Medya
31 Eki 2007 15:49
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:51
SAVAŞ AY,"SIFIR NOKTASI"NDAKİ GAZETECİ MACERALARINI YAZDI!..HANGİ SABAH MUHABİRİ 'YÜKSEK DESİBELLİ HORLUYOR'?..EŞİ 49 KEZ ARADIĞI HALDE 'UYANAMAYAN' FOTO-RÖPORTAJCI KİM?..HANGİ TELEVİZYON MUHABİRİ "KARİZMATİK KİŞİYİM" DİYE BAYAN MUHABİRLERE CAKA SATIYOR?
Bizim tayfanın sevdiği tabirle "Sıfır noktası" denilen oysa sınıra epey mesafesi olan Şırnak-Cizre bölgesinde başka nasıl meslektaş maceraları var, az ötede okuyalım haydi.
Gazeteci milleti 'sıfır noktası'nda
Sabah muhabiri Umut Tütüncü, Cizre'deki otel odasına ekip arkadaşı Murat Keklikçi'den 1 saat sonra girdi. Bütün gün yüzlerce kilometre yol katedip, Şırnak, Nusaybin ve çevre köylerde çalışmalar yapmış, helak olmuşlardı. Fotoğrafları kroplayıp, resim altlarını yazma sırası Umut'ta olduğu için Murat oda arkadaşından önce yatağa atmıştı kendisini.
Bir de ne görsün
Umut da işini bitirdi ve gönül rahatlığıyla yürüdü odasına. Kapının önüne geldiğinde durdu. Duyduğu ses içeride ya bir matkabın ya da motoru güçlü bir tıraş makinesinin çıkartacağı sesti. Şaşırarak araladı kapıyı. Bir de ne görsün. O kocaman sesler, yatağı neredeyse kaplayan iri cüssesiyle boylu boyunca uzanıp uyuyan Murat Keklikçi'den geliyordu.
Biz de dinledik
Bu kadar yüksek desibelli bir horultuyu ömründe ilk kez duyuyordu Umut. Ertesi gün aynı odada toplanmış, maç seyrediyorduk. "Size muhteşem bir müzik dinleteceğim" dedi ve bilgisayarını ayarlayıp o müziği dinletti.
Motoruna bak
Tam 20 dakika Murat'ın horultusunu kayda almıştı Umut. Bir ara öyle bir kesintisiz ve garip sesler çıkıyordu ki helikopter görüntüsünün altına ses efekti olarak yerleştirsen, duyan "Vay anam ne güçlü motor var bunlarda" derdi.
'Uyku haram'
Tam o sırada Murat'ın telefonu çaldı. Arayan eşiydi. Umut bir süre sonra telefonu Murat'ın elinden kapıp; "Yenge bu adamın horultusuna nasıl dayanıyorsunuz evin içinde?" diye sordu. Gelen yanıt hepimizi kırdı geçirdi: " Tek çare ne yapıp yapıp Murat'tan önce uykuya dalmak. Yoksa o gece uyku haram"
Başka ne var?
Şimdi de bizim tayfanın sevdiği tabirle "Sıfır noktası" denilen oysa sınıra epey mesafesi olan Şırnak-Cizre bölgesinde başka nasıl meslektaş maceraları var, az ötede okuyalım haydi.
Gazeteci eşi olmak
Fransız Haber Ajansı için bölgede bulunan foto röportajcı Mustafa Özer de gece gündüz koşturmaktan bitap haldeydi. Vatan ve Milliyet ekipleriyle birlikte Gabar Dağları'nda gece operasyonlarını izledikleri için hiç uyumamış, dinlenmeyi gündüz saatlerine ertelemişti. Geldi, herkes kahvaltı yaparken o odasına çekilip uykuya yattı.
TANKSAVAR MUSTİ
Mustafa'nın uykusu tank kadar ağırdı. Başında senfoni orkestrası çalsa kılını kıpırdatmadan uyurdu. Bu nedenle çalan telefonları asla duymadı. Uyanınca telefonun ekranına baktı. Eşi Emine onu tam 49 kez aramıştı.
BELEŞ TİYATRO
THY'de hostes olan Emine Özer kocasının başına bir şey geldiğini düşünüp paniğe kapılmış, bir ara ağlama krizine bile girmişti. Mustafa'nın telefonda kızcağızı ikna seansını bizzat izledik ve bedava tiyatro seyretmiş gibi olduk.
Karizmatik Zaza Kemal
Zaza Kemal, herkesin sevdiği bir televizyon muhabiridir. Yıllarca taşıdığı kameranın boyu neredeyse kendi boyuyla aynı olunca, Genel Yayın Müdürü Serdar Akinan ona mini kamera verdi. Şimdi o, SKY TV adına zorlu bölgede tek kişilik dev ordu olarak koşturuyor; kameramanlık, muhabirlik, fotoğrafçılık, editörlük, metin yazarlığı ve seslendirmecilik yapıyor.
Bölge çocuğu
Bu arada yabancı bayan muhabirlere bölgenin ne kadar konuksever insanlarla dolu olduğunu kanıtlamak için çabalayıp; "Ben bu bölgelerin çocuğuyum. Televizyon gazetecisiyim ve gördüğünüz gibi çok karizmatik bir kişiyim" diyor (NOT: Bu cümle abartısız aktarımdır.)
Savaş Ay/Takvim
Sabah muhabiri Umut Tütüncü, Cizre'deki otel odasına ekip arkadaşı Murat Keklikçi'den 1 saat sonra girdi. Bütün gün yüzlerce kilometre yol katedip, Şırnak, Nusaybin ve çevre köylerde çalışmalar yapmış, helak olmuşlardı. Fotoğrafları kroplayıp, resim altlarını yazma sırası Umut'ta olduğu için Murat oda arkadaşından önce yatağa atmıştı kendisini.
Bir de ne görsün
Umut da işini bitirdi ve gönül rahatlığıyla yürüdü odasına. Kapının önüne geldiğinde durdu. Duyduğu ses içeride ya bir matkabın ya da motoru güçlü bir tıraş makinesinin çıkartacağı sesti. Şaşırarak araladı kapıyı. Bir de ne görsün. O kocaman sesler, yatağı neredeyse kaplayan iri cüssesiyle boylu boyunca uzanıp uyuyan Murat Keklikçi'den geliyordu.
Biz de dinledik
Bu kadar yüksek desibelli bir horultuyu ömründe ilk kez duyuyordu Umut. Ertesi gün aynı odada toplanmış, maç seyrediyorduk. "Size muhteşem bir müzik dinleteceğim" dedi ve bilgisayarını ayarlayıp o müziği dinletti.
Motoruna bak
Tam 20 dakika Murat'ın horultusunu kayda almıştı Umut. Bir ara öyle bir kesintisiz ve garip sesler çıkıyordu ki helikopter görüntüsünün altına ses efekti olarak yerleştirsen, duyan "Vay anam ne güçlü motor var bunlarda" derdi.
'Uyku haram'
Tam o sırada Murat'ın telefonu çaldı. Arayan eşiydi. Umut bir süre sonra telefonu Murat'ın elinden kapıp; "Yenge bu adamın horultusuna nasıl dayanıyorsunuz evin içinde?" diye sordu. Gelen yanıt hepimizi kırdı geçirdi: " Tek çare ne yapıp yapıp Murat'tan önce uykuya dalmak. Yoksa o gece uyku haram"
Başka ne var?
Şimdi de bizim tayfanın sevdiği tabirle "Sıfır noktası" denilen oysa sınıra epey mesafesi olan Şırnak-Cizre bölgesinde başka nasıl meslektaş maceraları var, az ötede okuyalım haydi.
Gazeteci eşi olmak
Fransız Haber Ajansı için bölgede bulunan foto röportajcı Mustafa Özer de gece gündüz koşturmaktan bitap haldeydi. Vatan ve Milliyet ekipleriyle birlikte Gabar Dağları'nda gece operasyonlarını izledikleri için hiç uyumamış, dinlenmeyi gündüz saatlerine ertelemişti. Geldi, herkes kahvaltı yaparken o odasına çekilip uykuya yattı.
TANKSAVAR MUSTİ
Mustafa'nın uykusu tank kadar ağırdı. Başında senfoni orkestrası çalsa kılını kıpırdatmadan uyurdu. Bu nedenle çalan telefonları asla duymadı. Uyanınca telefonun ekranına baktı. Eşi Emine onu tam 49 kez aramıştı.
BELEŞ TİYATRO
THY'de hostes olan Emine Özer kocasının başına bir şey geldiğini düşünüp paniğe kapılmış, bir ara ağlama krizine bile girmişti. Mustafa'nın telefonda kızcağızı ikna seansını bizzat izledik ve bedava tiyatro seyretmiş gibi olduk.
Karizmatik Zaza Kemal
Zaza Kemal, herkesin sevdiği bir televizyon muhabiridir. Yıllarca taşıdığı kameranın boyu neredeyse kendi boyuyla aynı olunca, Genel Yayın Müdürü Serdar Akinan ona mini kamera verdi. Şimdi o, SKY TV adına zorlu bölgede tek kişilik dev ordu olarak koşturuyor; kameramanlık, muhabirlik, fotoğrafçılık, editörlük, metin yazarlığı ve seslendirmecilik yapıyor.
Bölge çocuğu
Bu arada yabancı bayan muhabirlere bölgenin ne kadar konuksever insanlarla dolu olduğunu kanıtlamak için çabalayıp; "Ben bu bölgelerin çocuğuyum. Televizyon gazetecisiyim ve gördüğünüz gibi çok karizmatik bir kişiyim" diyor (NOT: Bu cümle abartısız aktarımdır.)
Savaş Ay/Takvim
