20 Haz 2014 10:56
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:19
Ruşen Çakır'dan çarpıcı analiz: İhsanoğlu Başbakan Erdoğan'ı neden tedirgin etti?
Vatan yazarı Ruşen Çakır CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun AK Parti'yi tedirgin ettiğini ileri sürdü.
CHP ile MHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu çatı aday olarak göstermesi üzerine AK Parti kanadından gelen tepkileri kritik eden Ruşen Çakır iktidarda bir şaşkınlık yaşandığını yazdı.
İHSANOĞLU AK PARTİ'Yİ NEDEN TEDİRGİN EDİYOR?
Çakır, Vatan gazetesindeki köşesinde Ekmeleddin İhsanoğlu isminin AK Parti cephesini tedirgin ettiğini savunurken "ilk andan itibaren tanık olduğumuz tedirginliğin ana nedeni, İhsanoğlu’nun milliyetçi-muhafazakâr sağcı camiadaki itibarından ziyade onun uluslararası alandaki ilişkileri." diye yazdı. CHP'nin İhsanoğlu tercihi ile uluslararası sistem ile arasındaki mesafeyi kapatma yoluna gittiğini ve bunun AK Parti'yi tedirgin ettiğini yazan Çakır "Kılıçdaroğlu’nun Washington gezisini bu bağlamda değerlendirmek ve Fethullah Gülen cemaatinin bu sürece dahil olmasını da ayrıca kayda geçrimek gerekir." dedi.
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
1) AKP’nin iktidara gelmesinde ve daha önemlisi orada kalmasında küresel sistemle kurmuş olduğu ilişkinin azımsanmayacak bir katkısı oldu.
2) AKP küresel güçlerle görüş ayrılığına düştüğü zamanlarda ciddi sıkıntılar yaşadı.
3) AKP’nin bu sıkıntıları az hasarla atlatmasının önde gelen nedenlerinden biri muhalefet partilerinin küresel güçlere yakınlaşma arayışına girmemesidir. Özellikle Deniz Baykal dönemi CHP’si birçok konuda AKP’den daha fazla Batı karşıtı pozisyonlar alabildi.
4) Bir süredir küresel güçler AKP’nin yerine alternatifler arıyor, pek bulamadıkları için de “Erdoğansız AKP” ihtimallerini zorluyorlar.
SADECE BATI DEĞİL SUUDİ VE KÖRFEZİ DE ETKİLEYECEK!
Kılıçdaroğlu’nun da bir müddet Baykal çizgisini takip ettiğini ama sonuç alamayacağını anlayınca direksiyonu dışarıya doğru kırmaya başladığını düşünüyorum. İhsanoğlu sayesinde CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminden galip çıkması hiç de kolay değil. Bununla birlikte, sadece Batı değil, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri nezdinde de belli bir prestiji olan İhsanoğlu’nun adaylığı CHP’nin bu “dışa açılma” stratejisinde bir sıçramaya işaret ediyor. Eğer CHP bu stratejide ısrar ederse AKP’yi tedirgin etmeyi sürdürecektir.
İHSANOĞLU AK PARTİ'Yİ NEDEN TEDİRGİN EDİYOR?
Çakır, Vatan gazetesindeki köşesinde Ekmeleddin İhsanoğlu isminin AK Parti cephesini tedirgin ettiğini savunurken "ilk andan itibaren tanık olduğumuz tedirginliğin ana nedeni, İhsanoğlu’nun milliyetçi-muhafazakâr sağcı camiadaki itibarından ziyade onun uluslararası alandaki ilişkileri." diye yazdı. CHP'nin İhsanoğlu tercihi ile uluslararası sistem ile arasındaki mesafeyi kapatma yoluna gittiğini ve bunun AK Parti'yi tedirgin ettiğini yazan Çakır "Kılıçdaroğlu’nun Washington gezisini bu bağlamda değerlendirmek ve Fethullah Gülen cemaatinin bu sürece dahil olmasını da ayrıca kayda geçrimek gerekir." dedi.
İşte Çakır'ın yazısındaki ilgili bölüm:
1) AKP’nin iktidara gelmesinde ve daha önemlisi orada kalmasında küresel sistemle kurmuş olduğu ilişkinin azımsanmayacak bir katkısı oldu.
2) AKP küresel güçlerle görüş ayrılığına düştüğü zamanlarda ciddi sıkıntılar yaşadı.
3) AKP’nin bu sıkıntıları az hasarla atlatmasının önde gelen nedenlerinden biri muhalefet partilerinin küresel güçlere yakınlaşma arayışına girmemesidir. Özellikle Deniz Baykal dönemi CHP’si birçok konuda AKP’den daha fazla Batı karşıtı pozisyonlar alabildi.
4) Bir süredir küresel güçler AKP’nin yerine alternatifler arıyor, pek bulamadıkları için de “Erdoğansız AKP” ihtimallerini zorluyorlar.
SADECE BATI DEĞİL SUUDİ VE KÖRFEZİ DE ETKİLEYECEK!
Kılıçdaroğlu’nun da bir müddet Baykal çizgisini takip ettiğini ama sonuç alamayacağını anlayınca direksiyonu dışarıya doğru kırmaya başladığını düşünüyorum. İhsanoğlu sayesinde CHP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminden galip çıkması hiç de kolay değil. Bununla birlikte, sadece Batı değil, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri nezdinde de belli bir prestiji olan İhsanoğlu’nun adaylığı CHP’nin bu “dışa açılma” stratejisinde bir sıçramaya işaret ediyor. Eğer CHP bu stratejide ısrar ederse AKP’yi tedirgin etmeyi sürdürecektir.
