"SALYA SÜMÜK YAZARLAR"!...SERDAR TURGUT HANGİ VATAN YAZARLARINI "GÖZYAŞI EDEBİYATI" İLE SUÇLADI?
Akşam Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut,bu aralar neler yapması gerektiğini post-it´lere yazıp organize olmaya çalıştığını belirterek "acil yapılması gereken işler post-it´lerini" okurla paylaştı!.Post-it'te hangi Vatan yazarları var?
Güncel post-it'lerim
Ben kalemle kağıt üzerine yazmadığım takdirde bir fikri ne oluşturabilirim ne de anlarım. Hatırlamam gerekeni ise hatırlamam mümkün değildir. Hatta kalem kalemtraşla açılabilen türde olursa daha da iyi olur. Bütün bunları kendimin eski kafalı olduğumu anlatıp, övünmek için de yazmıyorum. Sadece bir durum tespiti yapıyorum. Kalem kağıtla bu ilişkim sürerken bir yandan da her türlü yeniliği alarak şahsileştirmeye çalışırım. Ben aslında iyi bir tüketiciyim ama kullanıcı değilim. Evde bir sürü iPod var ama müzik yüklemeyi bilmediğim için bunları kullanamıyorum. Şimdi de iPhone çıkıyor ya piyasaya, New York´a gider gitmez bunlardan alacağımı bilmenizi istiyorum. iPhone bana biraz karmaşık geldi, onu sadece telefon olarak kullanacağımı tahmin ediyorum. Bu bir stil meselesi. Bu tavrımdan ben memnunum. Rana da haklı; sadece masrafım biraz fazla oluyor. Post-it´lerden de vazgeçemiyorum. Bu aralar neler yapmam gerektiğini post-it´lere yazıp organize olmaya çalışıyorum. Bugün bunları sizinle paylaşacağım. İşte acil yapılması gereken işler post-it´lerim:
1-VATAN gazetesindeki yazarların köşe yazılarının sürekli olarak birbirlerine karıştırılarak basıldığı yolundaki tezim üzerine çalışılacak ve daha fazla delil toplanacak. Örneğin dün Tuna Kiremitçi´nin yazısında şöyle cümleler vardı: Son zamanlarda hiç Yeniköy´e gittiniz mi? Eyüp´te dolaştınız mı? Kuzguncuk´ta rakı içip Salacak´ta günbatımı seyrettiniz mi? Asıl biten İstanbul değil de içimizdeki İstanbul heyecanı olmasın?
Böylesine salya sümük yazıları bir tek Haşmet Babaoğlu yazar zannediyordum. Şimdi bir de bu çıktı başımıza. Belki de Haşmet´in yazısı yanlışlıkla Tuna´nın köşesine konuldu. Haşmet ile Tuna´nın aynı gazetede yer almaları en çok da Reha Muhtar´ın işine yaradı. Çünkü üçlü arasında Reha dev bir yazar olarak sivrildi.
2-Müdürlerimin beni Kuzey Irak´a özel uçakla gönderme tekliflerine sıcak bakılmayacak. Özellikle özel uçağın bir Antonov olmasının temelinde, benim aleyhime birtakım fikirlerin bulunup bulunmadığı irdelenecek.
3- Che Guevera´nın da Türk çıkmasına neden şaşırmadığım yolunda acil bir yazı yazılacak.
4-Acı gerçek. Bir ifşaat: Hemoroid´i kesin tedavi ettiğini birinci elden bildiğim kırmızı biberin kansere de iyi geldiği haberi üzerinde durulacak.
5-´Marduk gelmeden önce İran gider anam´ başlıklı bir yazı dizisi çalışması yapılacak.
6-Kartalkaya´da kaza geçirdiğim noktaya bir yatır yaptıracağım. Buna `Kör göz Serdar yatırı´ adını vereceğim. Yatırıma ziyarete gelecek eli, yüzü düzgün A grubu kadınların ve A-B grubu çıtır kızların iç çamaşırlarını asmaları beklenecek.
7-Kaburgamdaki yeniden birleşmenin hatıra defteri tutulacak. Her gün anılarım, düşüncelerim yazılacak. Bir ay boyunca aynı düşüncelerin ha bire tekrar edilmesi sıkıcı olacağından arada bir felsefi düşünceler ortaya atılacak. Örneğin; "altı kırık kaburgayla shiatsu´ya başlamak doğru olmayabilir." Bu vurgulanacak.
8-Kartalkaya´daki Dorukkaya Oteli yönetimine `Sürprizimi isterim, bana ne... Bu sefer de zirveye tırmanıp aşağıya yamaç paraşütüyle uçmaya geliyorum. Vatan sağ olsun´ diye telgraf gönderilecek ve sonra reaksiyonları ölçülecek.
9- New York´ta `A.M NEW York´ başlıklı bedava dağıtılan bir gazetenin çok başarılı olduğunu ve bunun benzeri bir gazetenin `A.M İstanbul´ başlığıyla İstanbul´da çıkarılmasının en azından tek bir sayıda bile olsa müthiş başarıl