06 Mayıs 2015 12:10
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:31
Sabah yazarından Hasan Cemal'e belgesel önerisi
Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu'nun Persona Non Grata" adlı belgeselinin içeriği Sabah yazarının eleştirisine uğradı.
Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu'nun yönetmenliğini yaptığı "Persona Non Grata" adlı belgeselin içeriğine Sabah yazarından çarpıcı bir eleştiri geldi.
Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu'nun yönetmenliğini yaptığı "Persona Non Grata" adlı belgesel gündemdeki yerini koruyor.
Belgeselde, görüş, haber ve yazıları nedeniyle işsiz bırakılan gazetecilerin hikâyeleri, kendi anlatımlarıyla dile getiriliyordu.
Gazeteci Hasan Cemal'in Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'ün desteğiyle hazırlanan belgeselin müziğini Erhan Güleryüz yaptı. Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın da eserlerini kullanma izni verdiği belgeselin ilk gösterimi, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü etkinlikleri kapsamında sponsorluk desteği veren İsveç İstanbul Başkonsolosluğu'nda gerçekleştirildi.
Projede Can Dündar, Fatih Yağmur, Uluç Özcü, Sibel Oral, Ahmet Şık, Murat Aksoy, Hasan Cemal, Derya Sazak, Fatih Altaylı, Bekir Coşkun, Ayşenur Arslan, Gürkan Hacır, Sevim Özay, Rıdvan Akar, Aydın Doğan, Doğan Ertuğrul, Yekta Kılıç, Tuğçe Tatari, Mustafa Kuleli yaşadıklarını anlattı.
AHMET ŞIK VE TUĞÇE TATARİ İTİRAZ ETTİ
Belgeselde konuşmalarına yer verilen Ahmet Şık ve Tuğçe Tatari dün, birbiri ardına yaptıkları açıklamalar ile belgeselde yer alan Derya Sazak, Fatih Altaylı gibi yönetici konumundaki gazeteciler ve Aydın Doğan gibi patronların kendileriyle aynı şekilde değerlendirlemeyeceğini söyleyerek tepki göstermişti.
MELİH ALTINOK'TAN AYDIN DOĞAN İTİRAZI
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok da köşesinde Karpuz kabugundan gemiler yapmak başlığı ile kaleme aldığı yazısında Aydın Doğan'ın belgeseldeki varlığını yerden yere vurdu.
"Medyadaki baskıyı ve işsiz bırakmaları konu aldığını iddia eden belgeselde, bizzat beyanat veren gazetecilerin bazılarını işten kovan bir patrona yer vermek acaba kimin fikriydi?" diye soran Altınok'un P24 isimli meslek örgütünün başındaki Hasan Cemal'e de ilginç bir önerisi var:
İşte Altınok'un yazdıkları:
Bir belgesel çekmişler adı ‘Persona Non Grata!’ ‘İstenmeyen adam’ anlamına geliyor ve sonunda da ünlem var dikkatinizi çekerim. Konusu ise ‘İşsiz bırakılan gazeteciler ve bu bağlamda medyaya yapılan baskılar.’
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde piyasaya sürülen belgeselin sorumluluğunu Hasan Cemal’in başında olduğu bir ‘platform’ üstlenmiş. Bu yüzden de tabii ki belgeselde bizler gibi Cemaat’in tasfiye ettiği yazarlar ya da büyük medya patronlarının işine son verdiği gazeteciler yer almıyor.
Genel olarak halen çalışan ve Ak Parti karşıtlığıyla tanınan gazeteciler var. Yani mesele, yazacak, konuşacak, program yapacak mecra bulamamaları değil. Tıpkı belgesele konuşan ve halen Cumhuriyet yayın yönetmeni olan Can Dündar gibi, dertleri sabah akşam sövdükleri medya organlarında da niçin çalışamadıkları.
İşin daha da garip olan tarafı, kendilerini işten kovan patronlarının yanı başlarında olması. Evet, Persona Non Grata’da ‘o’ da var.
Bünyesinde gazeteler, televizyonlar, internet siteleri olan Türkiye’nin en büyük medya grubunun başkanı Aydın Doğan! Aynen, ünlem asıl buraya yakıştı.
Medyadaki baskıyı ve işsiz bırakmaları konu aldığını iddia eden belgeselde, bizzat beyanat veren gazetecilerin bazılarını işten kovan bir patrona yer vermek acaba kimin fikriydi?
Bir de fikir vereyim. Devam serisinde Rupert Murdoch’u da düşünün Hasan abi. Onun da sahnesi en az Aydın Bey kadar iyidir ve medyada kıyım denildi mi o da az mahir değildir hani.
Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu'nun yönetmenliğini yaptığı "Persona Non Grata" adlı belgesel gündemdeki yerini koruyor.
Belgeselde, görüş, haber ve yazıları nedeniyle işsiz bırakılan gazetecilerin hikâyeleri, kendi anlatımlarıyla dile getiriliyordu.
Gazeteci Hasan Cemal'in Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptığı Bağımsız Gazetecilik Platformu P24'ün desteğiyle hazırlanan belgeselin müziğini Erhan Güleryüz yaptı. Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın da eserlerini kullanma izni verdiği belgeselin ilk gösterimi, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü etkinlikleri kapsamında sponsorluk desteği veren İsveç İstanbul Başkonsolosluğu'nda gerçekleştirildi.
Projede Can Dündar, Fatih Yağmur, Uluç Özcü, Sibel Oral, Ahmet Şık, Murat Aksoy, Hasan Cemal, Derya Sazak, Fatih Altaylı, Bekir Coşkun, Ayşenur Arslan, Gürkan Hacır, Sevim Özay, Rıdvan Akar, Aydın Doğan, Doğan Ertuğrul, Yekta Kılıç, Tuğçe Tatari, Mustafa Kuleli yaşadıklarını anlattı.
AHMET ŞIK VE TUĞÇE TATARİ İTİRAZ ETTİ
Belgeselde konuşmalarına yer verilen Ahmet Şık ve Tuğçe Tatari dün, birbiri ardına yaptıkları açıklamalar ile belgeselde yer alan Derya Sazak, Fatih Altaylı gibi yönetici konumundaki gazeteciler ve Aydın Doğan gibi patronların kendileriyle aynı şekilde değerlendirlemeyeceğini söyleyerek tepki göstermişti.
MELİH ALTINOK'TAN AYDIN DOĞAN İTİRAZI
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok da köşesinde Karpuz kabugundan gemiler yapmak başlığı ile kaleme aldığı yazısında Aydın Doğan'ın belgeseldeki varlığını yerden yere vurdu.
"Medyadaki baskıyı ve işsiz bırakmaları konu aldığını iddia eden belgeselde, bizzat beyanat veren gazetecilerin bazılarını işten kovan bir patrona yer vermek acaba kimin fikriydi?" diye soran Altınok'un P24 isimli meslek örgütünün başındaki Hasan Cemal'e de ilginç bir önerisi var:
İşte Altınok'un yazdıkları:
Bir belgesel çekmişler adı ‘Persona Non Grata!’ ‘İstenmeyen adam’ anlamına geliyor ve sonunda da ünlem var dikkatinizi çekerim. Konusu ise ‘İşsiz bırakılan gazeteciler ve bu bağlamda medyaya yapılan baskılar.’
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde piyasaya sürülen belgeselin sorumluluğunu Hasan Cemal’in başında olduğu bir ‘platform’ üstlenmiş. Bu yüzden de tabii ki belgeselde bizler gibi Cemaat’in tasfiye ettiği yazarlar ya da büyük medya patronlarının işine son verdiği gazeteciler yer almıyor.
Genel olarak halen çalışan ve Ak Parti karşıtlığıyla tanınan gazeteciler var. Yani mesele, yazacak, konuşacak, program yapacak mecra bulamamaları değil. Tıpkı belgesele konuşan ve halen Cumhuriyet yayın yönetmeni olan Can Dündar gibi, dertleri sabah akşam sövdükleri medya organlarında da niçin çalışamadıkları.
İşin daha da garip olan tarafı, kendilerini işten kovan patronlarının yanı başlarında olması. Evet, Persona Non Grata’da ‘o’ da var.
Bünyesinde gazeteler, televizyonlar, internet siteleri olan Türkiye’nin en büyük medya grubunun başkanı Aydın Doğan! Aynen, ünlem asıl buraya yakıştı.
Medyadaki baskıyı ve işsiz bırakmaları konu aldığını iddia eden belgeselde, bizzat beyanat veren gazetecilerin bazılarını işten kovan bir patrona yer vermek acaba kimin fikriydi?
Bir de fikir vereyim. Devam serisinde Rupert Murdoch’u da düşünün Hasan abi. Onun da sahnesi en az Aydın Bey kadar iyidir ve medyada kıyım denildi mi o da az mahir değildir hani.