Öztürk bunu yapanların kendilerinin üzerindeki FETÖ izini
karartmaya çalıştıklarını vurguladı.
“FETÖ’CÜLERİN ETKİN OLDUĞU…”
Saygı Öztürk "Zamanında insanları Ergenekon torbasına doldurmaya
çalışıyorlardı. Bu kez ‘FETÖ'ye yönelik operasyon yapılıyor' adı
altında bu ülkede Atatürkçü olan insanlara dönük onları aynı
torbanın içerisine atan bir faaliyet içerisine girildi. Bu yüzden
de devlet içerisinde hala FETÖ'cülerin etkin olduğu ve bu
FETÖ'cüler eliyle operasyonların yürütüldüğü gibi genel yorumlar
yapılmıyor değil. İnsanların bir hücum halinde gelişi ve hükümet
yanlısı yayın organlarının insanları bu yönde karalama
kampanyalarına insan hayret ediyor" açıklamasını yaptı.
“ATATÜRK’ÜN GÖZLERİNİ LOGO OLARAK KULLANAN BİR
GAZETEYİZ”
"Bu dönemi bu şekilde geçirmeye, kendilerine rakip gördüklerini
etkisiz hale getirmeye ve toplumu susturmaya çalışıyorlar" diyen
Öztürk "Bugün Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden biriyiz.
Atatürkçü zihniyetten, cumhuriyetten asla ödün vermeyen hatta
Atatürk'ün gözlerini logo olarak kullanan bir gazeteyiz. Bunları
bırakın, yayın çizgimiz belli. Türkiye'nin en etkili yazarları
yazıyor. Onların yazdıkları hükümeti rahatsız ediyor. Ne isteniyor?
‘Cumhuriyeti etkisiz hale getirdik, hadi bir operasyonda Sözcü'ye
yapalım' deniyor" şeklinde konuştu.
‘ARKADAŞIMIZIN GİZLİ BAĞLANTILARI VARSA BUNU YAZMASINA NE
GEREK VARDI?'
Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi Öztürk, böyle zorlama konularla
gündem yaratılmaması gerektiğini belirterek şu ifadeleri
kullandı:
"Bir gazetecinin yazdığı haber ortadadır. Eğer birtakım gizli
bağlantılar varsa arkadaşımızın bunu yazmasına ne gerek var. Madem
öyle hükümete yakın birileri darbe yapılacağını mı biliyordu da
bunlardan bu kadar rahatsız olmaya başladılar?"
“DARBEYE KALKIŞAN ADAM BUNLARLA İLGİLİ ÇALIŞMALARI ÖNCEDEN
YAPMAZ MI?”
Saygı Öztürk, "Bağımsız tarafsız yargı deniliyor. Tarafsız yargı
gerçekten sağlıklı bir araştırma yapar, doğru bilgilere ulaşır ve
dünyadaki gazetecilik normlarını göz önüne alır. Bir soruşturma o
şekilde açılır. Eğer bir gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerinin
gizli tutulmasına rağmen yerini belirleyip haber yapıyorsa bu
kişinin bildiklerini başkalarının da öğrenmesi mümkün değil midir?
Darbeye kalkışan adam bunlarla ilgili çalışmaları önceden yapmaz
mı? Darbe olmamış olsaydı arkadaşımıza ‘Helal olsun, iyi
gazetecilik yaptı, kimsenin bulmadığını buldu' mu denilecekti?"
şeklinde konuştu.