Sağlık turizmiyle ilgili düzenleme Meclise sunulacak
- Sağlık Bakanı Demircan:- "Sağlık turizmine ilişkin yasayı Meclise getireceğiz. Sadece tedavi edici hizmetler alanında değil rehabilitasyon alanında Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli, kaplıca imkanlarını devreye sokacak hizmetlerimiz var. Yaşlı bakım hizmetleri alanındaki düzenlemelerimizi...
ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, sağlık turizmiyle ilgili önemli çalışmalar yapılacağını belirterek, "Sağlık turizmine ilişkin yasayı Meclise getireceğiz. Bu alanda büyük imkanımız var ve önem verdiğimiz bir husus. Sadece tedavi edici hizmetler alanında değil rehabilitasyon alanında Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli, kaplıca imkanlarını devreye sokacak hizmetlerimiz var. Yaşlı bakım hizmetleri alanındaki düzenlemelerimizi hazırladık." dedi.
Demircan, sağlık muhabirleriyle bir araya geldiği sohbet toplantısında, bakanlığının çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
İnsan yaşamında sağlığın "olmazsa olmaz" bir değeri bulunduğunu dile getiren Demircan, Türkiye'nin özellikle son 15 yılda sağlık alanında önemli mesafe aldığını söyledi. Hayata geçirilen birçok projenin yanı sıra hala eksiklikler olduğunun altını çizen Demircan, bunlardan birinin hekim ve hemşire açığı olduğuna dikkat çekti. Bu açığın kapatılabilmesi için önemli çalışmalar yapıldığını vurgulayan Demircan, "Hekim ve hemşire açığında ortalamanın altındayız. Harcamalarımız ve personel sayımız ortalamanın altında olmasına rağmen memnuniyeti yakalıyorsak bu ne fedekarca çalışıldığını gösterir. Buradan sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Bakan Demircan, sağlık çalışanlarının sıkıntılarını bildiklerini ve bunların giderilmesi için çalıştıklarını bildirerek, "Bunların çözülebilmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Önümüzdeki yıl inşallah bütçemizde genişleme sağlanırsa, personel alımını daha ileriye taşımak istiyoruz." ifadesini kullandı.
Kanun hükmünde kararname ile sağlık kurumlarının tek çatı altında birleştirildiğini anımsatan Demircan, şöyle devam etti:
"Türkiye'de sağlık yönetiminde üç başlılık oluşmuştu. Verimli olmayan bir yönetim modeline dönüştü. Zaten, 2017 Nisan'ında yaptığımız referandum, merkezi yönetimde çok başlılıktan tek başlılığa geçiş referandumudur. Dedik ki, parlamenter sistemde iki başlılık kaçınılmaz olarak oluşuyor. Yönetimde iki başlılık sorundur her zaman çünkü bir araba ne kadar büyük olunsa olsun, direksiyona bir şoför oturur, direksiyonun yanına ikinci şoförü koyduğunuz zaman problem başlar. Bu yenilik de anayasa değişikliğine uygun bir adımdır. O da tek başlı yani sağlık hizmetlerini tek merkezden yönetmek. Diyeceksiniz ki 'eskiden de vardı.' Evet, eskiden tek başlıydı. Daha sonra o günkü arkadaşlarımızın getirdiği model de iyi niyetle, daha iyi olsun modeliydi ama bu, arzulanan neticeyi vermedi. Devlette de yönetim modelimizde tek başlılığa dönüldüğü için ona uygun şekilde sağlıkta bu dönüşümü yaptık.
Kanun hükmünde kararname yayımlandıktan sonra bu alandaki çalışmalarımız bitti. Şimdi artık atamalar süreci. Kanun hükmünde kararname 3 ay süre veriyor. Şu anda bir ay 40 günü geçmiş durumda. 2 ay dolmadan inşallah bu işi tamamlamış oluyoruz. O noktadayız."
- "80 milyon insanımız sağlık sigortası şemsiyesi altında"
Demircan, sağlık hizmetlerinin kalitesinin her geçen gün çok daha iyi seviyelere geldiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Genel Sağlık Sigortası ile çok önemli bir seviyeye geldi. Türkiye'de sağlık sigortası kapsamı dışında kalan kimse yok. 80 milyon insanımız sağlık sigortası şemsiyesi altında. Bu, pek çok gelişmiş ülkenin bile başaramadığ bir konudur. Türkiye bunu başardı.
Sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlik kapsamında da Türkiye 15 yıl içerisinde önemli mesafe katetti. 2002 öncesi durumdan bugünkü duruma geliş, gerçekten siyaset üstü bir başarıdır."
- "Sağlık turizmi" düzenlemesi Meclise gelecek
Türkiye'de sağlık hizmetlerinin dönüşümünü tamamladığını belirten Demircan, "Burada duramayız. Hayat gelişmesini sürdürüyor. Sağlık hizmetleri de buna paralel gelişmesini sürdürecek. Sağlıkta dönüşümün ikinci döneminin sağlık hizmetlerinde gelişme, kalitenin artırılması ve sürdürülebilirlik şeklinde devam ettirilebilmesi esastır." dedi.
Sağlık hizmetlerinin verildiği mekanların yenilediğini ifade eden Demircan, "Türkiye 3-5 yıl sonra sağlık yatırımını, 'şu ilin hastanesi, bu ilçenin hastanesi' noktasını geride bırakmış olacak. Sağlık yatırımları noktasında mekan sorunu çözülüyor." şeklinde konuştu.
Demircan, şehir hastaneleriyle sağlık hizmetlerindeki standardın daha da yukarıya çekileceğini dile getirerek, bu hastanelerin Türkiye'nin vizyon projesi olduğunu vurguladı. Devlet hastanelerinin yüzde 90'ına yakınının da yenilendiğini anlatan Demircan, 1998 deprem yönetmeliği öncesinden kalan hastane sayısının azaldığını söyledi.
Sağlık turizminde yapılacak çalışmalara ilişkin de bilgi veren Demircan, şunları söyledi:
"Sağlık turizmine ilişkin yasayı Meclise getireceğiz. Bu alanda büyük imkanımız var ve önem verdiğimiz bir husus. Sadece tedavi edici hizmetler alanında değil rehabilitasyon alanında Türkiye'nin sahip olduğu potansiyeli, kaplıca imkanlarını devreye sokacak hizmetlerimiz var. Yaşlı bakım hizmetleri alanındaki düzenlemelerimizi hazırladık. Kamuoyunda tartışıp sonra Meclise getireceğiz. Sağlıkla ilgili yapılacak düzenlemeleri birdenbire gündemde bulmayacaksınız. Taslakları hazırlayıp kamuoyuna sunacağız."
Demircan, sağlıkta tedarik sistemine ilişkin de çalışma yaptıklarını ifade ederek, Sağlık Bakanlığına bağlı 870'in üzerinde hastane olduğunu ve dolayısıyla bu kadar da alım merkezi bulunduğunu belirtti.
Bir başhekimin, yılın yarısını hastanedeki alım hizmetlerine ayırdığına dikkati çeken Demircan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Doktorlarımız bununla zaman kaybetmemeli. Tedarik sistemindeki amacımız şu, stok maliyeti düşecek, alımlar bir merkezden yapılacak ancak Sağlık Bakanlığı olarak algılanmasın. Bakanlık, ne alınacak onu tespit eder. Kullanılacak olan aletin, malzemin ne olması gerektiği tespit eder. Bunun standartlara uygunluğunu Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı belirler. Maliye Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve bakanlığımızın olduğu bir merkezi tedarik sistemi. Orada ihalelerle yapılacak alımlarla bir market oluşturulacak. Bu market, e-market şeklinde olacak. Benim hastanedeki başhekimimin neye ihtiyacı var, internetteki alım merkezine girecek ve ertesi gün elinde olacak. Şu anda hangi hastanenin elinde hangi cihazdan var, bunu takip etmek çok zor. Alacağımız ürünlerin standardını belirlemek için laboratuvarlar ve üniversitelerimizle görüşüyoruz."