18 Mayıs 2012 09:02 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:40

SAKALLI AHMET HAKAN ORDUEVLERİNDEKİ YASAĞIN KALKMASINA NEDEN SEVİNEMEDİ?

"O yönetmeliği yazanlar, yazdıklarının ne denli saçma olduğunu mu fark ettiler? Hayır."

Bir saçmalığın sonu

“ORDUEvleri, Askeri Gazinolar ve Sosyal Tesisler Yönetmeliği” diye bir yönetmelik varmış.

Bu yönetmeliğe göre...
“Sakallı / Cüppeli / Sarıklı / Takkeli / Türbanlı” kişiler orduevine giremez imiş.
Çünkü bu kıyafetler “çağdaş olmayan kıyafetler” kapsamına giriyormuş. Ayrıca...
Günlük sakal tıraşı olmamış, ütüsüz ve kirli elbiselerle gelenler de orduevlerine zinhar giremezmiş. Ha bir de “yabancı uyruklu kişiler”. Onlar da orduevlerine adım atamazlarmış.

* * *
Neyse ki yönetmeliği hazırlayanlar, o kadar da “insafsız” değillermiş. İki istisna koymuşlar yönetmeliğe:
BİR: Yaşının ilerlemesi nedeniyle dini inançlarına uygun olarak sade bir şekilde sakal bırakmış kişiler...
İKİ: Yaşlı annelerden yüzü açık olacak şekilde eşarplı olanlar...
Bu ikisi, orduevlerine girebilirlermiş.

* * *
İki istisnaya bakınca ne görüyoruz? Şu anlayışı görüyoruz:
“Din yaşlılara özgüdür.”
Şu tabire bakın:
“Yaşının ilerlemesi nedeniyle dini inançlarına uygun olarak...”
Şu tabire de bakın:
“Yaşlı annelerden yüzü açık olacak şekilde eşarplı olanlar...”
Her iki tabirde de şu anlayışların izlerini bulmak mümkün:
BİR: İnsanoğlu ancak yaşlanınca kendisini ibadete vurabilir.
İKİ: Ancak yaşlı insanların inançları doğrultusunda yaşamalarına izin verilebilir.
ÜÇ: Yaşlı insanlar da sonsuz özgür değildir: Onlar da inançlarını yaşarken abartmamalıdır.
Neresinden baksanız “müdahaleci”, neresinden baksanız “mantıksız”, neresinden baksanız “mesnetsiz” yaklaşımlar.
* * *
“Eski düzen”, işte böyle bir düzendi. “Eski düzen”de inançları yaşamak, ancak yaşlı insanlar için hak olarak görülürdü.
“Yaşlı anneler” için geleneksel eşarbın serbest, “genç kadınlar” için türbanın yasak olmasının nedeni buydu.
“Yaşlı hacı amcalar” için “sade bir şekilde” sakal bırakmak serbest, “genç hacı abiler” için yasak...
AK Parti hareketini besleyen ve büyüten olgulardan biri de işte bu saçmalıklar oldu.
Biraz da bu tür saçmalıklar besleyip büyüttü AK Parti’yi...

* * *
İşte bakın:
Yönetmeliğin bu maddesi “pat” diye kaldırılıverdi.
Nasıl kalktı?
Toplum bu konuda bir uzlaşmaya mı vardı? Hayır.
O yönetmeliği yazanlar, yazdıklarının ne denli saçma olduğunu mu fark ettiler? Hayır.
Bir özeleştiri süreci yaşandı ve “buna bir son verelim” mi dendi? Hayır.
Olup biten şudur:
Dünün güçlüleri, güçten takatten düştüler de onun için.
İşte bu nedenle...
Bu saçmalığın son bulmasına yeterince sevinemiyorum.
Yarın öbür gün, bugünküler gider, dünküler yeniden iktidara gelirse, aynı saçmalığın yeniden devreye sokulmayacağının hiçbir garantisi yok.