Sabah yazarından Şirin Payzın'a ‘mutasyonlu gazeteci’ benzetmesi!
Türkiye, koronavirüsle mücadelesini aşıyla sürdürürken ‘aşı tartışmaları’ köşe yazarları arasında devam ediyor.
T24 yazarı Şirin Payzın’ın Twitter paylaşımını bugünkü köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok deneyimli gazeteciyi eleştiri yağmuruna tutarak ‘mutasyonlu insan’ olarak nitelendirdi.
Metin Altınok yazısında “Aşı aşı diye tutturacaksın. İki üç gün gecikince “Aşılar nerede” diye tepineceksin. “Yoksa geldi de Saray’da yandaşlara mı yapılıyor” diye kılçık atacaksın… Gelince “Önce devletin başı olsun da görelim” diyeceksin… Cumhurbaşkanı Erdoğan kameraların karşısına geçip aşısını olunca ise “Önce sağlık çalışanları aşılanacaktı. Beyefendinin ayrıcalığı ne” diye söyleneceksin. Acaba mutasyona uğramış bu insan türünün derdine derman olacak bir aşı var mı?” ifadelerini kullandı.
Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok’ın yazısı şöyle:
Bir yılda izolasyon tedbirlerini büyük oranda içselleştirdik.
Maske zorunluluğu kalktı deseniz bile, insanlar açık havada maske takmaya devam edecek kadar “ikna” olmuş haldeler.
Sarılma, öpüşme, kucaklaşma zaten lüks de el bile sıkışmıyoruz artık.
Çocuklar, gençler bile birbirlerine sokulmuyorlar.
Sırada, bakkalda, markette, kaldırımda, işyerlerimizde insanlar birbirine daha mesafeli…
İttirmeler, kaktırmalar, omuzlamalar, ayağa basmalar azaldı…
Haberlerde dikkat ediyorum… Normalde siyasilerin arkalarından koştururken birbirini ezen o güruhlar bile aralarındaki fiziki mesafeyi 5-10 santime kadar çıkarmışlar.
Bir yıldır kolonya elimizden düşmüyor. Herkes temizliğine daha çok dikkat ediyor.
Açık havada hapşırmak, tıksırmak, öksürmek tam olmasa cinayete yarım teşebbüsle eşdeğer.
Evlere ayakkabıya girmek şöyle dursun, pabuçlar sokakta çıkartılıyor.
Millet misafiri, İngiliz Milletler Topluluğu üyesi elli üç ülkeden on altısının kraliçesi, Topluluk Başkanı ve İngiltere Kilisesi Yüksek Valisi Kraliçe II. Elizabeth gibi, teker teker huzura kabul ediyor.
83 milyonluk ülkede 1000'in altına düşen hasta sayımızla tarihi bir rekor kırıyoruz.
Pandemi yokken bile bu mevsimde hasta sayımız bunun katbekat üstündeydi.
Aşılar da geldi. İsteyen olup içini rahatlatabilecek. İlk günden aşı olanların sayısı da 600 bini aştı.
Şimdi, bir yıldır karamsarlaşan, korkutulan, daracık evlere çoluk çocuk kapatılan insanları biraz daha rahat bırakmanın tam zamanıdır.
Arkadaşlığı unutan çocukların okulları açılmalı... İnsanların maskeyle de olsa yüz yüze iki çift laf edeceği lokantalar, kafeler de... Vatandaşın işine, meşguliyetine dönmesine izin verilmeli. Pandemide adeta esir ettiğimiz 65 yaş üstü yeniden "hayata döndürülmeli".
Hepimizin bu moral molasına ihtiyacı var.
BUNUN AŞISI VAR MI Kİ?
Aşı aşı diye tutturacaksın.
İki üç gün gecikince "Aşılar nerede" diye tepineceksin. "Yoksa geldi de Saray'da yandaşlara mı yapılıyor" diye kılçık atacaksın...
Gelince "Önce devletin başı olsun da görelim" diyeceksin...
Cumhurbaşkanı Erdoğan kameraların karşısına geçip aşısını olunca ise "Önce sağlık çalışanları aşılanacaktı. Beyefendinin ayrıcalığı ne" diye söyleneceksin.
Acaba mutasyona uğramış bu insan türünün derdine derman olacak bir aşı var mı?