12 Haz 2017 11:45 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:45

Sabah Okur Temsilcisi'nden uyarı: Gazeteciler güçlünün yanında yer almamalı!

Sabah gazetesi Okur Temsilcisi İbrahim Altay, Sabah'ta yayımlanan bir haberde kullanılan dili eleştirdi.

Sabah Gazetesi Okur Temsilcisi İbrahim Altay, gazetesinde "İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Görevlendirme Zorunluluğu 2020'ye Ertelendi" başlığıyla yayımlanan haberde kullanılan dili eleştirdi.

"Haberde her ne kadar tam bir ertelemeden değil de kademeli bir geçişten söz edilmiş ve başka bir gazetede yayımlanan yazıya atıf yapılmışsa da bu olayın taraflarından olan işçi ve memurların görüşlerinin yansıtılmaması bir eksiklik" diyen Altay, "Gazeteci arkadaşlarımız dezavantajlı gruplarla alakalı haberlerinde, temel haklar ve sorumluluklarla ilgili haberlerde, daha dikkatli bir dil kullanmalı, güçlünün yanında yer almamalı" görüşünü dile getirdi.

İbrahim Altay'ın "Artık ombudsmana gerek yok mu?" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Yasanın ertelenmesi müjde midir?

Sabah'ın İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Görevlendirme Zorunluluğu 2020'ye Ertelendi başlıklı haberi sunma biçimi bazı okurlarımızı rahatsız etti. Hazırlanan görselde 'İşyeri sahiplerine müjde' spotu kullanılmıştı.

Mahmut Karaarslan adlı okurumuz şunları yazmış:

"Sayın yetkililer! Bu konunun müjde başlığı altında haber yapılmasını kınıyorum. Sanki hayırlı bir iş midir?

Bu haberden sonra da iş kazası sonucu ölüm haberini veriyorsunuz. Böyle bir durum olması mümkün mü? İş güvenliği yasasının ertelenmesini destekliyormuşsunuz gibi bir algı oluşuyor. Lakin tüm çalışanların tepkisi vardır. Ülkemizde 4 milyon memur ve 15 milyon çalışan var. Çalışanları etkileyen yasayı bu kadar cesur bir şekilde müjde olarak nasıl anlatırsınız? Çalışanların tarafında olmanız ve kanunun ertelenmesi yeni iş kazalarına yol açabilir diye haber yapmanız daha doğru olmaz mıydı?"

Okurumuzun verdiği sayılar güncel olmasa da milyonlarca insanı etkileyen bir yasanın ertelenmesi haberini, işveren odaklı olarak sunmak doğru değildir. Özellikle iş kazalarının bu kadar yoğun ve işçilerin genellikle mağdur olduğu bir ülkede...

Haberde her ne kadar tam bir ertelemeden değil de kademeli bir geçişten söz edilmiş ve başka bir gazetede yayımlanan yazıya atıf yapılmışsa da bu olayın taraflarından olan işçi ve memurların görüşlerinin yansıtılmaması bir eksiklik.

Gazeteci arkadaşlarımız dezavantajlı gruplarla alakalı haberlerinde, temel haklar ve sorumluluklarla ilgili haberlerde, daha dikkatli bir dil kullanmalı, güçlünün yanında yer almamalı.