Akşam yemeğine her zaman şükrederek ve aile büyüklerini anarak başlardı. Ardından işleriyle ilgili kararları almak üzere, ben dahil, hepimizin fikrini sorardı; her birimize özel ve önemli hissettirirdi.
Tasarrufa büyük önem verirdi. Ülkemizi, çocukları, hayvanları, doğayı çok severdi. Küçük şeylerden büyük mutluluk duymayı dedemden öğrendim. Dışarıda nasılsa evde de öyleydi, olduğu gibiydi. Kimse için değişmezdi. Geldiği hayatı, yeri hiç unutmazdı.
Dedeniz hayatta olsaydı onunla neler yapmak isterdiniz?
Ona sarılmak isterdim. Çok sevgi dolu bir dedeydi, saatlerce oyunlar oynardık. Bir de düşüncelerini, vizyonunu dinlemek isterdim. Hayata böylesine bağlı, sevgi dolu ve çok yönlü bir insan olmasının yanı sıra bu kadar başarılı ve halkın sevgisini nasıl kazanabiliyor, nasıl olduğu gibi kalabiliyor. Bunları anlamak isterdim.