Hayal kırıklığına uğrayan Haluk Levent, yaşadığı süreci sosyal medyadan anlattı.
Olayı 17 maddede açıklayan Levent, "Bir karadeniz gezisinde tweet'ler atıyordum, bir woswos araba ile poz vermiştim.İlk o tweet'in altında görmüştüm onu. 'Abi bir gün ben de gezebilir miyim' gibi, buna benzer bir şeydi. Takipçilerim de etiketliyordu onu devamlı. Saçı yoktu ve bazı fotolarda maske vardı.Onu mutlu etmeliyim diye düşündüm ve irtibat kurdum. 'İzmir'e geldiğimde görüşürüz' dedim.Hatta o tweet attı sonra 'Abi çay içer miyiz?' diye. İzmir'e gittiğimde, söz verdiğim gibi görüştük.Onun istediği gibi kordonda gitar muhabbeti yaptık" ifadelerini kullandı.
Levent sözlerine şöyle devam etti:
Şarkılar söyledik ve çayımızı içtik. Bana beyin tümörüyle ilgili problemi olduğunu ve 9 Eylül Araştırma Hastanesi'ne gidip geldiğini söyledi. Ben de 'elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız' dedim. Yani bu kız AHBAP platformuna 'ben hastayım gelin beni tedavi ettirin' demedi. Yani çok doğal haliyle gelişen bir sohbetti. Daha sonra bir kez daha görüştük tahmin ediyorum bir ay sonra, bir konsere geldi. 'Abi AHBAP'lara ben de katılabilir miyim' dedi. 'AHBAP'lık için bazı kriterler var, o kriterlerle AHBAP olabilirsin ama seni fahri AHBAP yapalım' dedim.
Ona tedavi süresince iyi geleceğini düşündüğümden ona moral olsun diye İzmir AHBAP’a aldım. Ama bu esnada da tekrar raporları sordum. O da yakında hastaneden raporları alıp göndereceğini iletti. Daha sonra ben İzmir başkanımız Yeşim ile görüştüm. Ve İzmir başkanımız Yeşim'e 'Onu whatsapp grubuna alın, onunla konuşun, ona moral verin' dedim. Ama Yeşim'e de 'raporları bir an önce alın ve bana iletin' dedim. Çünkü nasıl bir tedavi gördüğünü görmek ilgilenmek istedim. Tarihleri karıştırmayayım size en ufak bir yanlış bilgi vermeyeyim diye bazı tweet'leri tekrar yazıyorum. Aklıma başka şeyler geldi. Devam ediyorum.
İstanbul'da birçok hastaneden randevu ayarlayacaktım. Çünkü ailesinin durumu kötüydü ve bizler onun için ne yapabiliriz diye düşünmek zorundayız.Bu sebeple Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nden Uğur Türe hocanın ekibi ile görüştüm.Ardından Acıbadem ve Medipol ile.İzmir’de bir yere yönlendirdim ama İrem mazeret gösterdi. Hatta 'Şu sıra çok kötüyüm evden çıkamıyorum abi' deyip tekrar oyaladı.İzmir başkanı Yeşim’le tekrar görüştüm. 'Takipçisi ol lütfen' dedim.