SAVAŞ AY HASTALIĞIYLA DALGA GEÇEN EKŞİ SÖZLÜK YAZARLARINA NASIL SİTEM ETTİ?

Ekşi sözlük tatlı selam

Ekşi Sözlük üzerine, izleyen herkesin bir fikri var. Ben kendi fikrimi beyan etmeyeceğim ama bir şeyler paylaşmak istiyorum sizinle. Malum bir süredir sağlık nedenleriyle televizyondan uzağım. Yine de gücüm yettiğince mesleğimi sürdürüp, zaten 'çıktığım' yer olan yazılı basında elimden geldiğince işime gücüme bakıyorum. Ekşi Sözlük'teki arkadaşların bu durumuma yaklaşımları, hayli hoyrat geldi ve üzdü beni. Sadece bunun bilinmesini isterim. Buna bağlı olarak, orada çıkan son 'değerlendirme'yi ve bana gelen bir iletiyi de harmanlayıp sunuyorum size...

Ekşi Sözlük yorumları
- Savaş Ay, sesini neredeyse tamamen kaybetmiş halde olduğundan, atv ana haber tarafından, Savaş Ay'ın hazırladığı haberlerin gösterildiği bölüme 'fısıldayışlar' ismi verilmiştir. Sanırım atv yetkilileri ( Y.N: Yaşar Gürsoy ve Fuat Uğur dönemleri) vefa örneği gösteriyoruz mesajı verme amaçlı olarak, bir süre daha kendisine haberci olarak kadrolarında yer vermeye devam edecek gibi. Sesinin harap olmuş haliyle haber anlatırken, Burhan Altintop'un, İfot'la, sesini kısarak yaptığı dedikoduları hatırlatıyor insana ister istemez... (lethassisu)
- Sanırım yakında sağır dilsiz alfabesi ile haber sunmaya devam edecek. Üzücü.
- Sesini sunumuna katamadıktan sonra neden hala ekran önünde devam ediyor diye düşündüğüm zat-ı muhterem... Şayet haberci olarak iddialı bir insansa televizyona görüntüsünü değdirmeden de başarılı işler çıkarabilmelidir ki, sanki vakit, artık o vakittir..
- Bildiğim kadarıyla bir haber spikerinin en önemli özelliklerinden biri diksiyonu ve sesidir. atv haber de her gün boy gösteriyor ve görüntü var ses yok. Fıs fıs bir şeyler geliyor ama. O kadar mı iyi bir haberci bu adam anlamıyorum.(goreality)
- Sesiyle ilgili sorunun nedeni gırtlak kanserine yakalanmış olmasıdır.
- Ben bildim bileli sesi kısık olan adam. Kasti mi yapıyor yoksa onun ses tellerini tedavi edecek doktor mu yok anlamadım. Bir adam nasıl yıllarca sesi kısık dolaşır lan. Bilerek sesinin şeklini değiştirip karizma yapmaya çalışıyorsa, yalan olmuş demektir.
- Edit: Hımm adam kansermiş diyorlar. İmza: Kediye kafa atan mücahit fare.
- Artık sesini kullanamadığı halde ısrarla haber sunmak zorunda mıdır diye düşündürten insan. Yazı yazabilir, başka türlü kendini ifade edebilir ama haberlerde garip fısıltılar duymak pek de hoş olmuyor. (viva la vida)
- Mahalledeki alkolik ve dükkânı boş bırakıp sokakta oynanan maça karışan büfe sahiplerine benziyor. (meleba ben ali biberon)

Bir de şunu okuyun
- Bugün, Takvim Gazetesi'nde çıkan yazını okuduktan sonra, "Kahraman Tazeoğlu gibi birinin Savaş Ay'ın dünyasında ne işi olabilir"? diye düşündüğüm gazeteci.
- Ben savaş Ay'ı en son bıraktığımda reyting için saçmalıyordu. Fakat bugün, Ekşi Sözlük'te dahi hakkında tek bir olumsuz entry olmayan bir yazara övgüler yağdırıyor. Kaliteli bir yazarın yavaş yavaş popüler kültür içine çekilmeye çalışıldığı varsayımından kendimi uzak tutarak düşünmeye çalışıyorum. O şair ki Savaş Ay'ın yazdığı gibi duygular oluşturuyor bünyesinde; bilin ki ya Savaş Ay değişti ya da o şairi artık herkes tanıyor.

Şair diyor ki
Bu yazdıklarımdan bağımsız olsa da bir iletiyi paylaşacağım demiştim ya. O ileti, yukarıda yazan arkadaşın söz ettiği şairden, Kahraman Tazeoğlu'ndan geliyor. Sevgili Tazeoğlu diyor ki; "Sevgili Savaş Ağabey... Öncelikle köşende bana (şiirime) yer verdiğin için çok teşekkür ederim. Ben yıllar yıllar önce bir radyo programına konuk olduğunda sana şiirlerini gösteren ve senin de sarılarak 'çok iyi yerlere geleceksin' dediğin kişiyim. Ne seni unuttum ne de o sözünü. Yani bugün köşende bahsettiğin şair, aslında senin şevklendirmenle yoluna devam etmiş ve bugün 8 kitabı olan biri... Ayrıca Kral FM'de de geceleri yayın yapıyorum. Nice gençlere yol yordam gösterip örnek olduğun için sana onlar adına teşekkür ediyorum Savaş Ağabey. O gün koltuğunun altına alıp yüreklendirdiğin genç, şimdi başka gençlere örnek oluyor. Kendinle gururlanmalısın ağabey... Tüm bunları yayınımda da söyledim. Belki sana ulaştırmışlardır bilmiyorum. Fakat yayında anlatmadığım küçük bir detayı sana buradan yazmak istiyorum. Yıllar önceki o ziyaretinde toplam 2 saat stüdyoda kaldın ve 7 su bardağı çay içtin. Ben getirmiştim sana çayları. Ve o gün senin o çay içtiğin su bardağını, hatıra olarak çaldım. (haklarını helal etsinler) Bugün o bardakla 1 yaşındaki kızım su içiyor. Saygılarımı sunuyorum Usta'm... Kahraman Tazeoğlu."
İşte durum böyleyken böyle sevgili dostlar. Ben kalan yolu kısalmış olsa da çok ciddiye alıyor, çok seviyorum. Acısıyla tatlısıyla elbette ki Ekşi'siyle. Esen kalın...

Savaş Ay/Sabah