Savcı üç ay önce "yok" dediği "Çarşı Örgütü"ne dava açmış!
Savcı Adem Meral'in, iddianameyi hazırlamadan üç ay önce Çarşı'yla ilgili olarak 'herhangi bir yapılanma ya da örgüt yapısı tarif edilmediği'ni belirttiği ortaya çıktı.
Gezi Parkı gösterilerine katıldıkları için ‘hükümeti ortadan
kaldırmaya teşebbüs' ve 'terör örgütü kurma ve yönetme‘ iddiasıyla
Çarşı grubuna dava açan Savcı Adem Meral’in, iddianameyi
hazırlamadan üç ay önce Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü’ne yazdığı
yazıda, “Şüphelilerin telefonlarının örgüt kapsamında dinlendiği
ancak örgütle ilgili herhangi bir yapılanma ya da örgüt yapısı
tarif edilmediği”ni belirttiği ortaya çıktı.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre savcıya görüş belirten
Terörle Mücadele Şubesi, Çarşı hakkında bir tahkikatın olmadığını
belirtirken, Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nin ise gruba
yönelik “maçta sahaya girme, tesislere zarar verme, bıçakla
yaralama, deplasmana giderken bıçakla yakalanma, karaborsada bilet
satma” gibi suçlarla açılan bir başka soruşturmanın evrakını ve üç
ayrı 'örgüt' şemasını gönderdi. İlk şemada, Gezi Parkı eylemlerinde
yer alan taraftarlar varken, ikinci ve üçüncü şemada ise bu
eylemlere katılmayan Alen Markaryan’ın liderliğindeki grup ile
Karagümrük ve Deplasman Kartalları’nın lider ve üyeleri yer
alıyor.
TEM: Bizde kaydı yok
Çarşı’ya liderleri Cem Yakışkan ve Erol Özdil gibi isimlerinde
aralarında olduğu 35 kişinin hakkında ‘hükümeti ortadan
kaldırmak’tan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Adem Meral’in
hazırladığı iddianamede; 35 kişiden 32’si hem "terör örgütü kurmak
ve yönetmek" hem de "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve
yönetmek"ten suçlanmıştı.
Çarşı Davası’nın ek klasörlerine giren belgelere göre; Savcı Adem
Meral, bu yıl mayıs ayında İstanbul Emniyeti Güvenlik , Terörle
Mücadele, Organize Suçlarla Mücadele şubelerine bir yazı yazarak,
grubun ‘terör’ suçu oluşturacak şekilde örgütsel bağlantısı, eylemi
ve suç kaydının olup olmadığını sordu. Güvenlik Şubesi, konunun
Terörle Mücadele ile Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nin görev
alanına girdiğini belirtirken, Terörle Mücadele Şubesi ise,
“Şüphelilerin müdürlük arşivlerine intikal etmiş kayıtlarının
bulunmadığı, haklarında devam eden tahkikat olmadığı” ifade
edildi.
Savcı: Dinledik göremedik
Organize Suçlarla Şube Müdür Yardımcısı Sinan Çamuroğlu tarafından
11 Haziran 2014’te gönderilen yazıda da Çarşı hakkında iki ayrı
dosya olduğu ifade edildi. İlk dosyanın Gezi Parkı eylemlerini konu
aldığı, bu grubun liderliğini Cem Yakışkan ve Numan Bülent
Ergenç’in yaptığı, 1 Haziran 2013’te Dolmabahçe’deki Başbakanlık
Ofisi’ne işgal eylemi düzenlendikleri ve kamu malına zarar
verildiği savunuldu.
Grupla ilgili ‘çıkar amaçlı örgüt kurmak’ iddiasıyla ikinci bir
dosyanın olduğu, buna göre grubun liderliğini Kemal Ulhanlı, Ayhan
Güler ve Alen Markaryan’ın yaptığı; Karagümrük Grubu’nu Erhan ve
Temel Keleş’in, Deplasman Kartalları’nı Yusuf Demirci ve İbrahim
Aydın’ın yönettiği ifade edildi. Topluluğun eylemleri arasında;
"maç sırasında sahaya girme", "basketbol maçında taşkınlık çıkarıp
tesise zarar verme", "yaralama", "deplasmana giderken bıçakla
yakalanma", "maça biletsiz girme", "karaborsada bilet satma" gibi
suçların olduğu ifade edildi.
Savcı Adem Meral bir gün sonra Organize Suçlar Şubesi’ne verdiği
yanıtta, “şüphelilerin telefonlarının örgüt kapsamında dinlendiği
ancak örgütle ilgili herhangi bir yapılanma ya da örgüt yapısı
tarif edilmediği”ni vurguladı. Meral, yazısında, “Şüphelilerin
toplantı gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet niteliği dışında
bir yapısının olup olmadığı hususunun ve varsa örgüt şemasının
gönderilmesini” istedi.
Çarşı 'şeması'
Organize Suçlarla Şube Müdürü Ömer Burak Aktaş da 30 Haziran’da
verdiği yanıtta, Gezi Parkı eylemine değil, grup hakkında diğer
dosyadaki eylemlere yer verdi. Yazıda, grubun lideri Kemal Ulhanlı
ve arkadaşlarının maddi menfaat temini amacıyla yönetime gözdağı
için kulübü bastığı, kulüpten haftalık ve aylık masraf adı altında
para, kapalı tribünden 700 bin TL değerinde bedava bilet, deplasman
giderlerinin karşılanması, bedava otobüs verilmesi gibi
taleplerinin olduğu, istekleri karşılanmadığı takdirde kulübü zarar
vermekle tehdit ettikleri, statta tezahürat yaparak yönetimi zor
durumda bıraktıkları, maçta sahaya girerek kulübe ceza verilmesini
ve stadın kapatılmasını sağladıkları ve kulübü zarara soktukları
öne sürüldü. Diğer taraftar gruplarına yönelik şiddet eylemleri
yaptıkları, kesici aletlerle toplu şekilde otobüslere bindikleri,
şiddet amaçlı örgütlendikleri savunuldu. Bu nedenle gruba Eylül
2013’te operasyon yapıldığı anlatıldı.
Yazının sonunda, “Şüpheli şahısların maddi çıkar elde etme amacıyla
bir araya geldikleri, suç işlemek için bir arada oldukları,
karıştıkları illegal eylemlerin süreklilik arz ettiği, bu nedenle
örgüt yapılanması içerisinde oldukları” savunuldu. Yazının ekinde
Çarşı’ya ait olduğu iddia edilen şemalar gönderildi.