26 Tem 2014 11:34
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:30
Salih Tuna'dan Altaylı'ya yaylım ateşi! Ey Dangalak!
Salih Tuna, Fatih Altaylı'yı hedef aldığı yazısında birbirinden ağır ifadeler kullanırken "şimdi de 'dangalak' dedim, bakalım ne yapacaksın?!" diye sordu.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna, ile Habertürk yazarı Fatih Altaylı arasındaki Gazze polemiği tam gaz devam ediyor.
HAKARETLER HAVADA UÇUŞUYOR!
Tuna bugünkü yazısında Altaylı'ya çok sert bir şekilde cevap verdi. Altaylı için "dangalak, şebek, kıçıyla sadece gülmüyor, okuyor ve anlıyor" gibi birbirnden ağır ifadelere yer veren Salih Tuna "Her dönemin adamı olmak için yapmadığın şebeklik kalmadı, bari 'dönem' lafzını ağzına alma, o gözlüğünün sapı neyine yetmiyor!" dedi.
"EY DANGALAK"
"Ey dangalak" başlığı ile söze başlayan Salih Tuna, şöyle devam etti:
Eski Türkiye'nin bu ağzı bozuk yazarcığı, 'paralel yapıyla' malum kapışmayı 'Yeni Türkiye' adına 'zaaf' telakki etmiş olacak ki son günlerde bayağı coştu. Ahmet Kekeç'le 'aynı düşünme oranını'da geçenlerde yüzde 99'dan yüzde 1'e indirmişçesine 'Kıçımla bile gülemiyorum sana' dedi. Star gazetesi yazarı arkadaşımız da, 'Sen ancak kıçınla gülersin' başlığı altında hak ettiği cevabı verdi.
BEL ALTI GÖNDERMELER!
Başlıktaki sevimsiz ifade, bir (...) mamulatıdır, peşinen özür dileyeyim... Bazı şeylere 'kıçıyla güldüğünü' beyan ettiği için kullandım o ifadeyi... / Esasında o 'uzvun' bu yazıda yeri yok. Ancak (...) ismiyle yan yana geldiğinde bir anlam ifade ediyor...
AYNI TİP ŞEBEKLER KÜRTLER İÇİN İSRAİL MODELİ İSTİYORDU
Antisemitizmi eleştirdiği bir yazısından da bahseden Tuna, yine Altaylı'ya göndermelerde bulunarak şöyle devam etti:
"(...)Söz konusu yazımda, İsrail terör devletinin, Filistinli çocukları katletmesine bütün bir yeryüzünde en onurlu tepkiyi gösteren Türkiye'yi, Gezi olayları sırasında öldürülen bir kardeşimizi istismar ederek mahkum etmeye çalışmanın şebeklik olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Daha evvel de aynı tip şebekler, İsrail terör devleti ne zaman katliam yapsa, aynısını biz neden Kürtlere yapmıyoruz, diye yazıyorlardı.
BAŞÖRTÜLÜLERE FAHİŞE DEDİ
Güneydoğudaki kimi uygulamaları vaktiyle eleştiren bir kadına, 'Hanımefendi o ordu sizin bacak aranızı da koruyor...' diyen 'elemanı' bilmeyen de zulmün her türüne karşı çıktığını sanır.
Halbuki...
Her daim statükonun yanında yer aldı. Mesela, 28 Şubat dönemimde başörtülülere 'fahişe' diyebilecek kadar da edepsizleşebildi.
AHMET KAYA HATIRLATMASI
Öyle bir tıynete sahip ki, Ahmet Kaya hakkında 'Parayı veren Ahmet'i alır' başlıklı bir yazı yazdı, sonra da, 'Vergi kaçakçısı, hırsız, kara paracı...' diyerek suçladığı patronun yanında çalışmaya başladı. Hiç insan 'hırsız' dediğinin yanında çalışır mı?..
'Ey Şebek' yazıma güya cevap yazmış.
KIÇIYLA SADECE GÜLMÜYOR! OKUYAR ANLIYOR DA!
Anlaşılan o ki 'eleman' kıçıyla sadece gülmüyor, okuyor ve anlıyor da!
Şebeklikten kastedilenin ne olduğunu fehmedemeyip, şebekle fiziksel benzerlik kıyası yapma maskaralığının başka bir izahı olabilir mi?
EVLADIM SEN DAHA RADYOCU BİLE DEĞİLKEN...
Bir de, 'Salih Tuna isimli 'dönem yazarı' çok kızmış...' diyor.
Evladım sen daha radyocu bile değilken, ben bu ülkede yazdığı oyun nedeniyle 146 163, 141- 142'den (yani aynı anda hem şeriat hem de komünizm propagandası suçundan) yargılandım, senaryosunu yazdığım film Genelkurmay açıklamasıyla (muhtıra mesabesinde) kınandı, yayımladığım kitaplar toplatıldı...
Her dönemin adamı olmak için yapmadığın şebeklik kalmadı, bari 'dönem' lafzını ağzına alma, o gözlüğünün sapı neyine yetmiyor!
ŞİMDİ DANGALAK DEDİM BAKALIM NE YAPACAKSIN!
O değil de, şebek denildiğinde 'acaba benziyor muyum' diye aynaya baktığın besbelli; şimdi de 'dangalak' dedim, bakalım ne yapacaksın?!"
HAKARETLER HAVADA UÇUŞUYOR!
Tuna bugünkü yazısında Altaylı'ya çok sert bir şekilde cevap verdi. Altaylı için "dangalak, şebek, kıçıyla sadece gülmüyor, okuyor ve anlıyor" gibi birbirnden ağır ifadelere yer veren Salih Tuna "Her dönemin adamı olmak için yapmadığın şebeklik kalmadı, bari 'dönem' lafzını ağzına alma, o gözlüğünün sapı neyine yetmiyor!" dedi.
"EY DANGALAK"
"Ey dangalak" başlığı ile söze başlayan Salih Tuna, şöyle devam etti:
Eski Türkiye'nin bu ağzı bozuk yazarcığı, 'paralel yapıyla' malum kapışmayı 'Yeni Türkiye' adına 'zaaf' telakki etmiş olacak ki son günlerde bayağı coştu. Ahmet Kekeç'le 'aynı düşünme oranını'da geçenlerde yüzde 99'dan yüzde 1'e indirmişçesine 'Kıçımla bile gülemiyorum sana' dedi. Star gazetesi yazarı arkadaşımız da, 'Sen ancak kıçınla gülersin' başlığı altında hak ettiği cevabı verdi.
BEL ALTI GÖNDERMELER!
Başlıktaki sevimsiz ifade, bir (...) mamulatıdır, peşinen özür dileyeyim... Bazı şeylere 'kıçıyla güldüğünü' beyan ettiği için kullandım o ifadeyi... / Esasında o 'uzvun' bu yazıda yeri yok. Ancak (...) ismiyle yan yana geldiğinde bir anlam ifade ediyor...
AYNI TİP ŞEBEKLER KÜRTLER İÇİN İSRAİL MODELİ İSTİYORDU
Antisemitizmi eleştirdiği bir yazısından da bahseden Tuna, yine Altaylı'ya göndermelerde bulunarak şöyle devam etti:
"(...)Söz konusu yazımda, İsrail terör devletinin, Filistinli çocukları katletmesine bütün bir yeryüzünde en onurlu tepkiyi gösteren Türkiye'yi, Gezi olayları sırasında öldürülen bir kardeşimizi istismar ederek mahkum etmeye çalışmanın şebeklik olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.
Daha evvel de aynı tip şebekler, İsrail terör devleti ne zaman katliam yapsa, aynısını biz neden Kürtlere yapmıyoruz, diye yazıyorlardı.
BAŞÖRTÜLÜLERE FAHİŞE DEDİ
Güneydoğudaki kimi uygulamaları vaktiyle eleştiren bir kadına, 'Hanımefendi o ordu sizin bacak aranızı da koruyor...' diyen 'elemanı' bilmeyen de zulmün her türüne karşı çıktığını sanır.
Halbuki...
Her daim statükonun yanında yer aldı. Mesela, 28 Şubat dönemimde başörtülülere 'fahişe' diyebilecek kadar da edepsizleşebildi.
AHMET KAYA HATIRLATMASI
Öyle bir tıynete sahip ki, Ahmet Kaya hakkında 'Parayı veren Ahmet'i alır' başlıklı bir yazı yazdı, sonra da, 'Vergi kaçakçısı, hırsız, kara paracı...' diyerek suçladığı patronun yanında çalışmaya başladı. Hiç insan 'hırsız' dediğinin yanında çalışır mı?..
'Ey Şebek' yazıma güya cevap yazmış.
KIÇIYLA SADECE GÜLMÜYOR! OKUYAR ANLIYOR DA!
Anlaşılan o ki 'eleman' kıçıyla sadece gülmüyor, okuyor ve anlıyor da!
Şebeklikten kastedilenin ne olduğunu fehmedemeyip, şebekle fiziksel benzerlik kıyası yapma maskaralığının başka bir izahı olabilir mi?
EVLADIM SEN DAHA RADYOCU BİLE DEĞİLKEN...
Bir de, 'Salih Tuna isimli 'dönem yazarı' çok kızmış...' diyor.
Evladım sen daha radyocu bile değilken, ben bu ülkede yazdığı oyun nedeniyle 146 163, 141- 142'den (yani aynı anda hem şeriat hem de komünizm propagandası suçundan) yargılandım, senaryosunu yazdığım film Genelkurmay açıklamasıyla (muhtıra mesabesinde) kınandı, yayımladığım kitaplar toplatıldı...
Her dönemin adamı olmak için yapmadığın şebeklik kalmadı, bari 'dönem' lafzını ağzına alma, o gözlüğünün sapı neyine yetmiyor!
ŞİMDİ DANGALAK DEDİM BAKALIM NE YAPACAKSIN!
O değil de, şebek denildiğinde 'acaba benziyor muyum' diye aynaya baktığın besbelli; şimdi de 'dangalak' dedim, bakalım ne yapacaksın?!"