Sabah yazarı olumlu baktı: Seda Sayan'ın 'gerzek esprisine'...
Sabah yazarı Salih Tuna, Seda Sayan'ın tartışmalara neden olan 'sperm' çıkışına gösterilen tepkileri köşesine taşıdı.
Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, Seda Sayan'ın, "Kız yazık ne
inşaat işçileri var. Onlar insan değil mi? Kız siz ne bekliyorsunuz
doğurmak için. Baktın adamın genleri güzel. Maşallah sırım gibi.
Tuttuğunu koparıyor, kuvvetli! Yap çocuğu ne var?" sözlerini
değerlendirdi.
"Seda Sayan'ın 'gerzek esprisine' tepki gösterildi ya, bu da bir
şeydir" diyen Tuna, "Eskiden böylesi durumlarda bu denli sert tepki
gösterilmezdi. Hatta kuvvetle muhtemel başka "meslek" gruplarından"
diye yazdı.
İşte Salih Tuna'nın Sabah'ta yayınlanan "Seda Sayan, inşaat
işçileri ve dümbük" başlıklı bugünkü yazısı:
Hermann Hesse, "Haydut"un yazarı Robert Walser hakkında, "Yüz bin
okuru olsaydı, dünya daha güzel bir yer olurdu..." demişti.
Bizim de aynı sözü söyleyebileceğimiz yazarlarımız, sanatçılarımız
var.
Nuri Pakdil mesela.
Lakin, orda burda türeyen öyle zıpçıktı yazarçizerler de var ki,
Allah'a çok şükür kimsecikler okumuyor.
Maazallah okunsalar, Türkiye'de şappadak iç savaş çıkar.
Son zamanlarda bu tip yazarçizerlere, kendisini "İslamcı" addeden
zibidi müfteriler de eklendi. (Derin ve gerçek mümin anlamındaki
tüm "İslamcıları" tenzih ederim.)
Müslümanlar arasında fitne çıkarmak için adeta yırtınıyorlar.
Şükür ki kimsecikler bunları ciddiye almıyor.
Zaten bu zibidilerin o leş lakırdılarını ciddiye almaktansa, Seda
Sayan'ın inşaat işçileri hakkındaki sözleri üzerinde durmak daha
evladır.
Geçen gün sosyal medyada çok konuşuldu hani.
Adı lazım değil bir televizyon programındaki manken konuğu, "Sperm
bankasından hamile kalmak ister misin?" sorusuna, "Annem, koca
adayı çıkmazsa, öyle bir şey yaparız, dedi" şeklinde karşılık
verince, Seda Sayan araya girdi.
Ne mi dedi?
Şunu: "Kız yazık! Ne inşaat işçileri var. Onlar insan değil
mi?.."
Haliyle, kıyametler koptu.
"İnşaat işçisini ahlakı olmayan, duyguları olmayan insanlar olarak
görüyorlar" yollu bir tepki gösterdi İnşaat İşçileri Sendikası.
(Evet, varmış böyle bir sendika, ben de yeni duydum.)
Tepkiler güzel...
Gerçi, evine ekmek götürmek için inşaat kazalarında can veren
işçilerimiz iş güvenliği bağlamında gündeme gelseydi daha güzel
olurdu.
Ama olsun, Seda Sayan'ın "gerzek esprisine" tepki gösterildi ya, bu
da bir şeydir.
Eskiden böylesi durumlarda bu denli sert tepki gösterilmezdi.
Hatta kuvvetle muhtemel başka "meslek" gruplarından alınganlık
gösteren kozalaklar çıkar, "Abla, bize de yazık değil mi..."
derlerdi.
Demek ki toplum her alanda gelişiyor.
Gelgelelim, bazı yazarçizerler hiç gelişmiyor.
Can Ataklı bunlardan biri.
Geçen gün CHP yandaşı bir televizyon kanalında (mealen) şöyle dedi:
"Seçimle Erdoğan'la baş edemezsiniz. Tablo ortada. Oylarını
koruyor, hiç düşüş yok. Ekonomide de maalesefbir numara olduğu yok.
Herkes memnun, batmıyoruz yani. Muhalefet asla bir adayda
anlaşamaz. Bu durumda tek çare seçimi boykot etmek. Çünkü boykotta
muhalefet uzlaşabilir.
Seçime katılım çok düşük olursa, Erdoğan seçilse de, içerde ve
dışarda meşruiyeti tartışılır...
Sokaklar hareketlenir. Türkiye'de demokrasi var..."
Mealen dediğime bakmayın, eksiği var fazlası yok.
Gördüğünüz gibi toplumda her şey gelişiyor, bunların dümbük kafası
hiç gelişmiyor.
Not: Ben bu yazıyı bitirdiğimde Ankara'dan bizim Zafer aradı. Kemal
Erkan Yılmaz'ı kaybettik, dedi.
Dondum kaldım...
En son Akif (Emre) abimin cenazesi için Ankara'dan kalkıp
geldiğinde uzun uzun sohbet etmiştik...
Kemal Erkan Yılmaz kardeşime sonsuz rahmet diliyorum.