27 Ara 2011 09:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:10

SANA NE! ADALET BAKANLIĞI'NI SAVUNMAK SANA MI KALDI?

Milliyet yazarı Mehmet Tezkan, Nazlı Ilıcak'ı Adalet Bakanlığı hakkında yazan köşe yazarlarına "basın sözcüsü" gibi karşı çıkmakla eleştirdi.

Bakanlık sözcüsü gibi köşe yazarı!.


İlk kez olmuyor.. Bu kaçıncı..
Hangi gazeteci, yazar Adalet Bakanlığı hakkında HSYK hakkında kalem oynatsa ertesi gün karşısında Nazlı Ilıcak’ı buluyor..
Ilıcak, bakanlık sözcüsü gibi, o yazarın iddialarını çürütmeye çalışıyor.. Yazana kızıyor, hafiften hakaret bile ediyor..
O yazıyı kaleme alanla kurum arasındaki, bakanlık arasındaki mesele..
Sana ne?
Bakanlıktan bu iş için ücret alıyorsan bilelim.. Gönüllü yapıyorsan onu da bilelim..
Basın sözcüsü muamelesi çekelim..
*
Adalet Bakanlığı’nı savunmak sana mı kaldı? Bu nasıl gazeteciliktir, bu nasıl yazarlıktır..
Dün yine köşesinde döktürmüş.. Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin, savcı ve hakim atamalarıyla ilgili bir yazı kaleme almıştı.. HSYK, Küçükşahin’in iddialarına cevap verdi..
Cevaba cevabı Küçükşahin vermeli değil mi?..
Olur mu? Nazlı Ilıcak durur mu?
Bakanlığın basın sözcüsü ya!
Küçükşahin’e vermiş veriştirmiş.. Vay sen o yazıyı nasıl yazarsına getirmiş.. İddialarını tek tek çürütmeye kalkmış..
Bir daha tekrarlıyorum sana ne?
Hafiften de tehdit etmiş.. Demiş ki;
“Küçükşahin’e küçük bir nasihatim olacak ‘Derviş Yunus bu sözü eğri büğrü söyleme /seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir”
*
Vay vay vay!
Bizleri sigaya çekecek olan Molla Kasım, Nazlı Ilıcak oluyormuş..
Kendine biçtiği misyona bak.. Yarabbi ne günlere kaldık..
Bakanlık sözcüsü gazeteciden Molla Kasım ha!