11 Mayıs 2013 22:35
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:10
SALİH KUŞU KEMAL SUNAL SEVENLERİ TAVLAMAK İSTİYOR!
Galatasaray bayrağının çöpe atılması nedeniyle gündeme oturan Show TV'nin olay dizisi Salih Kuşu'nu Medyaradar tv yazarı Tolga Murat Şen yazdı.
Salih Kuşu’nu Bir Gani Müjde dizisi olduğu için not almıştım ancak Gaziantep ve Malatya’da yapılan film festivallerinin yoğunluğundayken ilk bölümünü kaçırmışım!
Şu "Galatasaray bayrağının çöpe atılması" sekansı yüzünden İnternette kopan fırtınanın ardından izlemek şart oldu ve biliyorsunuz artık internet sayesinde hiçbir şeyi kaçırmıyoruz!
Diziyi az önce otel lobisinde tabletimde izledim. En baştan söyleyeyim Salih Kuşu tam bir formül işi... Bütün 80’ler Kemal Sunal filmlerinin bir mikserde çırpılıp dizi olarak önümüze sürülmüş hali gibi...
Sinema yazarları olarak tespit yapmaya bayılırız. "Yeşilçam ölmedi, dizilerde yaşıyor!" Diyoruz ya işte Salih Kuşu dizisi bu önermenin canlı ispatı oldu.
Fakir ve saf bir karakterin yüz benzerliğinden ölmüş zengin bir adamın yerine geçmesi ve başına gelenlerle yürüyen bir durum komedisi, eğer iyi yapılırsa, her zaman seyirci toplar ancak toplumun değişen dinamiklerini gözardı ederek bir 80’ler komedisi günümüze taşınamaz!
Salih Kuşu ilk ve en büyük hatasını burada yapıyor. Salih Kuşu 80’ler duygusallığında 2013 yapımı bir dizi değil de o dönemden günümüze ışınlanmış bir iş gibi... Aynı mahalledeki sevgilisinin elini, babasından korktuğu için tutamayan kız kaldı mı artık? Nostaljiyi gıdıklamak iyidir ancak esinlenmenin bu kadarı, ismi marka olmuş bir senarist için tehlikeli...
Gani Müjde şöyle düşünmüş olabilir; "Biz TV’de ve sinemada komedi üzerine her şeyi denedik ama bu halk/seyirci hep aynı şeylere gülüyor, o yüzden fazla kafa patlatmadan tutmuş işleri kopyalayalım. Adres: Kemal Sunal komedileri"
Ne güzel! Aslında tutmuş formüller üzerinden gideceksek senariste bile gerek yok! Basit bir bilgisayar yazılımı bütün 80’ler Kemal Sunal komedilerinin konularını rastgele bir senaryo oluşturabilecek şekilde düzenleyebilir. O dönemden bir filmin isminde de kelime oyunu yaparsınız olur biter. Talih Kuşu olur Salih Kuşu! İlk bölüm üzerinden konuşacak olursak Gani Müjde’nin yaptığı da da bu zaten. Hiç mi katkısı yok derseniz, o dönem komedilerinde pek olmayan yoğun cinsel imaları söyleyebilirim. Kubi karakteri adeta bu göreve adanarak diziye eklenmiş.
Gelelim şu Galatasaray bayrağının çöpe gitmesi hadisesine... Neresinden baksanız terbiyesizce ancak Gani Müjde’nin "haberim yoktu, sonradan eklemişler" açıklaması tırajikomik! İlk bölümün yaratıcısı tarafından seyredilmediği/onaylanmadığı bir proje bilmiyorum. Yönetmen günah keçisi seçilmiş gibi geldi bana... Dizi de amacına ulaştı ve ciddi bir PR yaptı bu sayede... Tam bir köylü kurnazlığı!
Başkalarının yazılarını da okudum. Tutmaz falan diyorlar ama bence Salih Kuşu tutar! İyi bir dizi mi? Asla ancak seyirci o kadar azla yetiniyor ki bu basit olay örgülü 80’ler komedisi iş yapacaktır. Levent Ülgen de ilerleyen bölümlerde açılır ve temposu yükselir. Asıl korkum; Salih Kuşu tutarsa tüm 80’ler komedilerinin yağmalanacağı ve çok daha beter işler izleyeceğimiz üzerine ki, öyle de olacaktır!
MURAT TOLGA ŞEN
[email protected]
Şu "Galatasaray bayrağının çöpe atılması" sekansı yüzünden İnternette kopan fırtınanın ardından izlemek şart oldu ve biliyorsunuz artık internet sayesinde hiçbir şeyi kaçırmıyoruz!
Diziyi az önce otel lobisinde tabletimde izledim. En baştan söyleyeyim Salih Kuşu tam bir formül işi... Bütün 80’ler Kemal Sunal filmlerinin bir mikserde çırpılıp dizi olarak önümüze sürülmüş hali gibi...
Sinema yazarları olarak tespit yapmaya bayılırız. "Yeşilçam ölmedi, dizilerde yaşıyor!" Diyoruz ya işte Salih Kuşu dizisi bu önermenin canlı ispatı oldu.
Fakir ve saf bir karakterin yüz benzerliğinden ölmüş zengin bir adamın yerine geçmesi ve başına gelenlerle yürüyen bir durum komedisi, eğer iyi yapılırsa, her zaman seyirci toplar ancak toplumun değişen dinamiklerini gözardı ederek bir 80’ler komedisi günümüze taşınamaz!
Salih Kuşu ilk ve en büyük hatasını burada yapıyor. Salih Kuşu 80’ler duygusallığında 2013 yapımı bir dizi değil de o dönemden günümüze ışınlanmış bir iş gibi... Aynı mahalledeki sevgilisinin elini, babasından korktuğu için tutamayan kız kaldı mı artık? Nostaljiyi gıdıklamak iyidir ancak esinlenmenin bu kadarı, ismi marka olmuş bir senarist için tehlikeli...
Gani Müjde şöyle düşünmüş olabilir; "Biz TV’de ve sinemada komedi üzerine her şeyi denedik ama bu halk/seyirci hep aynı şeylere gülüyor, o yüzden fazla kafa patlatmadan tutmuş işleri kopyalayalım. Adres: Kemal Sunal komedileri"
Ne güzel! Aslında tutmuş formüller üzerinden gideceksek senariste bile gerek yok! Basit bir bilgisayar yazılımı bütün 80’ler Kemal Sunal komedilerinin konularını rastgele bir senaryo oluşturabilecek şekilde düzenleyebilir. O dönemden bir filmin isminde de kelime oyunu yaparsınız olur biter. Talih Kuşu olur Salih Kuşu! İlk bölüm üzerinden konuşacak olursak Gani Müjde’nin yaptığı da da bu zaten. Hiç mi katkısı yok derseniz, o dönem komedilerinde pek olmayan yoğun cinsel imaları söyleyebilirim. Kubi karakteri adeta bu göreve adanarak diziye eklenmiş.
Gelelim şu Galatasaray bayrağının çöpe gitmesi hadisesine... Neresinden baksanız terbiyesizce ancak Gani Müjde’nin "haberim yoktu, sonradan eklemişler" açıklaması tırajikomik! İlk bölümün yaratıcısı tarafından seyredilmediği/onaylanmadığı bir proje bilmiyorum. Yönetmen günah keçisi seçilmiş gibi geldi bana... Dizi de amacına ulaştı ve ciddi bir PR yaptı bu sayede... Tam bir köylü kurnazlığı!
Başkalarının yazılarını da okudum. Tutmaz falan diyorlar ama bence Salih Kuşu tutar! İyi bir dizi mi? Asla ancak seyirci o kadar azla yetiniyor ki bu basit olay örgülü 80’ler komedisi iş yapacaktır. Levent Ülgen de ilerleyen bölümlerde açılır ve temposu yükselir. Asıl korkum; Salih Kuşu tutarsa tüm 80’ler komedilerinin yağmalanacağı ve çok daha beter işler izleyeceğimiz üzerine ki, öyle de olacaktır!
MURAT TOLGA ŞEN
[email protected]