"SANSÜRÜN BİR NUMARASI DOĞAN GRUBU'DUR!.." SABAH ALPER GÖRMÜŞ'E TOPU ATTI,GÖRMÜŞ DE DOĞAN GRUBU'NA ÇAKTI!..
Nazlı Ilıcak'ın yazısının sansürlenmesiyle tartışmaların odağı haline gelen Sabah Gazetesi Alper Görmüş'e sarıldı!
Köşe yazarlarının "özgürlük sınırları"na ilişkin tartışmalar, hangi medya grubunun ya da hangi gazetelerin köşe yazarlarına daha çok müdahalede bulunduğu sorusunu akla getirdi. Medya analizleriyle tanınan Taraf gazetesi yazarı Alper Görmüş'e bu soruyu yönelttik. Görmüş, "Bu işin bir numarası Hürriyet Gazetesi'dir" cevabını verdi. Yazılarda cinsiyet ve ırk ayrımcılığı yapılıyorsa genel yayın yönetmeninin müdahalede bulunabileceğini anlatan Görmüş, "Bu iş esas olarak büyük gazetelerde görülüyor. Eğer manipülasyon gibi gazetecilik günahlarını da katarsak, bunca yıllık deneyimlerime dayanarak söylüyorum, bu işin bir numarası Hürriyet Gazetesi'dir. Esas Hürriyet Gazetesi'nde Yılmaz Özdil'in 25 Ağustos'ta yazdığı 'Kırmızı Plaka' yazısına müdahale edilmeliydi. Çünkü o yazıda Özdil, kendisi gibi düşünmeyen insanlara benim ağza alamayacağım bir küfürle cevap veriyor. Eğer Ertuğrul Özkök o yazıyı okuyup izin verdiyse bu olacak bir şey değil" dedi.
MİLLİYET TEK TEK AYIKLAMIŞTI
Görmüş, dün Taraf Gazetesi'ndeki "Medya İronik" köşesinde de, Türk basınındaki en büyük yazar sansürünün 2001 yılında Milliyet gazetesinde Mehmet Yılmaz tarafından yapıldığını yazmıştı. Görmüş, yazarların İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve ANAP yönetimi aleyhindeki satırlarının 'tek tek ayıklandığını' kaydetmişti.
"Köşeler babamızın malı mıdır?"
EMİN Çölaşan, 1 Aralık 1999 tarihli 'Enerji' yazısında "Hemen fırtınalar kopuyor. Samsun'dan Ankara'ya gelecek boru hattı için belli firmalarla anlaşma yapıldığı, ancak bu anlaşmada ANAP takımının rüşvet yediği, hatta bu işin içinde Mesut Yılmaz'ın da bulunduğu iddia ediliyor" cümlesi, gazetede çıkan yazıda değiştirildi. Gazete yukarıdaki cümleyi "Hemen fırtınalar kopuyor. Samsun'dan Ankara'ya gelecek boru hattı için belli firmalarla anlaşma yapıldığı iddia ediliyor" şeklinde değiştirdi. Aynı yazıda şu cümleden de bazı ifadeler gazetede çıkarıldı: "Eğer böylesine bir projede, bir partinin adamları, hele hele genel başkanı rüşvet almışsa, ya da projeyi kendi yakınlarına verip birilerinin bu işten avanta almasına neden olmuşsa, korkunç bir hadisedir." Bu cümlenin gazeteye aktarılan hali şöyleydi: "Eğer böylesine bir projede bir partinin adamları yakınlarına avanta sağlamışsa, korkunç bir hadisedir."
Nevzat ÇİÇEK/SABAH