30 Eki 2013 11:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:43

SALİH TUNA'DAN KILIÇDAROĞLU'NA AĞIR BENZETME; "UTANMAZ ADAM"

Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Oğuz Aral'ın unutulmaz karakteri arasında bağ kurdu!

Utanmaz Adam, Sarıgül ve Kılıçdaroğlu

Üç ayrı karakter; biri, Oğuz Aral'ın unutulmaz çizgi roman kahramanı, diğer ikisi elbette çok farklı, her şeyden evvel insan.

Biri, Utanmaz Adam.

Diğeri, Mustafa Sarıgül.

Öteki, Kemal Kılıçdaroğlu.

Utanmaz Adam'ın arkasında Oğuz Aral gibi çok sağlam bir çizer vardı. Sarıgül'ün arkasında koskoca İstanbul sermayesi var.

Gelgelelim...

Kılıçdaroğu'nun arkasında şu sıralar kim var, tastamam belli değil.

Malumunuz, CHP'ye genel başkan olurken arkasında taş gibi medya vardı. Hatta 'Gandi Kemal' heyulası oluşturmuşlardı.

Kılıçdaroğlu birden eskidi mi nedir, aynı medya İstanbul sermayesiyle senkronize biçimde Sarıgül'ün arkasına geçti.

Ne diyelim, vatan sağ olsun.

Arkasının boşaldığını fark eden Sayın Kılıçdaroğlu da boş durmuyor tabii. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'yi arkasına almaya çalışıyor.

Alabilir mi alamaz mı, valla şimdiden kestirmek zor. Bu biraz da yeteneklerine bağlı.

Aziz Nesin olsaydı o öyküsündeki gibi, 'Du bakali nolecak' derdi. Biz asla öyle diyemeyiz; en fazla 'bekleyip göreceğiz artık' diyebiliriz.

Lakin şuncağızı da inkâr edemeyiz: Daha önce yapamayacağı söylenen ABD ziyaretini artık yapacağı söyleniyor.

Demek ki bizim antiemperyalist Gandi Kemal'imizin Ricciardone'yle iki buçuk saat baş başa görüşmesi ilk meyvesini vermeye başladı.

Vatana millete hayırlı olsun.

ABD ziyareti deyip geçmeyin. Sarıgül networku günlerdir bunun propagandasını yapıyordu.

Kılıçdaroğlu'nu muhatap alacak kimse bulunamadığı için ABD ziyareti yapamadığı ama Sarıgül'ün ABD'de yollarının gözlendiği söylenmiyor muydu?

Tamam işte, ben de onu diyorum.

Kılıçdaroğlu, Sarıgül'ü CHP'ye kabul etmenin karşılığında mı ABD ziyaretini kopardı, orasını bilemem.

Benim bildiğim şu: 'Ben gelmem, davet beklerim...' diyen Sarıgül'ü, ABD Büyükelçisiyle yaptığı mezkur görüşmenin ardından açık seçik bir şekilde CHP'ye davet etti.

E tabii kolay değildi.

'Dosya siyaseti yapacağım, yolsuzluk yapanın ümüğünü sıkacağım' yollu

çıkışlarla siyasi arenada kendine yer edinmeye çalışan bir insan evladının, yolsuzluk dosyası nedeniyle partisinden ihraç edilen bir insan evladını (genel başkanı olduğu partiye) kabul etmesi öyle kendiliğinden olacak bir şey değildi...

Utanmaz Adam'ın adı Şeref Haktanır'dı.

Çok şerefsiz bir adamdı ama sevimliydi. Hinoğlu hindi, mafyanın iflahını keserdi.

Sözgelimi, Ricciardone'yle görüşmüş olsaydı, Zübükzade İbraam Bey'den mülhem söyleyecek olursak, 2 dakikada donunu eline verirdi.

Paranın da alemin de dibini bulurdu. En felaket maceradan bir yolunu bulur (yarı çıplak da olsa) sıyrılmasını bilirdi.

Arkadaşı (yeni yetme zıpırların deyimiyle, pampası) Korna'yı da piyasa yapmak için sonuna kadar kullanırdı.

Okan Bayülgen'in Şeref'i canlandırdığı aynı adlı dizisi de yapılmıştı hani.

Tutmamıştı.

Biz de tutmamıştık. Hatta yıllar önce Yılmaz Okumuş (Laz Kapital'in müellifi, şu ara 'Bizim Oflu Hoca' filmini çekiyor) ve Müfit Can Saçıntı'yla (namı diğer Aranan Adam, şu aralar TRT1'de yayımlanan 'Seksenler'in yönetmenliğini yapıyor) birlikte bir başka versiyonunu yapmayı kafaya koymuştuk, nasıl olduysa olmadı.

Utanmaz Adam, Oğuz Aral'ın Avanak Avni'den sonra en çok tutulan kahramanıydı.

Korna (Kamil) de 'Ebüveeee' veya 'vanki de vanki' gibi çok acayip efektler çıkarırdı.

Benzetmek gibi olmasın ama Kılıçdaroğlu da geçen seçimlerde böyle efektler çıkarmayı başarmıştı: 'Ana a ana a ana a...'

Utanmaz Adam acayip fanteziler peşinde koşardı.

Yine benzetmek gibi olmasın ama Kılıçdaroğlu da dün çok ilginç bir fantezisini (bilinçaltını mı deseydik) dile getirdi. T.C. Başbakanı hakkında, 'Dolmabahçe'de oturup Kadıköy'den gelen kadınları dikizliyor...' dedi.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN