02 Kas 2013 22:26 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:44

ŞAFAK PAVEY'İN YAŞADIĞI TREN KAZASINI AVUKATI ANLATTI!

Sol kolu ve sol bacağı protez olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey'in 19 yaşındayken geçirdiği kazanın ayrıntıları ortaya çıktı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in Perşembe günü TBMM Genel Kurulu’nda ilk kez başörtülü vekillerin de yer aldığı toplantıda yaptığı konuşma Türkiye’de büyük tartışma yarattı. Konuşmanın bir bölümünde Pavey, 19 yaşındayken başından geçen bir kaza nedeniyle meydana gelen engelli olma durumuna da atıf yaptı.

Sol kolu ve sol bacağı protez olan Pavey, konuşmasında bu durumuna, şu sözlerle değindi:
"Size bu konuşmayı; her şeyin yasak olduğu Genel Kurul’da yapıyorum. Ortalama yaşın 50 olduğu bir Meclis’te su içmenin dahi yasak olduğu bir Genel Kurul’da çalışıyoruz. Yaşlı haklarının, hasta haklarının bile düşünülmediği bir Genel Kurul’dan söz ediyorum. Turist olarak bile gitmediğiniz coğrafyalarda, Afganistan’da, Yemen’de, İran’da, yıllarca türban kullanmaya mecbur edilmiş biri olarak yapıyorum. Meclis’te pantolon giymesi, bir erkek vekil tarafından engellenmiş, bir kadın vekil olarak yapıyorum. Olmayan bacağı, erkekler tarafından siyaset sohbetine dönüştürülen biri olarak yapıyorum."

Konuşmanın ardından Türkiye’de Pavey’in başına gelen tren kazası da gündeme geldi.

Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı Pavey’in kaza geçirdiği İsviçre’de 1996 yılından itibaren onun avukatlığını üstlenip, yasal süreci takip eden avukatı Atılay İleri’ye ulaştı.
Avukatlık yapmaya devam ettiği İsviçre’den telefon ve mail yoluyla Hürriyet’in sorularını yanıtlayan İleri, Zürih İstinaf Mahkemesi’nin 27.8.2004 tarih ve LB0107/U numaralı ve İsviçre Federal Mahkemesi’nin 13.1.2006 tarih ve 5C.213/2004 numaralı karar ve tutanaklarına dayanarak, kazanın nasıl olduğunu anlattı.

Söze, "Şafak Hanım’ın 24 Mayıs 1996 tarihinde Zürih şehrinde vuku bulan kaza ile ilgili avukatı olarak bana sırlarını size gerekli ölçüde ifşa etme izni verdikten sonra, bilgi veriyorum" diyerek başlayan İleri, Şafak Pavey’in o gün yaşadığı kazayı mahkeme tutanaklarına dayanarak şöyle anlattı;
"O dönemde Şafak Hanım’ın eşi Paul Pavey müzisyen olarak Zürih’de çalışmaktadır. Şafak Hanım Zürih’e eşinin yanına gelir ve onunla aynı evde ikamet eder. Paul Pavey’in bir meslek arkadaşı, çek vatandaşı Miroslav Hess, beyin tümörü teşhisi ile tedavi görmektedir. Kendisine Cenevre’deki bir kanser uzmanı doktora gitmesi tavsiye edilir. Durumu ağırdır. Denize düşen yılana sarılır misali Zürih’e gelir ve Pavey ailesinde bir gece misafir olur. Ertesi günü saat 09.03 treni ile Zürich ana istasyonundan Cenevre’ye gitmeye karar verir. Hess’in sağlık durumunun ağır olması nedeniyle Şafak Hanım kendisine refakat etmeyi teklif eder. Miroslav Hess bu teklifi kabul eder. Ertesi günü, 24.5.1996 da beraberce Zürih istasyonuna giderler. Ancak Miroslav Hess beynindeki tümörün etkisiyle hareketlerini koordine edemediği ve zamanında hazırlanamadığı için istasyona geç gelirler. Hess yavaş yürüdüğü için Şafak Hanım kendisine perona gidip trene binmesini tavsiye eder ve gişeye biletleri almaya gider. Gişe kalabalık olduğu için Şafak Hanım da gecikir. Biletlerle perona gelen Şafak Hanım trenin hareket etmeye başladığını ve en son vagonun açık kapısında Hess’in kapıyı açık tutup kendisine el salladığını görür."

"ŞAHİTLERİN İFADELERİNE GÖRE OLİMPİYAT KOŞUCUSU GİBİ KOŞTU..."

Mahkemede şahitlik yapanların ifadelerine göre, Şafak Pavey’in "bir olimpiyat koşucusu" gibi trene koşmaya başladığını vurgulayan İleri, şöyle devam etti;
"Şafak Hanım, hiç tereddüt etmeden (tutanaklara ve şahitlerin ifadelerine göre) " bir olimpiyat koşucusu" gibi hiç olmazsa Hess’in biletini kendisine vermek için koşturur. Tren hız aldıkça Şafak Hanım da hızlanır. Tam Hess’in seviyesine gelip bileti vermek üzereyken ayağı kayar ve peronla tren arasına düşer."

HÜRRİYET'TE YER ALAN HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN