11 Eyl 2009 13:53 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:51

"SADECE BİR GÜN KOPTUM MEDYADAN, BAĞLANDIĞIMDA BİR DE NE GÖREYİM!.. GİTMİŞSİNİZ!.." AYŞE ARMAN BEKİR COŞKU'NUN GİDİŞİNİ YAZDI!..

"Dünyanın en zarif adamlarından biri gitti: Bekir Coşkun. Artık bizim gazetede yazmayacak" Ayşe Arman yazdı.

Güle güle Bekir Bey

DÜNYANIN en zarif adamlarından biri gitti:

Bekir Coşkun.


Artık bizim gazetede yazmayacak.


Bundan böyle Habertürk´te.


Bu satırları ona güle güle demek için yazıyorum.


*


Güle güle Bekir Bey...


Siz benim bu gazetede en sevdiğim insanlardan biri oldunuz.


Hep.


Çünkü siz de biliyorsunuz ki, sizin gibi insanlardan bu dünyada pek yok.


Hele bu medyada... Allah muhafaza!


Zekânız, duyarlılığınız, mütevazılığınız, saflığınız, utangaçlığınız, kocaman elleriniz, güzel gülüşünüz, peltek peltek konuşmanız...


O inanılmaz cümleleriniz...


Minicik, kısacık, küçücük yazılarla...


Dünyanın en büyük duygularını anlatışınız...


Ezilenleri, itilip kakılanları, fakirleri, fukarayı, ihtiyacı olanları...


Bir erkek gibi değil de...


Bir baba gibi koruyuşunuz, esirgeyişiniz...


Yaşlıları, çocukları, hayvanları sevme biçiminiz...


Ve o dibine kadar sahici haliniz...


Size hep hayran olmama sebep oldu.


Benim için siz "duyguların efendisi"ydiniz.


İnsani her türlü zaafı, ayrıntıyı yakalamakta, ifade etmekte üzerine olmayan "usta"...


*


Ama itiraf ediyorum, "insan"a dair yazdıklarınızı, siyasi yazılarınıza tercih ettim.


Çünkü sizin gibi "insan"ı anlatan yoktu.


Ben balyozlar yerine, hafif dokundurmaları sevdim.


İtiş kakışlardan, iktidar savaşlarından nefret ettim.


Gülümsemeden okuduğum bir tek yazınızı hatırlamıyorum


Acı acı da olsa, gülümsemişimdir...


Sizin köşeniz, bana nefes aldığım, es verdiğim, soluklandığım mis kokulu bir bahçe gibi gelirdi.


Enerji toplar, hayata devam ederdim.


Ama söylüyorum bir ara, "Tutturuk Kemalistler gibi yazıyor. Cumhuriyet emin ellerde, o abartıyor!" dedim.


Sonra bir gün geldi, "Ulan, acaba Bekir Bey haklı mı?" diye şüphe ettim.


Bir uçtan bir uca gittim.


Hâlâ zaman zaman gidip, geliyorum.


Herkes gibi ben de endişeyle memleketimi izliyorum.


Ama yine de insana dair yazdığınız yazıları tercih ettim.


Hep de öyle olacak...


*


Kardeşimin evlilik telaşında gazete okuyamadım.


Sadece bir gün...


Koptum bütün medyadan...


Bağlandığımda bir de ne öğreneyim...


Gitmişsiniz!


Bir günde gitmediniz, biliyorum.


Sizinki uzuuuun bir kırgınlıktı, hissediyorum.


Sevgilisine küsen delikanlılar gibiydiniz.


Sizin kalbiniz kırılmıştı.


Kendinizi oyunun dışında kalmış gibi hissediyordunuz.


Eminim herkes kendine göre haklıdır, ben sadece gittiğiniz yerde mutlu olmanızı diliyorum.


Güzel Andree´nizle...


Cunda´nızla, tekneniz Pako´yla, sizinle renklenen Ankara´nızla, köpekleriniz Postal ve Mösyö Hırpani´yle, kedilerinizle ve dünyanızı tanımlayan her şeyinizle...


Mutlu olun...


Ve hep bizim Bekir Coşkun´umuz olarak kalın...


Güle güle.


HAMİŞ: Yarın Hürriyet´in ilavesi Look´ta, Yeşim Çobankent´in Bekir Bey´le Cunda´da yaptığı bir söyleşi yayınlanacak. Bütün bu tantanadan önce konuşmuşlar. Bekir Bey, yine anlattığı bir sürü şeyle beni güldürdü. Çok keyifli bir söyleşi. Fotoğraflarda da pek yakışıklı görünüyor. Kaçırmayın derim.


HAMİŞ 1: Bu arada, beni de tipik bir İstanbul gazetecisi olarak tanımlamış. Oysa o görmeyeli, ben kasaba gülü oldum! Yine de... Bekir Bey, ne diyorsa haklıdır. Hiçbir şey ona sevgimi değiştiremez. Onun benim hakkımdaki düşünceleri bile...

Ayşe Arman/Hürriyet