'SABAH TARAFSIZLIĞINI YİTİRİYOR' DİYEN HINCAL ULUÇ'A GAZETENİN GENEL YAYIN YÖNETMENİ ERGUN BABAHAN NE CEVAP VERDİ?..
Hıncal ağabeyin köşesinde bir düşünce çerçevesi içinde bizi eleştirme hakkı vardır.Bu zaten böyledir ve bunu ben tayin ediyor değilim.Bununla birlikte...
Yasak kızım!
Ben gazete yöneticisi olarak tıpkı Hıncal ağabeyin belirttiği gibi bir gazetede köşe yazarlarının köşelerinde kendi görüşlerini dile getirmelerine sonuna kadar saygı duyuyorum.
Bu demokratik anlayışım nedeniyle Hıncal ağabeyin yazısını ne sansür etmek, ne engellemek yoluna giderim.
Ama gazetenin hem yönetici, hem bir yazarı olarak onun görüşlerine karşı çıkmak hakkını da, yine onun belirttiği ilkeden hareket ederek zorunlu görürüm.
Hıncal ağabeyin köşesinde bir düşünce çerçevesi içinde bizi eleştirme hakkı vardır.
Bu zaten böyledir ve bunu ben tayin ediyor değilim.
Bununla birlikte Hıncal ağabeyin yaklaşımını doğru bulmadığımı, bir köşe yazarının bir politikayı veya bir görüşü söz konusu ederek gazetesini kamuoyuna şikâyet etmesine katılmadığımı bizzat Hıncal ağabeyin engin deneyimine bırakıyorum.
SABAH'ın Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili tutumuna gelince.
SABAH'ın tarihi onu bu noktaya getiren çizgi, demokratlığı, birey hakkına saygı, hukukun bireyi devlete karşı koruma anlayışıdır.
SABAH devletin karşısında bireyin hakkını savunagelmiştir.
Bu çizgi doğrultusunda üniversitede türban yasağının genç kızların eğitim hakkının kısıtlanması, devletin bireyin özgürlük alanını kısıtladığına inanmaktadır.
En azından yayın çizgisinden sorumlu olan ben ve gazeteyi hazırlayan arkadaşlarım böyle düşünmektedir.
SABAH, "Yasak kızım" manşetini sadece hukuk, yüksek politika meselelerini düşünerek atmadı.
Dünkü birinci sayfasında gözleri yaşlı biçimde başörtüsünü çıkarmak zorunda kalan kızları düşünerek attı.
Devletin kimseye bir yaşam tarzı, giyim tarzı zorlama hakkına sahip olmadığına inandığı için attı.
Türkiye'de genç kızların giyim kuşamı nedeniyle eğitim hakkının kısıtlanmasından yana insanlar olabilir.
Bu görüşte olanlar bunu bizim gazetemiz dahil köşelerinde dile getirebilirler.
Ancak gazetelerin de onları gazete yapan bir çizgileri olmaları gerekir, o da vicdani bir çizgidir.
Empati yapmadan gazete yapmanın mümkün olduğuna inanmıyorum.
Bir hakkın kısıtlanması ağır bir karardır.
Bu karar insanların eğitim hakkını doğrudan etkilemektedir ve benim görüşüme göre eleştirilmesi gereken bir durumdur.
SABAH kimsenin kimsenin yaşam tarzına müdahale edemediği, Alevisinden Yahudisine, Kürdünden Çingenesine herkesin yaşam alanının hukuk yoluyla korunduğu, laik, demokratik bir sistemin savunucusudur.
SABAH, Türkiye'nin çağdaş ve laik Batı demokrasi sistemleri düzeyine kavuşmasını ve AB üyesi olmasını savunmaktadır.
Bu çizgi kurulduğu gün çizilmiştir ve sahiplikten bağımsız bir çizgidir.
ERGUN BABAHAN-SABAH