15 Eyl 2009 09:48 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:52

"ŞARAPÇI ERTUĞRUL NAMAZA DURDU,TİRAJ İÇİN SOYTARILIK YAPTI!..ALLAH GÜNAHLARINI AFFETSİN" EMİN ÇÖLAŞAN'DAN OLAY YARATACAK SÖZLER!..

"Türkiye'de hacca, umreye gidecek, namaza duracak en son adam bizim şarapçı Ertuğrul'dur." diyen Emin Çölaşan'ın Akşam Gazetesi'nden Dilek Gedik'e yaptığı açıklamalar çok konuşulacak.



Bekir'e 'Bu filmi sende izleyeceksin' demiştim

Bekir Coşkun'un 16 yıldır yazdığı Hürriyet gazetesinden ayrılması medya gündemine bomba gibi düştü. En çok merak edilen de Coşkun'un yakın arkadaşı, iki yıl önce Hürriyet'le yolları ayrılan Emin Çölaşan'ın yorumu oldu. Çölaşan, Bekir Coşkun'a AKP'li bir bakanla ilgili yazı yazmaması konusunda uyarı yapıldığını ileri sürerken çarpıcı açıklamalar yaptı. Kalemi keskin yazar, eski yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün umre gezisini de değerlendirdi.

Bekir'e 'Manisalı' hakkında yazma demisler


Çölaşan'dan Bekir Coşkun yorumu: Başına aynı şeylerin geleceğini söylemiştim. Bekir'e Bülent Arınç hakkında yazma dediler.


Bu kadar korkuyu Allah kimseye vermesin. O kadar ah aldılar ki, bin defa umreye gitse faydasız

Yakın arkadaşınız Bekir Coşkun da Hürriyet'ten ayrıldı...


Bekir, Hürriyet'te herkesin olduğu gibi mutsuzdu. Hürriyet'in pek çok yazarı da, Hürriyet'in muhabirlerinin tamamı da Hürriyet'ten mutsuz.


Şunun için mutsuz, gönderilen haberler yer bulmuyor gazetede, çöpe atılıyor. Aman iktidarı kızdırmayalım diye. Köşe yazarları özgür değil, her köşe yazarı yazısını ölçülü olarak yazmak zorunda kalıyor. Çünkü patronun ve Hacı Ertuğrul'un (Özkök) tavrını biliyorlar. AKP iktidarından nasıl korktuklarını biliyorlar. Dolayısıyla herkes mutsuz. Bekir'in kopacağını uzun zamandır bekliyordum. Nitekim oldu, kopuş gerçekleşti. Bekir'in üzerinde de baskı vardı. Bekir'in yazılarını Hacı Ertuğrul makaslamaya başlamıştı. Gitmesi Hürriyet için çok büyük kayıptır.

İKİ SENE İYİ DAYANDI


Ben Hürriyet'ten kovulduktan sonra Bekir aynı şeylerin kendisinin de başına geleceğini biliyordu. Ben ona söyledim, Ertuğrul tarafından yazıları sansür edilirken dedim ki, 'Benim içinde yer aldığım filmi ister istemez sen de izliyorsun. Belki daha kötüsü olacak.' Bekir'in kafasında sonuçta hep Hürriyet'ten şu veya bu biçimde kopmak olduğunu tahmin ediyordum. O da gerçekleşti. Bana göre iki sene iyi dayandı. Bütün baskılara rağmen.


Benim yaşadığım olayları o da yaşıyordu. Bekir, yazılarının sansür edilmesine tavır koyunca Ertuğrul, onu arayıp torunlarının üzerine yemin billah ediyormuş. Bunları Hürriyet'teki arkadaşlar bana açıkça anlatıyordu. Aynı şeyleri ben binlerce kez yaşamıştım. Size somut bir örnek vereyim. Duyduğuma göre mesela Bülent Arınç hakkında yazı yazma deniliyormuş Bekir'e. Çünkü RTÜK falan Bülent Arınç'a bağlı ya. Adı da Manisalı olarak geçiyormuş. 'Manisalı hakkında yazı yazma' deniliyormuş. Bunların hiçbirini Bekir'den duymadım çünkü o böyle konuları anlatmaktan hoşlanmaz.

HACI ERTUĞRUL'A 'HÜKÜMET SİZDEN KORKSUN' DERDİM


Coşkun'un 'Aydın Doğan'a 10 kişilik tasfiye listesi gitti' sözleri...


10 kişilik liste varmış. Bu listenin var olduğunu Aydın Doğan da doğrulamak zorunda kalıyor. Ama listeyi Aydın Doğan'a kimin verdiğini bilmiyorum. Tayyip Erdoğan doğrudan doğruya vermez. O uğraşmaz doğrudan bu işle, ama hükümet tarafından verilmiştir. İşin özü şurada: Doğan Grubu'nun yedi tane gazetesi, üç tane de televizyonu var. Bu patronun hükümetle yüzlerce işi var. Ben bire bir yaşadığım için biliyorum bu olayları. Bunlar Erdoğan'dan resmen korkuyorlar. Hacı Ertuğrul'a hep derdim ki, 'Ya arkadaş, elinizde böylesine güç var, siz bunlardan korkacağınıza bunlar sizlerden korksunlar. Her gün Tayyip Erdoğan sizi arayıp 'Benden bir emriniz var mı' diye sorsun. Benim elimde yedi gazete, üç TV kanalı olacak ve bunlardan korkacağım. Siz Türkiye'yi yıkarsınız. Yolsuzlukların üzerine, kepazeliklerin üzerine gidin dedim. Ama hep korktular.


Ben kovulduktan sonra bunlara defalarca sordum: Ya arkadaş beni niye kovdunuz siz ya... Şunu bir açıklayın. Olur ya ben bir ahlaksızlık, yolsuzluk, terbiyesizlik, yanlış bir iş yapmışımdır. Deyin ki 'Emin Çölaşan şunu yapmıştır, bu nedenle kendisini kovmak zorunda kaldık.' Ben bugün itibarıyla, kovulalı iki yıldan fazla zaman geçti. Hala nedenini bilmiyorum.

HÜRRİYET AMİRAL GEMİSİ DEĞİL TORPİDO BOTU


Eski gazeteniz son dönemde epeyce karıştı...
Hürriyet gerçekten geçmişte yazılı basının amiral gemisiydi. Şu anda basının torpido botu bile değil. En arka sıralarda yer alan bir şey. Ama insanlarda bir Hürriyet alışkanlığı var. Ölüm ilanlarının çıktığı bir gazetedir. Küçük ilanların çıktığı bir gazetedir. Mal alıp satacaklar, kimlerin öldüğünü merak edenler ve birtakım yazarları okuyanlar alışkanlıkla Hürriyet almayı doğal olarak sürdürebilirler. Bu ayrı bir konu. Hürriyet'in de elbette yaşaması gerekir. Ama sonuçta böylesine bir korkaklıkla, iktidarın karşısında eziklikle Hürriyet gazetesi artık bütün saygınlığını yitirmiştir. Sadece Hürriyet değil Doğan Grubu bütün saygınlığını yitirmiştir. Bu kadar korkuyu Allah hiç kimseye vermesin. Korkunun bu kadarı olmaz.

Namaza duracak son adam bizim takkeli liboştur


Özkök ve Ahmet Hakan'ın umre ziyaretine yorumunuz ne?


Umre ziyaretini soytarılık olarak değerlendiriyorum. Bunlar bir hesap kitap yaptılar. Dediler ki Ertuğrul'u Ahmet Hakan'la birlikte umreye gönderirsek, bunun başına takke geçirirsek, deveye bindirirsek, bir de ihram giydirirsek muhteşem bir olay olur, tiraj patlaması yaşarız. Bunlar gidip Suudi Arabistan yetkilileri ile anlaşıp vize aldılar. Suudi Arabistan asla böyle fotoğrafçıyla birlikte falan vize vermez. Bunlar Suudi Arabistan'la aleyhte hiçbir haber yapmayacağız, sizi küçük düşürmeyeceğiz diye anlaştılar.


Ertuğrul, Allah selamet versin, orada takke giydi. Namaza durdu bizim şarapçı Ertuğrul. Deveye bindi, öteki de devenin iplerini tuttu. Ahmet Hakan denilen arkadaş. Ertuğrul ihrama da bürünmüş ama o fotoğrafları yayımlamadılar.


Tiraj patlaması yapmak amacıyla tezgahlanan bir soytarılığa tanık oldu tüm kamuoyu. Tiraj patlaması hesabı yaptılar, tam tersine tirajları düştü. Ne patlama oldu ne bir şey. Hürriyet'in Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi okurları tahmin ediyorum bu olaya tepki gösterdi. Ne oldu takkeli liboş Ertuğrul yarı hacı oldu. Olay bitti. Türkiye'de hacca, umreye gidecek, namaza duracak en son adam bizim şarapçı Ertuğrul'dur. Allah günahlarını affetsin. Şunu da söyleyeyim. Bunların üzerinde çok büyük ahlar var. Bir sürü insanın ahı var. Haksızlık yaptığı, gereksiz yere işten kovduğu binlerce insanın ahları bunların üzerinde. Bu günahlarla bile binlerce defa hacca, umreye gitseler bunları affettiremezler.

YARIN
- Doğan Grubu'na rekor vergi cezasına ne dedi?
- Habertürk gazetesi ile ne yaşadı?
- Günlük yazılarına ara verdiği 2 yıl boyunca ne yaptı, yeni projesi ne?
- Sigara tiryakisi Çölaşan, sigara yasağına nasıl tepki verdi?

Dilek Gedik/Akşam