Sabah yazarı Ertuğrul Özkök'e yüklendi: Ders vermeyi bırak, günahlarına bak!
Sabah yazarı Hilal Kaplan, Kabataş'taki taciz meselesi üzerinden kendilerini suçlayan Ertuğrul Özkök'e fena yüklendi.
Gezi eylemlerinde Kabataş'a tacize uğradığını söyleyen Zehra
Develioğlu'na destek çıkan yazarlar hakkında sert eleştiriler
sarfeden Ertuğrul Özkök, yazar Hilal Kaplan'ın hedefindeydi.
Zehra geline destek çıkan yazarların "diliniz kaba vicdanınız taş"
başlıklı yazısı ile Sabah'ın olayla ilgili taciz haberine sert
çıkan Özkök, karşıt taraftaki yazarları kızdırdı.
Bugünkü yazısında Kabataş meselesine değinen yazar, eleştirilerin
odağındaki ismin yakın dönemde eleştirilen uygulamalarını köşesinde
okurlarıyla paylaştı:
PATRONUNA İŞ BAĞLADI
"Kabataş hadisesi üzerinden Ertuğrul Özkök'ün Sabah'a gazetecilik
öğretmeye kalkması da ayrıca kara mizah unsuru. Gazeteciliği
patronuna iş bağlamak için kullandığı kayıtlarla kanıtlanmış
Özkök'ün vereceği bir gazetecilik dersi olamaz!
AHMET KAYA VE HRANT DİNK'İN ÖLÜMÜNDEKİ VEBALİ
Ahmet Kaya ve Hrant Dink'in ölümlerindeki vebali kamuoyu vicdanınca
sabitlenmiş Özkök'ün vereceği bir insanlık dersi olamaz! Başörtülü
kadınların üniversiteye gidebilmesi gibi asgari bir insan hakkını
bile "411 el kaosa kalktı" manşetiyle gasp etmiş Özkök'ün vereceği
bir hak-hukuk dersi olamaz!
Irak'taki Kürtlerin evlerine yakın bombalar düştüğü için bayram
ilan etmiş Özkök'ün vereceği bir vicdan dersi olamaz!
ŞİŞMAN GÖRÜNDÜĞÜ İÇİN ETRAFINDA ŞİŞMAN KADIN
ÇALIŞTIRMADI
Hele hele Nazenin Tokışoğlu isimli kadın bir çalışanını herkesin
içinde tartaklayıp üzerine sıcak kahve boca ettiği için
Habertürk'ten kovulan Alp Ulagay'a sahip çıkıp tekrar Hürriyet'e
aldıran, 'şişman' göründüğü için etrafında hamile kadın
çalıştırmayan, Kabataş hadisesini duyuran kadın gazetecileri sadece
mesleklerini yaptığı için köşesinde aşağılayan Özkök'ten alınacak
bir kadın hakları dersi hiç olamaz!
HER ŞEY OLUNABİLİYOR AMA REZİL OLUNAMIYOR
Özkök gibilerinin yayın yönetmenliği, ikna odaları kurucusunun
milletvekilliği, "Bu dönemde ilmi çalışmaları bir tarafa bırakın,
Türkiye'nin en önemli sorunu olan başörtüsüyle uğraşın!" diyenin
Rektör, "Anayasa Mahkemesi Başkanımızı pazarda türbanlı görmek
devleti sarsar" diyenin YÖK Başkanı, "Bir uçurumun kenarında olsam,
bana bir başörtülü elini uzatsa ölmeyi tercih ederim" diyenin
profesör, seçilmiş bir vekil için 'Bu kadına haddini bildirin'
diyenin Başbakan, "Başını örten kadınlarla, Playboy dergisine
çıplak poz veren kadınlar arasında zihniyet olarak fark görmüyorum"
diyenin 'öncü kadın yazar' olabildiği bir ülkede o 52 saniyelik
kayda da ihtiyaç yok!
Türkiye'de gerçekten her şey olunabiliyor ama rezil
olunamıyor!"