Sarıgül'ün röportajı twitter'ı salladı! Alime tarif gerekmez!
Nuriye Akman'ın 2006 yılında yaptığı Mustafa Sarıgül röportajı Twitter'da geyik konusu oldu.
Sene 2006... Nuriye Akman Mustafa Sarıgül'le bir röportaj
yapıyor... Röportajın içeriğinde öyle diyaloglar var ki Zaytung'a
haber olacak türden. Yıllar sonra gündeme gelen bu röportaj
Twitter'da geyik konusu oldu.
Nuriye Akman'ın internet sitesinde bulunan röportaj yeniden gündeme
geldi. İşte dile düşen Sarıgül röportajından en ilginç
bölümler...
Bir dakika. Tavafını yaptın, Safa-Merve arasında yedi kez
gidip geldin, ehramını giydin.
Doğru.
Tam Arafat'ta hacı olunacak, istemedin.
İyi yaptım, iyi yaptım. Şu anda da istemiyorum hacı olmak.
O an bir "aydınlanma" oldu, Tanrı'ya karşı kendinizi
riyakâr mı hissettiniz?
Hiç alakası yok. (Gülerek) Ben oraya tamamen görmek için gittim.
Arafat'a çıkmadım; çünkü hazır değildim.
İçki içmek vb. dinen günah olan şeyleri yapmaya devam
edeceğinizi bilmenin getirdiği korku yüzünden mi?
O da olabilir. Heyecanlandım, çok da keyif aldım. Herkesin
gitmesini arzu ederim. Hakikaten, tavaf yaparken Allahü Ekber diye
bağırdığımı unutamam. Her zaman Allah'ın ipine sarılmayı seviyorum.
Bugün belediye başkanı olduğum için gündeme geliyor bunlar.
Çok doğal, çünkü başkanlıktan önceki söylemlerinizde dine
referans yoktu.
Belediye başkanı olarak yurttaşlarımızla bütünleşiyorum. Onların
örflerine, törelerine, geleneklerine ve inançlarına saygı duyup,
hislerine de tercüman olmakla mükellefim. Ben ne içki ne de sigara
içerim. Yok, içki arada sırada içerim. Ama öyle aşırı bir şeyim
yok. Ama işte hacı olduğunuz zaman, yapmamanız gereken, metruk olan
olaylar var.
Metruk değil, mekruh.
Olabilir. Benim fazla öyle bilimsel derinliğim olmaz. Onun için
rahat rahat söyleyebilirsin.
Affedersiniz. Ahmet Hakan ile konuşmanızda da bir kelimeyi
yanlış telaffuz ettiniz.
Nemahrem diyecektim, namehram.
Yok, namahrem olacak.
Niyet önemli hanımefendi! Yürek önemli, senin boynun kopmasın!
Yerin dibine girmeyesin sen. (Gülmeler) Kelimeye
takılıyorsun. Alime tarife gerekmez.
O da "arife tarif" olacaktı.
Anlayan anladı hanımefendi!