Sabah yazarından bomba Hrant Dink iddiası! Üçüncü ismi biliyorum ama...
Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Hrant Dink cinayetinin aydınlanmasını Fethullah Gülen ve Cemaat'in engellediğini iddia etti.
Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, 2007'de öldürülen gazeteci
Hrat Dink'in davasıyla ilgili köşesinden olay yaratacak iddialarda
bulundu.
Hrant Dink davasının raftan indirildiğini belinten Yükselir, "Gerek
yargı kaynaklarım, gerekse emniyet kaynaklarım soruşturmanın bu
defa titizlikle ele alındığını ifade ediyor" yazdı.
Ogün Samast'ın "Açıklamamam için bombayla tehdit ettiler ama artık
korkmuyorum, cinayetin arkasında Ramazan Akyürek ve Ali Fuat
Yılmazer var!" sözlerine yer veren Sevilay Yükselir, "Dikkatinizi
çekerim bu iki isim ilk defa zikredilmiyor. Hatırlarsanız Akyürek
ve Yılmazer'in bu cinayetle bağlantılı olduğu ve hatta
kurgulayıcıları olduğu, cinayet işlendikten sonra sık sık çeşitli
çevrelerce dile getirilmişti. Ancak o dönemler devletin bütün kilit
noktaları olduğu gibi yargıyı da güdümüne alan Paralel Yapı
savcıları sayesinde bu iddialar sumen altı edilmişti"
hatırlatmasını yaptı.
GÜLEN CEMAATİ DEĞİL SAKALSIZ ÇETESİ
Sevilay Yükselir yazısının sonunda ise olay yaratacak bir iddiaya
yer verdi. Fethullah Gülen'den 'sakalsız', Cemaat'ten de 'çete'
diye bahseden Yükselir, "Ancak tabii hâlâ derinlerde birileriyle iş
tutmaya devam eden Sakalsız ve Çetesi buna izin verecek mi işte
ondan emin değilim!" dedi.
Sevilay Yükselir'in 'Sakalsız ve Çetesi bu kez başarılı olabilir
mi?' başlıklı bugünkü yazısı:
BİR ARPA BOYU YOL ALINAMADI
Onlarca hukukçu, ailesi, sevenleri yıllardan beri haykırıyor: "Bu
cinayette asıl katiller dışarıda" diye. Yazılmadık şey kalmadı.
Konuşulmadık da...
Üstelik de somut doneler ve sağlam belgelerle. Ama bir arpa boyu
yol alınamadı. Elde en başından beri var olan kafası ütülenmiş bir
ergen ve onu cinayete azmettirdiği bilinen ağabeyden başka bir şey
olamadı.
DEVLET DESTEĞİ VAR
Oysa bu cinayetin arkasında yüzde yüz bir kirli el, devlet desteği
alan bir güç olduğu biliniyordu. Kitaplar yazıldı üzerine kaç
tane.
Cinayeti işleyen katil Samast ve ona silahı verip azmettiren
Hayal'le ilgili suikast öncesi ve sonrasına dair yaşanan süreç
satır satır anlatıldı.
Ama bugüne değin kâh o satırların arasına gizlenmiş, kâh açıktan
işaret edilmiş hiçbir isimle ilgili ise tek bir işlem yapılmadı.
Tam; "Aydınlanacak, Dink suikastının şifreleri çözülecek" derken
gizli bir üçüncü el tarafından duvar örüldü yol alınmasına. Ve
soruşturma ilk başına döndürülerek öylece ortada bırakıldı.
DAVA SİL BAŞTAN
Birkaç gündür siz de takip ediyorsunuzdur gelişmeleri. Cinayet
dosyası raftan indirildi ve sil baştan tekrar başlatıldı. Gerek
yargı kaynaklarım, gerekse emniyet kaynaklarım soruşturmanın bu
defa titizlikle ele alındığını ifade ediyor. "Daha önce adı
cinayetle ilişkilendirilen isimler dahil herkes tek tek
sorgulanacak" deniliyor. Bu sil baştan soruşturma kapsamında katil
Ogün Samast da geçtiğimiz hafta Çağlayan Adliyesi'nde soruşturmayı
yürüten savcıya ifade verdi.
Önceki akşam aHaber'de yayımlanan %100 Siyaset programımızın da ana
gündeminde işte bu cinayet ve Samast'ın henüz basına yansımayan
ifadesi vardı. İfade metninin tamamını değilse bile bir kısmını
izleyenlerimiz ilk kez aHaber'de izledi. Bugün de gazetemizde Özel
İstihbarat ekibinin başarılı muhabiri Nazif Karaman imzasıyla
tamamını okuyabilirsiniz.
Samast'ın anlattıklarının birçoğu bilinen şeyler ama bu son
ifadesinde çok yeni bilgiler de var. Cinayetle ilgili ilk kez bir
üçüncü şahıstan bahsediyor Samast. Biz yayında soruşturmaya zarar
vermemek için bu üçüncü kişinin ismini bildiğimiz halde vermedik.
Sanırım gazetemiz yazı işleri de aynı politikayı izleyecektir.
SAMAST'IN ANLATTIKLARI MAKUL
Samast'ın anlattıkları son derece makul ve akla yatkın şeyler.
Ancak şimdiden söylüyorum: Bazıları ki bunların kim olduklarını
tahmin etmeniz güç değil- katilin bu son sözlerinin ipe sapa gelmez
yalanlar olduğunu söyleyip cinayete dair gerçekleri yine sulandırma
gayretine girişecekler.
Detayları haberde bulacaksınız. Ben sadece bir noktaya temas etmek
istiyorum. Diyor ki: "Açıklamamam için bombayla tehdit ettiler ama
artık korkmuyorum, cinayetin arkasında Ramazan Akyürek ve Ali Fuat
Yılmazer var!"
Değerli okurlarım... Dikkatinizi çekerim bu iki isim ilk defa
zikredilmiyor. Hatırlarsanız Akyürek ve Yılmazer'in bu cinayetle
bağlantılı olduğu ve hatta kurgulayıcıları olduğu, cinayet
işlendikten sonra sık sık çeşitli çevrelerce dile getirilmişti.
Ancak o dönemler devletin bütün kilit noktaları olduğu gibi yargıyı
da güdümüne alan Paralel Yapı savcıları sayesinde bu iddialar sumen
altı edilmişti.
Ha gerçekten azmettiriciler bu kişiler mi bilmiyorum ama en azından
bunun böyle olup olmadığını şu anda soruşturmayı yürüten İstanbul
Cumhuriyet Savcılığı sayesinde öğreneceğiz. Çünkü cinayeti
çözmekteki kararlılığı ve azmi gördüm. Bu kez yargı hiçbir şeyi
sumen altı etmeyecek ve cinayetle ilgili en ufak bir şüpheyi bile
enine boyuna değerlendirecek; buna eminim.
Ancak tabii hâlâ derinlerde birileriyle iş tutmaya devam eden
Sakalsız ve Çetesi buna izin verecek mi işte ondan emin değilim!