02 Tem 2010 09:43
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:26
ŞAMİL TAYYAR CHP'YE OY VERECEK Mİ?
Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar kime oy vereceğini açıkladı.
CHP’ye oy vermezsem namerdim
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Radikal’de manşetten yayınlanan açıklamasında, üniversitelerdeki türban yasağını kaldıracakları mesajını vererek şöyle dedi: “Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Toplumsal desteği sağlayacağız, bu sorunu sağlayacağız.”
Kemal Bey’in bu ifadeleri, gazetenin manşetine şöyle yansıdı: “Kızlar üniversiteye türbanla gidecek!”
Kemal Bey bu düşüncelerinde ne kadar samimi veya seçime endeksli yeni bir oyun mu oynanıyor, iyi okunması gerekir. Zihinlerde şüphe tohumlarının yeşermesine yol açan önemli ipuçları var.
Mesela; üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması yönünde AK Parti ve MHP ortak irade gösterip parlamentodan anayasa değişikliğini geçirdiklerinde, iptal için Anayasa Mahkemesi’ne koşan CHP’li milletvekilleri arasında Kemal Kılıçdaroğlu 50. sıradaydı.
CHP, düzenlemenin, özetle anayasada değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen “laiklik” maddesine aykırı olduğunu, anayasanın yasamaya böyle bir yetki vermediğini belirterek iptali istedi, mahkeme de “haklısın” dedi.
Üstelik, bu değişiklik girişimi, AK Parti hakkında açılan kapatma davasının gerekçeleri arasında sayıldı, imza sahibi kimi milletvekillerine siyaset yasağı istendi.
Kemal Bey diyebilir ki; “Ben o tarihte sıradan vekildim. Parti disiplinine uydum. Şimdi patron benim, CHP’ye yeni bir vizyon kazandıracağım, Türkiye’nin bu kronik sorununu çözeceğim.”
Nitekim, Radikal’e verdiği demeç, bu minvaldedir. “Yeni Sol” politikaları hayata geçireceklerini söylüyor.
Eyvallah.
Buradan bir önerim var. Hiç seçimi beklemeye gerek yok. Hemen üniversitelerde türban yasağını kaldıran bir teklif hazırlayın, AK Parti ve MHP zaten dünden hazır, parlamentonun tümünün desteğiyle kanunlaştırın.
Hiç olmazsa Türkiye’nin kronik bir meselesini kökten kesip atın. Her ne kadar içinde AK Parti ve MHP’nin oyları olsa da sevabı CHP’ye yazsın.
Kendi nefsime CHP’ye oy vermezsem namerdim.
Efendim, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadayken, bu mümkün mü? Kaygılanmaya gerek yok, CHP isterse yargıda her şey olur. Yoksa, iptal kararındaki “laiklik” vurgusu, CHP’nin yokluğuna gönderme değil miydi?
Bakın, Anayasa Mahkemesi dün Danıştay’ın kahvehanelerde sigara yasağının anayasaya aykırılık iddiasını esastan görüşme kararı aldı. Doğrudur, sigara yasağı, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen “laiklik” ilkesine aykırıdır! Kahvehanede sigara içmezseniz nasıl laik olacaksınız!
Neyse, konuyu daha fazla dağıtmayalım. Demem o, CHP bu meseleye el atarsa, inanıyorum Anayasa Mahkemesi’nin değerli üyeleri, buna uygun çözüm üretirler. Kaldı ki, iptal için Anayasa Mahkemesi’ne kimse gitmezse iptal kaygısı olmaz.
Yargı mucitleri kendilerini zorlasın anayasaya bile gerek kalmadan yasayla sorunu çözebilirler. Biraz daha zorlasınlar, ona bile gerek kalmaz, cumhuriyetin rektör muhafızları tüm kapıları ardına kadar açarlar.
Böyle bir uygulamanın tek açmazı, türban serbestisinin CHP iktidarının ömrüyle sınırlı olmasıdır.
Lafı daha fazla dolandırmaya gerek yok, işin özü şu: Kemal Bey samimiyse, seçimi beklemeden türban serbestisine dair hazırlanacak teklife ilk imzayı atsın, bize de ilk kez CHP’ye oy vermek nasip olsun.
İlkler yaşansın.
Hadi Kemal Bey, ya sözünüzü tutun ya da sallamayı bırakın.
Yazıyı bu şekilde tamamlayıp yazı işlerine gönderdikten kısa süre sonra Kemal Bey, tekzip yayınladı, Dersim örneğinde olduğu gibi yine çark etti. Bizim de CHP’ye oy verme hevesimiz kursağımızda kaldı.
İsmi lazım değil, sektörde meşhur bir yazarımız için “Tek yazıyla iki defa manşet olur, biri yazının kendisi diğeri tekziptir” denir. Anlaşılan, tek açıklamayla iki defa manşeti kurtaran yeni genel başkan profiliyle Kemal Bey’e de alışmamız gerekiyor artık.
Önce kükreyecek sonra yalanlamasını bekleyeceğiz.
Şamil Tayyar/Star
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Radikal’de manşetten yayınlanan açıklamasında, üniversitelerdeki türban yasağını kaldıracakları mesajını vererek şöyle dedi: “Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Toplumsal desteği sağlayacağız, bu sorunu sağlayacağız.”
Kemal Bey’in bu ifadeleri, gazetenin manşetine şöyle yansıdı: “Kızlar üniversiteye türbanla gidecek!”
Kemal Bey bu düşüncelerinde ne kadar samimi veya seçime endeksli yeni bir oyun mu oynanıyor, iyi okunması gerekir. Zihinlerde şüphe tohumlarının yeşermesine yol açan önemli ipuçları var.
Mesela; üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılması yönünde AK Parti ve MHP ortak irade gösterip parlamentodan anayasa değişikliğini geçirdiklerinde, iptal için Anayasa Mahkemesi’ne koşan CHP’li milletvekilleri arasında Kemal Kılıçdaroğlu 50. sıradaydı.
CHP, düzenlemenin, özetle anayasada değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen “laiklik” maddesine aykırı olduğunu, anayasanın yasamaya böyle bir yetki vermediğini belirterek iptali istedi, mahkeme de “haklısın” dedi.
Üstelik, bu değişiklik girişimi, AK Parti hakkında açılan kapatma davasının gerekçeleri arasında sayıldı, imza sahibi kimi milletvekillerine siyaset yasağı istendi.
Kemal Bey diyebilir ki; “Ben o tarihte sıradan vekildim. Parti disiplinine uydum. Şimdi patron benim, CHP’ye yeni bir vizyon kazandıracağım, Türkiye’nin bu kronik sorununu çözeceğim.”
Nitekim, Radikal’e verdiği demeç, bu minvaldedir. “Yeni Sol” politikaları hayata geçireceklerini söylüyor.
Eyvallah.
Buradan bir önerim var. Hiç seçimi beklemeye gerek yok. Hemen üniversitelerde türban yasağını kaldıran bir teklif hazırlayın, AK Parti ve MHP zaten dünden hazır, parlamentonun tümünün desteğiyle kanunlaştırın.
Hiç olmazsa Türkiye’nin kronik bir meselesini kökten kesip atın. Her ne kadar içinde AK Parti ve MHP’nin oyları olsa da sevabı CHP’ye yazsın.
Kendi nefsime CHP’ye oy vermezsem namerdim.
Efendim, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ortadayken, bu mümkün mü? Kaygılanmaya gerek yok, CHP isterse yargıda her şey olur. Yoksa, iptal kararındaki “laiklik” vurgusu, CHP’nin yokluğuna gönderme değil miydi?
Bakın, Anayasa Mahkemesi dün Danıştay’ın kahvehanelerde sigara yasağının anayasaya aykırılık iddiasını esastan görüşme kararı aldı. Doğrudur, sigara yasağı, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen “laiklik” ilkesine aykırıdır! Kahvehanede sigara içmezseniz nasıl laik olacaksınız!
Neyse, konuyu daha fazla dağıtmayalım. Demem o, CHP bu meseleye el atarsa, inanıyorum Anayasa Mahkemesi’nin değerli üyeleri, buna uygun çözüm üretirler. Kaldı ki, iptal için Anayasa Mahkemesi’ne kimse gitmezse iptal kaygısı olmaz.
Yargı mucitleri kendilerini zorlasın anayasaya bile gerek kalmadan yasayla sorunu çözebilirler. Biraz daha zorlasınlar, ona bile gerek kalmaz, cumhuriyetin rektör muhafızları tüm kapıları ardına kadar açarlar.
Böyle bir uygulamanın tek açmazı, türban serbestisinin CHP iktidarının ömrüyle sınırlı olmasıdır.
Lafı daha fazla dolandırmaya gerek yok, işin özü şu: Kemal Bey samimiyse, seçimi beklemeden türban serbestisine dair hazırlanacak teklife ilk imzayı atsın, bize de ilk kez CHP’ye oy vermek nasip olsun.
İlkler yaşansın.
Hadi Kemal Bey, ya sözünüzü tutun ya da sallamayı bırakın.
Yazıyı bu şekilde tamamlayıp yazı işlerine gönderdikten kısa süre sonra Kemal Bey, tekzip yayınladı, Dersim örneğinde olduğu gibi yine çark etti. Bizim de CHP’ye oy verme hevesimiz kursağımızda kaldı.
İsmi lazım değil, sektörde meşhur bir yazarımız için “Tek yazıyla iki defa manşet olur, biri yazının kendisi diğeri tekziptir” denir. Anlaşılan, tek açıklamayla iki defa manşeti kurtaran yeni genel başkan profiliyle Kemal Bey’e de alışmamız gerekiyor artık.
Önce kükreyecek sonra yalanlamasını bekleyeceğiz.
Şamil Tayyar/Star