23 Şub 2017 11:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:30
Sabah yazarından Gülben Ergen çıkışı: Hatalarından öğrenecek çok şey var!
Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, Gülben Ergen'in Hürriyet'te Sertap Erener'le yaptığı röportajı gazetecilik öğrencilerine ders olarak tavsiye etti.
Vapurda 'Yanarım' isimli şarkısını seslendiren ve o anların sosyal
medyaya düşmesi sonucu çok konuşulan Sertab Erener, Gülben Ergen'e
konuşmuştu.
Kadıköy- Beşiktaş vapurunda söylediği şarkıyla çok konuşulan Sertab Erener o anları anlatmış. Kurgu ve para aldığı iddialarını yalanlayan Erener, "ödeme yaptık" demişti.
Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, Gülben Ergen’in Sertab Erener röportajını eleştirdi.
İşte o yazı:
Sertab Erener’in sosyal medyada paylaşım rekoru kıran Şehir Hatları vapurunda şarkı söylediği videonun tesadüfen gelişmediğini, bunun bir proje olduğunu yazmıştım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları A.Ş.’den izin alındığını, söyleyeceği şarkıyı bile önceden bildirdiğini, Sertab’ın kendi YouTube kanalında kullanmak üzere sokak çalgıcılarıyla ilgili bir çalışma yürüttüğünü vs. kaleme almıştım.
Yazı gündem yaratmıştı ama Sertab Erener’den tek bir açıklama gelmemişti. Erener, sonunda sessizliğini Kelebek’ten Gülben Ergen’e verdiği röportajla bozdu.
Gülben Ergen: “O kadar güzel bir iş yaptın ve maalesef insanlar buna kurgu dedi. Üzüldün mü?”
Sertab Erener: “Para aldı bile dediler. Oysa ki tam tersi para verdik.
Hiç reklam gördünüz mü o videoda?
Bunun gibi başka projeler de yapacağım.
Bu ülkenin çok yetenekli sokak müzisyenleri var. Vapur dışında başka yerlerde de böyle şeyler yapıp sonunda da bunu sokak müzisyenleri festivaline dönüştürmek istiyorum.”
Gülben Ergen: “Biz toplum olarak takdir etmeye pek alışık değiliz.
Bu seni yıldırıyor mu?”
Sertab Erener: “Çok zor. Eminim bu seni de yıldırıyordur. Her gün yeniden kendini motive etmek için gerekçelerin olması lazım.” Sosyal medyada kim ne dedi çok takip etmedim ama polemiği başlatan yazıya dair şunları söylemek isterim.
Röportajın “Vapurda şarkı söylemek için para verdim” başlığı bile yazımızı doğruluyor.
Ama Gülben Ergen sanki röportajı başkası yapmış gibi sorular sormuş. Yahu Sertab’ın kendisi bu işin para ve emek harcanarak ortaya çıktığını, sosyal medyaya yansıdığı gibi tesadüfen gelişmediğini yani bu işin kurgu olduğunu söylüyor. O yazıda ‘Vay Sertab yalan söylüyor, halkı kandırıyor’ gibi bir ifadem yok, aksine vapurda yaşanılanların güzel olduğunu belirtiyorum, takdir ediyorum ama keşke bu performansın tesadüfen gelişmediği, yani Ergen’in anlayacağı şekilde yazayım;
‘kurgu olduğu’ belirtilseydi diyorum.
Elbette herkes bir proje geliştirebilir, bunun için vapurda, karada her yerde çalışır ama bu proje sanki kendiliğinden gelişmiş gibi sosyal medyaya yansıyorsa ve bu durum deşifre olmuşsa Sertab’ın çıkıp en azından bir açıklama yapması gerekirdi. Bu açıklama için bir ay beklenmesi de projenin bir parçası mı acaba?
Bu arada Gülben Ergen, yukarıdaki şu iki soruda bile objektif olmayı, empati kurmayı abartıyor, hatta hafiften Sertab’a yağ çekiyor.
Aldığı yanıtı da anlamıyor ya da anlamak istemiyor. Bu işin kurgu, proje olduğunu belirten yanıtlara rağmen meseleyi kurcalamıyor, sorgulamıyor ‘Sertab’ım seni neden üzüyorlar kuzum?’ tadında sorular soruyor falan filan… Gazetecilik okuyan arkadaşlar, bu röportajı okusunlar;
Gülben’in hatalarından öğrenecek şey var.
Kadıköy- Beşiktaş vapurunda söylediği şarkıyla çok konuşulan Sertab Erener o anları anlatmış. Kurgu ve para aldığı iddialarını yalanlayan Erener, "ödeme yaptık" demişti.
Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel, Gülben Ergen’in Sertab Erener röportajını eleştirdi.
İşte o yazı:
Sertab Erener’in sosyal medyada paylaşım rekoru kıran Şehir Hatları vapurunda şarkı söylediği videonun tesadüfen gelişmediğini, bunun bir proje olduğunu yazmıştım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları A.Ş.’den izin alındığını, söyleyeceği şarkıyı bile önceden bildirdiğini, Sertab’ın kendi YouTube kanalında kullanmak üzere sokak çalgıcılarıyla ilgili bir çalışma yürüttüğünü vs. kaleme almıştım.
Yazı gündem yaratmıştı ama Sertab Erener’den tek bir açıklama gelmemişti. Erener, sonunda sessizliğini Kelebek’ten Gülben Ergen’e verdiği röportajla bozdu.
Gülben Ergen: “O kadar güzel bir iş yaptın ve maalesef insanlar buna kurgu dedi. Üzüldün mü?”
Sertab Erener: “Para aldı bile dediler. Oysa ki tam tersi para verdik.
Hiç reklam gördünüz mü o videoda?
Bunun gibi başka projeler de yapacağım.
Bu ülkenin çok yetenekli sokak müzisyenleri var. Vapur dışında başka yerlerde de böyle şeyler yapıp sonunda da bunu sokak müzisyenleri festivaline dönüştürmek istiyorum.”
Gülben Ergen: “Biz toplum olarak takdir etmeye pek alışık değiliz.
Bu seni yıldırıyor mu?”
Sertab Erener: “Çok zor. Eminim bu seni de yıldırıyordur. Her gün yeniden kendini motive etmek için gerekçelerin olması lazım.” Sosyal medyada kim ne dedi çok takip etmedim ama polemiği başlatan yazıya dair şunları söylemek isterim.
Röportajın “Vapurda şarkı söylemek için para verdim” başlığı bile yazımızı doğruluyor.
Ama Gülben Ergen sanki röportajı başkası yapmış gibi sorular sormuş. Yahu Sertab’ın kendisi bu işin para ve emek harcanarak ortaya çıktığını, sosyal medyaya yansıdığı gibi tesadüfen gelişmediğini yani bu işin kurgu olduğunu söylüyor. O yazıda ‘Vay Sertab yalan söylüyor, halkı kandırıyor’ gibi bir ifadem yok, aksine vapurda yaşanılanların güzel olduğunu belirtiyorum, takdir ediyorum ama keşke bu performansın tesadüfen gelişmediği, yani Ergen’in anlayacağı şekilde yazayım;
‘kurgu olduğu’ belirtilseydi diyorum.
Elbette herkes bir proje geliştirebilir, bunun için vapurda, karada her yerde çalışır ama bu proje sanki kendiliğinden gelişmiş gibi sosyal medyaya yansıyorsa ve bu durum deşifre olmuşsa Sertab’ın çıkıp en azından bir açıklama yapması gerekirdi. Bu açıklama için bir ay beklenmesi de projenin bir parçası mı acaba?
Bu arada Gülben Ergen, yukarıdaki şu iki soruda bile objektif olmayı, empati kurmayı abartıyor, hatta hafiften Sertab’a yağ çekiyor.
Aldığı yanıtı da anlamıyor ya da anlamak istemiyor. Bu işin kurgu, proje olduğunu belirten yanıtlara rağmen meseleyi kurcalamıyor, sorgulamıyor ‘Sertab’ım seni neden üzüyorlar kuzum?’ tadında sorular soruyor falan filan… Gazetecilik okuyan arkadaşlar, bu röportajı okusunlar;
Gülben’in hatalarından öğrenecek şey var.