"SABAH'IN DURUMU BUNDAN SONRA NE OLUR" SORUSUNA FATİH ALTAYLI NE CEVAP VERDİ?..ALTAYLI YENİ GAZETE PROJESİ İÇİN NELER SÖYLEDİ?..

AKP'nin, yaşanan süreçte üst üste hatalar yaptığını belirten Altaylı; "Biz çok güçlüyüz diye yapılan güç gösterileri, şımarıkça bir tavır. Halkın gözünde AKP'yi negatif kıldı. Bu süreçte en çok Abdullah Gül yıprandı. Deniz Baykal ise yapmaktan çok yaptırmayı sevdiği için karlı çıktı." dedi.

Gazeteci-Yazar Altaylı "Muhtıranın anayasa mahkemesinden sonra verileceğini düşünmüştüm" diyerek sözlerine şöyle devam etti; "Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayım kardeşim Abdullah Gül'dür açıklamasını çok bireysel buldum.Bu açıklamanın üzerine asker muhtıra verdi.AKP muhtıradan sonra Gül ile devam edemezdi. Bu, Gül için de onur kırıcı bir şey olur.""Siyasetin finansmanı netleşmediği sürece karışıklık olur.Şu an siyaset kara parayla finanse ediliyor.Finansman belirtilmediği takdirde halkın Cumhurbaşkanını seçmesi sağlıklı değil.Zaten 82 Anayasası'nın da değişikliğe uğraması gerekiyor.Fakat bu değişimi son anda yapmaya çalışıyorlar, 5 yıl oturup seçim zamanı bu anayasa bize dar geliyor değiştirelim demek her şeyi daha fazla çıkmaza sokuyor. Şu an elimizdeki anayasa 82 Anayasası. Seçimleri bununla yapıp, biraz düze çıkınca bütün aydınların da dediği gibi değişime başlanması gerekiyor. " şeklinde görüşlerini sürdürdü.

Altaylı TMSF'nin Sabah Grubuna el koymasını doğru bulmadığını belirterek şöyle devam etti; "TMSF Turgay Ciner ve Dinç Bilgin ilişkisini yakından biliyordu o dönem Dinç Bilgin gazeteyi ayakta tutabilmek için herkesle anlaşmalar yaptı. Hatta Aydın Doğan'la bile benzer bir anlaşma vardır. Ben Sabah Gazetesine geçtikten sonra haber odaklı değişiklikler yaptık; çılgın bir habercilik sistemine girdik, herşeyi tüm açıklığıyla yazdık ucunun nereye dokunacağını düşünmeden, genç bir kadroyla sadece gerçek habere odaklanarak çalıştık." Tirajlarını yükselttiklerini söyleyen Altaylı şöyle devam etti; "TMSF'nin Sabah Grubuna el koymasının altında gazetenin bir milyon yirmibin tirajının da etkisi olabilir. Doğan Grubuna ait Hürriyet, Vatan, Milliyet gibi gazetelerin trijlarını etkilediği için Ahmet Ertürk yanlış bir karara itilmiş olabilir. Yargıda haklı olanın sonuç bulacağını düşünüyorum"



Doğan Grubu'ndan ayrılmasını gerçekleri yazmasına bağlayan Altaylı; "Petrol Ofisinde kaçakçılık oldu. Doğan Grubuna bağlı diye yazmayacakmıyım. Ben 5000 ytlye kadar yolsuzlukları yazan bir yazar değilim. Ben önüme hangi haber gelirse yazarım. Çünkü belgelerle yazıyorum, kanıtlarım var. Ben Uzan'ları da yazdım senecelerce hem de bir çok insan güçlerinden çekinirken yazdım."
diyerek görüşlerini açıkladı.

TMSF Sabah Grubuna el koymasından sonra Fatih Altaylı'nın işten mi çıkarıldı, istifamı etti sorularına karşılık Altaylı; "Ben çıkmasaydım belkide onlar beni çıkaracaktı. Ama istifa kararımı çok önceden almıştım.
Mehmet Barlas şimdi bırakma grup dağılır dedi ben de bırakmadım. Daha sonra birlikte istifa ettik. Bunlar detay sonuç olarak ben devlet memuru olarak gazete çıkarmayı kabul etmedim."dedi

Turgay Ciner'in Mehmet Barlas ve Erdal Şafak'ında dahil olduğu yeni bir gazete çıkaracağı söylentilerini ise Altaylı; "Böyle bir proje şimdilik yok ama daha sonra olur mu bilemem. Ciner Grubu'nun basın sektöründe olacağını yalnızca Turgay bey bilir. Benim bununla ilgili hem konuşmaya yetkim yok, hemde bilgim yok" şeklinde açıkladı.



Röportaj Metni :



N.D. : TMSF'nin kararı 22 Temmuz'daki seçim, AKP'nin tavrı ve partiler arasında yapı