Sabah yazarından CHP'ye tuhaf soru: Mega kentte genelev de olacak mı?
Sabah gazetesi yazarı Engin ardıç, CHP'nin "Merkez Türkiye" projesini eleştirdiği köşe yazısında üç ilginç soruyu gündeme getirdi.
Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, CHP’nin megakent kurulmasını hedefleyen projesi ‘Merkez Türkiye’yi eleştirerek, “Bu mega kentte, elli bin doktoralı gencimizin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla genelev de olacak mı?” dedi. Engin Ardıç yazısında, “Sinema olsun, tiyatro olsun, tenis kortu olsun, bale stüdyosu olsun, genelev olmasın... Var mı öyle kent? Yazık değil mi pırıl pırıl doktoralı Kılıçdaroğlu askerlerine?” ifadelerine yer verdi.
Engin Ardıç’ın Sabah gazetesinin bugünkü (23 Mayıs 2015) nüshasında yayımlanan, “Akl-ı kemal” başlıklı yazısı şöyle:
Buldumcuk olmuş kızların "benim de artık bir sevgilim var" diye şarkı söylemeleri gibi, CHP'nin de artık bir projesi var. Kılıçdaroğlu, hesap adamı ya, bu çılgın projesinde 2035 yılındaki milli gelirimizi bile ayrıntılarına kadar hesaplamış:
Kişi başına Türkiye genelinde 30 bin 294 dolar, mega kentte 33 bin 323 dolar.
Anadolu'nun ortasında yoktan varedeceği, 50 bin doktoralı Türk'ün koşa koşa gidip yerleşeceği süper mega kentte... Ayrıca 2 milyon 200 bin kişi de doktorasız olarak orada çalışacakmış.
Bunun Konya ovasının ortasına mı yoksa Ankara-Yozgat arasında biryerlere mi kurulacağı tartışılıyor ama yeri sır olarak saklanıyor.
Bu mega kent özel bir eyalet olacak, buraya özel vali atanacak ama "sivil toplum örgütleri" tarafından yönetilecekmiş.
Bürokrasi sıfır olacakmış.
Yapımına 2017 yılında başlanacak, 2035 yılında bitirilecekmiş.
Demek ki Kılıçdaroğlu "bana yalnızca dört yıl verin" derken yalan söylüyormuş, çünkü bu sefer yirmi yıl istiyor.
Bu proje aynı zamanda yakın coğrafyaya da barış ve refah getirecekmiş. Belki IŞİD militanları silahı bırakıp mega kente işçi yazılırlar, belki PKK dağdan inip oraya yerleşir, bilemeyiz artık.
Çin'den gelen ürünler önce Mersin limanına ulaşacak, buradan mega kente tren yoluyla yönlendirilecekmiş. Çinliler'in ambalaj yapmadan gönderdikleri ürünler burada depolanacak, işlenecek, paketlenecek ve çevre ülkelere dağıtılacakmış.
CHP İstanbul'da üçüncü köprüye ve üçüncü havaalanına karşı çıktığına göre, malları göndermek için bir "mega havaalanı" da düşünmüş olsalar gerektir. Yoksa mallar oradan Samsun'a trenle gidip sonra da gemiye mi yüklenecek? Sonra Marmara ve Ege üstünden Afrika'ya...
Yol biraz dolambaçlı olmadı mı kardeşlik?
Mega kentin gerçekten Ecevit'in Köykent'i gibi koftiden bir yer mi yoksa "bir çeşit serbest ticaret bölgesi" mi olacağını pek anlayamadık. Mega kentte enerji kaynağı olarak da "güneş ve rüzgâr" kullanılacakmış, uyumayın.
Aydın Doğan'ın ve Erdoğan Demirören'in buldumcukları anlamış olmalılar ki öve öve göklere çıkardılar.
Hocafendi'nin uşakları, keza...
Benim üç sorum var. Bir: Bu mega kentte, elli bin doktoralı gencimizin cinsel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla genelev de olacak mı?
Yaaa, bunu Ecevit bile düşünememişti...
Alparslan Türkeş'in "tarım kentleri" adlı çılgın projesinde de yoktu. Bizi uzaya göndermeyi amaçlayan FEYDAMİD projesinde, ya da devr-i daim safsatasına dayalı ERKE DÖNERGECİ'nde de yoktu sanırım.
Sinema olsun, tiyatro olsun, tenis kortu olsun, bale stüdyosu olsun, genelev olmasın... Var mı öyle kent? Yazık değil mi pırıl pırıl doktoralı Kılıçdaroğlu askerlerine?
İki: Çılgın projeyi hazırlayan cin fikirli, çok akıllı heyet, 2035 yılının kişi başına milli gelir rakamını hesaplarken "küsurata" nasıl ulaştı?
Öyle ya, niçin 30 bin 294 de 30 bin 867 değil? Niçin 33 bin 323 de 33 bin 286 değil?
Bir soru daha: Mega kentin adını ne koyacaksınız?
Bence beklenmedik, alışılmadık, yepyeni bir şey yapın, Atatürk koyun.