ŞALVAR DAVASI FİLMİ GERÇEK OLDU; KOCALAR BAŞBAKANLIĞA BAŞVURDU!
Giresun'da bir köyün kadınları Şalvar Davası filmindeki gibi eşlerine 3 aydır yatak ambargosu uyguluyor.
Giresun'da suyu çamur gibi akan köyün kadınları "Bu suyla mı yıkanacağız" diyerek eşlerine 3 aydır yatak ambargosu uyguluyor.
Kocaları da son çare, Başbakanlık İletişim Merkezi'ne başvurarak
yardım istedi. Giresun'un Yağlıdere ilçesine bağlı 130 haneli
Tepeköy yaklaşık 20 yıldır su sorunu yaşıyor. Köyün çeşmesinden
evlerine su taşıyan yöre sakinleri, musluklardan çamurlu su akması
nedeniyle hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamıyor. "İçilemez" raporu
verilen suyun "temiz akması" için çalmadık kapı bırakmayan köyün
kadınları, 3 ay önce ilginç bir protestonun altına imza attı.
Şener Şen'in Şalvar Davası filmini hatırlatan protestoya katılan
köydeki 150 kadın, temiz su gelinceye kadar eşlerine yatak
ambargosu koymaya karar verdi. Köyün çeşmesinin önünde bir de
protesto gösterisi yapan kadınlar, çeşmeden akan çamurlu suyu
şişelere doldurarak, "Bunu mu içeceğiz? Bununla mı yıkanıp abdest
alacağız" diye isyan etti.
150 KADIN KATILIYOR
3 aydır süren ambargodan
şikâyetçi olanlardar biri de 3 yıllık evli 29 yaşındaki Oktay Koç
(29)... Koç, taşıma su ile evin ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini
belirterek şunları anlattı: "Eşim köydeki diğer kadınlarla birlikte
yatak yasağı koydu. Benim gibi köyün diğer erkekleri de durumdan
şikâyetçi. Banyo yapamıyoruz, abdest alamıyoruz. Eşimle yatakları
bile ayırdık. Ben de durumu BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi)
yazdım. Su sorunun çözülmesini istedim. Ne olur bize yardım
edin."
Oktay Bey'in eşi Emine Koç ise "Yıllardır çamurlu su kullanıyoruz.
Kimse bizi ciddiye almıyor. Ambargomuz devam edecek" derken
kayınvalide Ayşe Koç da "Oğlum ve gelinimin hallerine çok
üzülüyorum. Evlilikleri zarar gördü" diye konuştu.
'ARKADAŞ GİBİ OLDUK'
Köylülerden İbrahim Koç
da (52), eşi Elmas Koç (50) ile evde artık arkadaş gibi olduklarını
belirterek, şunları söyledi: "Çamurlu suyla kendimizi
temizleyemiyoruz. Banyo yapamıyoruz. İnsanların içemediği suyu
hayvanlar da içmiyor. Bizim 4 çocuğumuz var. Her gün hastalar,
mikrop kapıyorlar. Hem temiz suyu özledik hem de eşlerimizi." Köyün
ileri gelenlerinden Ahmet Çolak ise (85) durumu şu sözlerle
değerlendirdi: "Evli çiftlerin haline üzülüyorum. Ben yaşlıyım
alıştım onlar ne olacak? Herkes evinde karı koca hayatı değil
arkadaş gibi yaşıyor. Temiz su olmayınca banyo da olmuyor.
Devletimizin bu sorunu bir an önce çözmesini istiyorum."