20 Ara 2010 11:14
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:53
SABAH GAZETESİ O HABER İÇİN ÖZÜR DİLEYECEK Mİ? OMBUDSMAN AÇIKLADI!
Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölümü ile ilgili habere tepki gösteren ailesinin mektubuna muhabir ve ombudsman nasıl yanıt verdi?
İstanbul’da bir apartman boşluğunda ölü bulunan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun intihar mı cinayet sonucu mu hayatını kaybettiği ile ilgili haber ile ilgili olarak haberi yapan Sabah muhabiri Gül Kireklo ve gazetenin ombudsmanı Yavuz Baydar "bir özür borcumuz var" dedi.
İşte Sabah gazetesinde yayınlanan "Göğüs ve Tırnakta Can’ın DNA’sı Çıktı" başlıklı haber ile ilgili o özür...
"Erköseoğlu’nun annesi Ferah Kural habere tepki gösterdi. Notu şöyleydi:
"Ölmüş bir kişinin ardından onun özel hayatı ve bedenine ait ayrıntıları nasıl olur da deşifre edersiniz? Kızımın mahremine ait ayrıntılar halkı hiç mi hiç ilgilendirmez. Bu haber bir sorumluluk meselesini gündeme getiriyor. Bir özür borcunuz var."
Muhabir Gül Kireklo, Ombudsman Yavuz Baydar’ın köşesinden şöyle yanıt verdi:
"Bir anne olarak hassasiyetini çok iyi anlıyorum. Bir anne olduğu için özür dilemek gerekiyorsa diliyorum ama ben adliyeyi izleyegelmiş bir gazeteci olarak sadece görevimi yaptım. Ortada bir adli süreç var, Sinem Nazlı’nın nasıl öldüğüne mahkeme karar verecek. Sanık müebbet ile yargılanıyor. İntihar mı cinayet mi belli değil iken, Adli Tıp’ın raporundaki ayrıntılar bu çerçevede çok önemli. Ben gazeteci olarak gerekli bilgileri habere aldığıma inanıyorum. Kaldı ki elimize geçen bazı dosyaları soruşturmanın gizliliğine saygı nedeniyle editörlerim koymadı. Biz bu tür haberleri genelde gazetemizin hukuk birimine danışarak yapıyoruz. Kimileri sayfaya girmiyor. Bu olayda bazı gazeteler daha dikkatsizdi ama biz titiz olduk."
Ombudsman Yavuz Baydar ise şöyle yorum yaptı:
Cinayet soruşturması ve adli süreç elbette haber değeri taşıyor. Bu açıdan Adli Tıp raporunun önemli olduğu da aşikâr.
Tepkiye yol açan ayrıntılar, sanıkla herhangi bir cinsel ilişki olup olmadığına dair tespitlerle ilgili.
Ancak bunlar, mahkemenin nihai aşamada vereceği kararı etkileyebilecek nitelikte. Bazılarının, sanığın verdiği ifadelerle çeliştiği haberden anlaşılmakta.
Sevdiklerini ve yakınlarını acı şekilde kaybetmiş kişilere bazı ayrıntılar rencide edici gibi gelebilir. Bunları haberleştirirken dilde özenli olmak da gerekir. Ama bu habere baktığımda sert tepkiyi haklı kılabilecek bir yanlışlık göremiyorum.
İşte Sabah gazetesinde yayınlanan "Göğüs ve Tırnakta Can’ın DNA’sı Çıktı" başlıklı haber ile ilgili o özür...
"Erköseoğlu’nun annesi Ferah Kural habere tepki gösterdi. Notu şöyleydi:
"Ölmüş bir kişinin ardından onun özel hayatı ve bedenine ait ayrıntıları nasıl olur da deşifre edersiniz? Kızımın mahremine ait ayrıntılar halkı hiç mi hiç ilgilendirmez. Bu haber bir sorumluluk meselesini gündeme getiriyor. Bir özür borcunuz var."
Muhabir Gül Kireklo, Ombudsman Yavuz Baydar’ın köşesinden şöyle yanıt verdi:
"Bir anne olarak hassasiyetini çok iyi anlıyorum. Bir anne olduğu için özür dilemek gerekiyorsa diliyorum ama ben adliyeyi izleyegelmiş bir gazeteci olarak sadece görevimi yaptım. Ortada bir adli süreç var, Sinem Nazlı’nın nasıl öldüğüne mahkeme karar verecek. Sanık müebbet ile yargılanıyor. İntihar mı cinayet mi belli değil iken, Adli Tıp’ın raporundaki ayrıntılar bu çerçevede çok önemli. Ben gazeteci olarak gerekli bilgileri habere aldığıma inanıyorum. Kaldı ki elimize geçen bazı dosyaları soruşturmanın gizliliğine saygı nedeniyle editörlerim koymadı. Biz bu tür haberleri genelde gazetemizin hukuk birimine danışarak yapıyoruz. Kimileri sayfaya girmiyor. Bu olayda bazı gazeteler daha dikkatsizdi ama biz titiz olduk."
Ombudsman Yavuz Baydar ise şöyle yorum yaptı:
Cinayet soruşturması ve adli süreç elbette haber değeri taşıyor. Bu açıdan Adli Tıp raporunun önemli olduğu da aşikâr.
Tepkiye yol açan ayrıntılar, sanıkla herhangi bir cinsel ilişki olup olmadığına dair tespitlerle ilgili.
Ancak bunlar, mahkemenin nihai aşamada vereceği kararı etkileyebilecek nitelikte. Bazılarının, sanığın verdiği ifadelerle çeliştiği haberden anlaşılmakta.
Sevdiklerini ve yakınlarını acı şekilde kaybetmiş kişilere bazı ayrıntılar rencide edici gibi gelebilir. Bunları haberleştirirken dilde özenli olmak da gerekir. Ama bu habere baktığımda sert tepkiyi haklı kılabilecek bir yanlışlık göremiyorum.