03 Ara 2015 12:33
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:13
'Rüzgarın Hatıraları' festivalde izleyiciyle buluştu!
52. Uluslararası Antalya Film Festivali'nde 'Rüzgarın hatıraları' filmi gösterildi.
Antalya Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu'ndaki gösterimi, film ekibiyle Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Ömer Vargı ve diğer jüri üyeleri izledi. Çok sayıda sinemaseverin de izlediği filmin söyleşisi Perge Salonu'nda gerçekleştirildi.
Söyleşiye, yönetmen Özcan Alper, oyuncular Onur Saylak, Sofya Khandamirova, Mustafa Uğurlu ve Tuba Büyüküstün ile görüntü yönetmeni Andreas Sinanos katıldı.
Filmin senaristi de olan Alper, filmin, çocukken babaannesinden dinlediği "Soğuk Savaş dönemi hikayeleri, Aram Pehlivanyan'ın şiiri, Türkiye'den kaçarken, ölürken bile Karadeniz'in kıyısında Türkçe radyo dinlemesi, Nazım Hikmet'in Varna'dan yazdığı şiirler" gibi olaylarla kafasında geliştiğini kaydetti.
Sanatçıların kendilerine otosansür uygulamalarını "felaket" olarak tanımlayan Alper, hayatın hep karanlık ve umutsuz tarafından bakmamak gerektiğini, yaşamın gri tarafından da görülmesinin önemli olduğunu bildirdi.
Filmin oyuncularından Tuba Büyüküstün ise başrol oyuncusu eşi Onur Saylak ile aynı sette hiç çalışamadığını, bu nedenle 3 ay görüşemediklerini ifade etti.
Daha önceki filmlerinde eşiyle uzun uzun çalışma fırsatı yakaladığını anlatan Büyüküstün, "Her şeyden önce oyuncuyuz. Karı koca olmamız, sevgili olmamız hiçbir şey ifade etmiyor. O başka, bu başka bir şey. Görüşmemek zordu ama keyifli bir setti. Önceki filmimiz Sonbahar'da da birlikte çalışmıştık. Sonbahar müthiş bir filmdi. Sonucu evlilik oldu. O kadar müthiş bir film yani."
Söyleşiye, yönetmen Özcan Alper, oyuncular Onur Saylak, Sofya Khandamirova, Mustafa Uğurlu ve Tuba Büyüküstün ile görüntü yönetmeni Andreas Sinanos katıldı.
Filmin senaristi de olan Alper, filmin, çocukken babaannesinden dinlediği "Soğuk Savaş dönemi hikayeleri, Aram Pehlivanyan'ın şiiri, Türkiye'den kaçarken, ölürken bile Karadeniz'in kıyısında Türkçe radyo dinlemesi, Nazım Hikmet'in Varna'dan yazdığı şiirler" gibi olaylarla kafasında geliştiğini kaydetti.
Sanatçıların kendilerine otosansür uygulamalarını "felaket" olarak tanımlayan Alper, hayatın hep karanlık ve umutsuz tarafından bakmamak gerektiğini, yaşamın gri tarafından da görülmesinin önemli olduğunu bildirdi.
Filmin oyuncularından Tuba Büyüküstün ise başrol oyuncusu eşi Onur Saylak ile aynı sette hiç çalışamadığını, bu nedenle 3 ay görüşemediklerini ifade etti.
Daha önceki filmlerinde eşiyle uzun uzun çalışma fırsatı yakaladığını anlatan Büyüküstün, "Her şeyden önce oyuncuyuz. Karı koca olmamız, sevgili olmamız hiçbir şey ifade etmiyor. O başka, bu başka bir şey. Görüşmemek zordu ama keyifli bir setti. Önceki filmimiz Sonbahar'da da birlikte çalışmıştık. Sonbahar müthiş bir filmdi. Sonucu evlilik oldu. O kadar müthiş bir film yani."