Rusya televizyonundaki yayın İlber Ortaylı'nın ağzını bozdu!
Murat Bardakçı, Rus televizyonunda yayınlanan "Türkiye'nin neresini bombalayalım" içerikli bir programı köşesine taşıdı.
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Prof. İlber Ortaylı'nın geçen gece
yemeğe geldiğini, çay içerlerken televizyonda, Ruslar'ın
"Planeta"sındaki tartışma programını izlediklerini yazdı.
ORTAYLI DİNLEDİKÇE SİNİRLENDİ
Konuşmaları dinledikçe Rusça'ya ana dili Türkçe kadar hakim olan
İlber Ortaylı'nın çehresinin değiştiğini ve hiddetlendikçe
hiddetlendiğini, çok sinirlendiğini aktaran Bardakçı, daha sonra
konuşmaları tercüme ettiğini söyledi. Bardakçı "Rus TV'si yüzünden
içine edilen bir gece" başlıklı yazısında şöyle yazdı:
"TÜRKİYE'NİN NERESİ BOMBALANMALI"
Herifler o anda meğerse Türkiye’nin neresinin bombalanması
gerektiğini tartışıyorlarmış! Programın katılımcılarından bir kısmı
Suriye sınırındaki birliklerimizin yokedilmesi gerektiğini
söylerlerken diğerleri “Olmaaaaz! Batı tarafını, sanayi tesislerini
kullanamayacakları hâle getirelim” diyorlarmış ve çıkan kavganın
sebebi Türkiye’nin hangi tarafının dümdüz edilmesi gerektiği
konusunda bir türlü anlaşamamaları imiş! Rus roketlerinin hedefi
konusunda fikir birliğine varamadılar ama mutlaka bir bombardıman
yapılması konusunda anlaştılar ve yaygara kesildi.
Derken sıra Türkiye’nin ne kadar zalim, kan dökücü ve soykırımcı
olduğunun dillere dolanmasına geldi ve Sovyet Ermenileri ile yine
Sovyet Kürtleri’nin temsilcileri sırayla bize veryansız etmeye
başladılar! İlk sözü sürgündeki Kürdistan Parlamentosu’nun üyesi ve
Rusya’da bir bölgenin milletvekili olan Cemal Şamoyan aldı. 1915
olaylarından girdi, PKK’dan çıktı, Türkiye’nin Kürtler’e karşı
neler neler yaptığını aklınca anlattı, Kürtler ile Ermeniler’in en
büyük dostunun Rusya olduğunu söyledi, “Ruslar olmasa idi bu
Türkler hepimizi keserlerdi” gibisinden büyük sözler etti,
dinleyicilerden bol bol alkış aldı. Nihayet o da Türkiye’nin
mutlaka bombalanması gerektiğini buyurdu ve daha fazla
alkışlandı.
Ekranda bu defa Kossigyan gibi bir ismi olan Sovyet Ermenisi vardı!
Şamoyan’dan aşağı kalacak değil ya, o da bizim Ermeniler’e karşı
asırlardır devam eden zulmümüzün geçmişini bol kan, gözyaşı ve
bitmeyen nefret sosuna bulayarak dakikalarca diline doladı. Sonra
yalvarırcasına Putin’e seslendi, “Birşeyler yap, bu Türkler sadece
kendilerinden daha üstün olan kuvvetten anlarlar” dedi ve o da Rus
uçağının düşürülmesi üzerine doğan krizin tek çözümünün Türkiye’ye
Rus füzelerinin ateşlenmesi olduğunu söyledi...
TANSİYONLARI FIRLAYACAKTI Kİ...
Kossigyan’ın konuşması arka sıralarda oturan 1960 model elbiseler
içerisindeki yaşlı-başlı Rus hatunları öyle bir etkiledi ki,
sormayın! Alkışlamaktan kadıncağızların avuçları yoruldu; “Da, da,
daaaa!”, yani “Evet, evet, eveeeet” deyip kafalarını sallamaktan
bir hâl oldular. Adam neyse ki edecek başka hakaret bulamayıp da
sustu ve sallabaşlaşan hatunların tansiyonları daha fazla
oynamadı.
CANLI YAYINA CEMİL BAYIK BAĞLANDI
Bu kadarla kaldığını zannetmeyin... Ucuz Alman çikolataları ile
kuruyemişlerinin faydalarını anlatan bir reklama girildi, sonra
tekrar stüdyoya dönüldü ve sunucu “Şimdi, Türkiye konusunda çok
önemli bir isimden programımız için aldığımız özel demeci
yayınlıyoruz” diye müjde verdi! Ekranda kimin arz-ı endâm ettiğini
tahmin buyurun: Cemil Bayık...
İlber tam o anda tercümeyi bıraktı ve ekrana doğru Rusça birşeyler
haykırmaya başladı! Ne dediğini tabii ki anlayamadım ama yüzünün
ifadesi ile el-kol hareketlerinden Rusçam olsa bile burada
yazamayacağım sözler sarfettiği belli idi ve bu defa onun
tansiyonunun çıkmasına mâni olmak için televizyonu kapatmaya mecbur
kaldım, çayını tazeledim, sonra da sakinleşmesi için çok sevdiği
Domenico Scarlatti’nin bir CD’sini çalmaya başladım!
(Habertürk)