19 Eki 2013 10:07 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:42

ŞALVAR DAVASI FİLMİ GERÇEK OLDU; KOCALAR BAŞBAKANLIĞA BAŞVURDU!

Giresun'da bir köyün kadınları Şalvar Davası filmindeki gibi eşlerine 3 aydır yatak ambargosu uyguluyor.

Giresun'da suyu çamur gibi akan köyün kadınları "Bu suyla mı yıkanacağız" diyerek eşlerine 3 aydır yatak ambargosu uyguluyor.

Kocaları da son çare, Başbakanlık İletişim Merkezi'ne başvurarak yardım istedi. Giresun'un Yağlıdere ilçesine bağlı 130 haneli Tepeköy yaklaşık 20 yıldır su sorunu yaşıyor. Köyün çeşmesinden evlerine su taşıyan yöre sakinleri, musluklardan çamurlu su akması nedeniyle hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamıyor. "İçilemez" raporu verilen suyun "temiz akması" için çalmadık kapı bırakmayan köyün kadınları, 3 ay önce ilginç bir protestonun altına imza attı.

Şener Şen'in Şalvar Davası filmini hatırlatan protestoya katılan köydeki 150 kadın, temiz su gelinceye kadar eşlerine yatak ambargosu koymaya karar verdi. Köyün çeşmesinin önünde bir de protesto gösterisi yapan kadınlar, çeşmeden akan çamurlu suyu şişelere doldurarak, "Bunu mu içeceğiz? Bununla mı yıkanıp abdest alacağız" diye isyan etti.

150 KADIN KATILIYOR
3 aydır süren ambargodan şikâyetçi olanlardar biri de 3 yıllık evli 29 yaşındaki Oktay Koç (29)... Koç, taşıma su ile evin ihtiyaçlarını karşılayabildiklerini belirterek şunları anlattı: "Eşim köydeki diğer kadınlarla birlikte yatak yasağı koydu. Benim gibi köyün diğer erkekleri de durumdan şikâyetçi. Banyo yapamıyoruz, abdest alamıyoruz. Eşimle yatakları bile ayırdık. Ben de durumu BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi) yazdım. Su sorunun çözülmesini istedim. Ne olur bize yardım edin."

Oktay Bey'in eşi Emine Koç ise "Yıllardır çamurlu su kullanıyoruz. Kimse bizi ciddiye almıyor. Ambargomuz devam edecek" derken kayınvalide Ayşe Koç da "Oğlum ve gelinimin hallerine çok üzülüyorum. Evlilikleri zarar gördü" diye konuştu.

'ARKADAŞ GİBİ OLDUK'
Köylülerden İbrahim Koç da (52), eşi Elmas Koç (50) ile evde artık arkadaş gibi olduklarını belirterek, şunları söyledi: "Çamurlu suyla kendimizi temizleyemiyoruz. Banyo yapamıyoruz. İnsanların içemediği suyu hayvanlar da içmiyor. Bizim 4 çocuğumuz var. Her gün hastalar, mikrop kapıyorlar. Hem temiz suyu özledik hem de eşlerimizi." Köyün ileri gelenlerinden Ahmet Çolak ise (85) durumu şu sözlerle değerlendirdi: "Evli çiftlerin haline üzülüyorum. Ben yaşlıyım alıştım onlar ne olacak? Herkes evinde karı koca hayatı değil arkadaş gibi yaşıyor. Temiz su olmayınca banyo da olmuyor. Devletimizin bu sorunu bir an önce çözmesini istiyorum."